'Kebap ve döner gibi otlarınızı da tanıtın'

İZMİR (AA) - AHMET BAYRAM - Radika, turp otu, hardal otu, ebegümeci, sarmaşık, şevketi bostan, arapsaçı... Akdeniz mutfağının özel lezzetlerini sunan bu otlar, son yıllarda yükselen değer gastronomi turizmine kazandırılmak isteniyor.

Ege'de yetişen ve yılın sadece 3-4 ayında toplanabilmesi nedeniyle yalnızca yetiştiği yörelerde tüketilebilen otlar, bölgede özellikle köylü kadınların açtığı pazar tezgahlarında yerini aldı. Çiğ ya da haşlanmış olarak salatalarda kullanılan otlar, zeytinyağlı ve et yemeklerine, böreklere veya kavurmalara lezzet katarken bazı otlar da böbrek, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiği inancıyla kaynatılıp suyu içilerek de tüketilebiliyor.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim görevlisi şef Christopher George Downs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar dünyanın birçok mutfağını tanıma şansını bulduğunu ancak Ege Bölgesi'nin ikliminden dolayı sunduğu ot seçeneklerini başka yerde görmediğini söyledi.

Ege'deki ot kültürünün fazla bilinmediğini belirten Downs, "Dünyada birçok insanın aklına Türk mutfağı dendiğinde döner ve kebab geliyor. Fakat burada gözden kaçan zengin ve fantastik otlar var. Akdeniz'de yemeklerin yanında başka otlarla karıştırılarak meze olarak da kullanılan bu otlar, ideal ve sağlıklı bir diyet için çok uygun ve Avrupa'da başka yerde tadamayacağınız bir lezzete sahip." dedi.

-"Otların ve yerel tatların ön plana çıkarması gerek"

Yunanistan mutfağında da benzer bir ot kültürünün olduğunu ancak Türkiye'deki kadar geniş seçeneğin bulunmadığını ifade eden söyleyen Downs, Türkiye'nin turizm için otlarını ve yerel tatlarını ön plana çıkarması gerektiğini vurguladı.

Downs, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada yaşadığım bütün yerler içerisinde İzmir, en taze otları, sebzeleri ve meyveleri bulunduran yer. Örneğin cibez bir çok ülkede göremeyeceğiniz ve tadamayacağınız bir ottur. Türk mutfağı içerdiği ürünler açısından dünyadaki diğer mutfaklarla kıyaslanamaz ancak yurt dışında sadece döner ve kebap biliniyor. Bunlar da önemli lezzetler ancak bu sadece Türk mutfağının buz dağı gibi sadece görünen yüzü. Türkiye turizminde daha fazla yerel ürünlerine yer vermeli. Kebap ve döner gibi otlarınızı da tanıtın. Burada en önemli mesele Türkiye'de bu otlarla ilgili restoranların olmaması. Batı Anadolu, bu ot yemeklerinin restoranları için önemli bir yer. Burası ev hanımları için evde yaptığı yemekleri turistlere tattırmak için önemli bir potansiyele sahip."

- "Belli şartlara bağlanabilir"

İKÇÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Akbaba da dünyada yerel ürünler ve yöresel lezzetlerin ön plana çıktığını, bir çok ülkenin damak tatlarıyla turistik tanıtım yaptığını dile getirdi.

Akbaba, "Türkiye gastronomi turizminde dünyada 23. sırada. Bu, Türkiye'ye yakışan bir mevki değil. Sahip olduğumuz değerlere baktığımızda Türkiye daha öne çıkabilir. Fransa bresse tavuklarında böyle bir çalışma yaptı. Fransa'nın gururu olarak görülen bu tavukların yetiştirilmesi yasaya bağlandı. Biz de doğal otların korunması, toplanması ve değerlendirilmesi belli şartlarda yapabiliriz" diye konuştu.

İzmir'in Tire ilçesinden yöresel ot yemekleri sunan bir restoranın işletmecisi ve ikinci kuşak şefi Serkan Çakır da ilçenin son zamanlarda gastronomi dünyasında ot yemekleri ile tanınan yer haline geldiğini söyledi.

İlçede çok kültürlülüğün mutfağa da yansıdığını kaydeden Çakır, "Bu yüzden bir İspanyol içeceği olan sübyeyi de mübadillerin ot yemeklerini de Tire mutfağında birarada görmek mümkün. Otların çok çeşitli olması burayı günden güne ot yemeklerinin merkezi haline getirdi. Giderek artan sayıda yabancı turisti restoranlarımızda ağırlıyoruz." şeklinde konuştu.