Kedilerin 'Müslüm Babası'
Başkent'te yaşayan Müslüm Çiçek, yaklaşık 6 yıldır her sabah Hacı Bayram Veli Camii avlusunda bulunan kedileri besliyor. Çevre halkı tarafından da tanınan ve 'Kedilerin Müslüm Babası' olarak da hitap edilen Çiçek, kediler ile arasında ayrı bir bağ oluştuğunu ifade ediyor.
Başkent’te yaşayan Müslüm Çiçek, yaklaşık 6 yıldır her sabah Hacı Bayram Veli Camii avlusunda bulunan kedileri besliyor. Çevre halkı tarafından da tanınan ve ‘Kedilerin Müslüm Babası’ olarak da hitap edilen Çiçek, kediler ile arasında ayrı bir bağ oluştuğunu ifade ediyor.
Başkent’te ikamet eden Müslüm Çiçek, yaklaşık 6 yıldır her sabah Hacı Bayram Veli Cami avlusuna gelerek burada bulunan kedileri besliyor. Çevredeki vatandaşların ve esnafın da yakından tanıdığı Çiçek, kediler ile arasında oluşan bağdan dolayı ‘Kedilerin Müslüm Babası’ olarak da anılıyor. Öte yandan 20’ye yakın kediye tek tek isim veren Çiçek, vatandaşlardan da duyarlı olmalarını istedi. Bazen ev kedilerinin de buraya bırakıldığını söyleyen Çiçek, onların ev dışı şartlara çok zor adapte olduğunu belirterek, ev kedilerinin sokağa bırakılmaması çağrısında bulundu. Gün içerisinde çok sayıda ziyaretçiyi de ağırlayan Hacı Bayram Veli Camii avlusunda yer alan kedilerin, gelen misafirlerin de ilgi odağı haline geldiğinin altını çizen Çiçek, özellikle çocuklara hayvan sevgisi aşılanması noktasında da ailelerin ilgi duyduğunu kaydetti.
“Maskeli bile olsam gördükleri zaman koşar gelirler”
Kediler ile arasında oluşan bağ sayesinde sabah cami avlusuna girdiği an tüm kedilerin koşarak kendi üzerine geldiğini vurgulayan Çiçek, “Sabahları geliyoruz ve bu kedilere bu canlara mama veriyoruz. Bunlar bizim canlarımız, bunlar bizim dostlarımız, onlara iyi bakmak lazım. Yaklaşık 6 yıldır kedilere bakıyoruz. Hepsinin adı vardır ve çağırdığın zaman hepsi gelir. Maskeli bile olsam beni gördüğü zaman şuradan koşar gelirler. Tanıyorlar yani. Benim kendime ait 5 tane kedim var” ifadelerini kullandı.
“Emin olun 4-5 gün evde çocuklar ile birlikte ağladık”
Kedilere olan ilgisinin ve merakının, yaklaşık 6 sene önce sahiplendiği ve çok sevdiği kedisi ile başladığını belirten Çiçek, “Kedi merakı nasıl başladı? Beyaz bir kedi gelmişti evimizin bahçesine. Kış günüydü ve çok soğuktu. 5-6 sene önceydi yanılmıyorsam. Onu aldık eve ve ev kedisi olduğu çok belliydi onu yetiştirdik. O öldüğü zaman çok üzüldük. Emin olun 4-5 gün evde çocuklar ile birlikte ağladık. Hatta kabir yaptım bahçeye gömdüm onu. Ondan sonra kedilere karşı ayrı bir muhabbet oluştu” şeklinde konuştu.
“Buranın sultanı var ‘Nazlı’ kızımız”
Yirmiye yakın kedinin hepsine isim veren ve isimleri ile çağıran Çiçek, kedilerin kendisini tanıdığını ve diğer insanlardan hemen ayırt ettiğini belirterek, “Bunlar tanıyorlar, dediğim gibi alışık oldukları için bize biraz daha fazla yakınlık gösteriyorlar. Bizim burada sürekli baktığımız 20’ye yakın kedi var. Ama kışın biraz daha fazla oluyor, dışarıdan falan gelenlerde var. Buranın sultanı var ‘Nazlı’ kızımız. O da yeni doğum yaptı bebekleri var. Fındık, Fıstık, Badem, Nazlı, Duman, Tarçın, Çakır, Damla, Yağmur, hepsinin ayrı ayrı isimleri var” diye konuştu.
“Bakıyorlar ki kediler bir zarar vermiyor, onlar da zamanla alışıyor”
Hacı Bayram Veli Camiinin oldukça fazla ziyaretçi ağırladığı, gelen vatandaşların kedilere nasıl tepki verdiğinin sorulması üzerine cevap veren Çiçek, “Bir kısmı çok olumlu karşılıyor. Ama bazılarının da, ‘ya kedi, ay falan’ diye korkar gibi hareketleri oluyor. Ama bakıyorlar ki kediler bir zarar vermeyince onlar da zamanla alışıyor. Genelde çoğunluğu sabah vakitlerinde gelir. Onun dışında öğleye yakın gelirler, ikindi vakti gelirler, bir de akşamüzeri çıkmaya yakın gelirler, mama veririz giderler” açıklamasında bulundu.
“Sağ olsunlar birkaç arkadaşlar da yardımcı oluyorlar ve mama ihtiyacını hep beraber hallediyoruz”
Kedileri beslemek amacıyla verdikleri mamaları kendi imkanları ile temin ettiklerini de kaydeden Çiçek, “Sağ olsunlar birkaç arkadaşlar da yardımcı oluyorlar ve hep beraber hallediyoruz mama ihtiyacını. Kediyi buradan alıp eve götürüyorlar, bazı ev kedilerini getirip buraya bırakıyorlar. Onlar bu dışarı şartlarına çok zor alışıyorlar, çok perişan oluyorlar. Benim ricam, eğer evde kedi bakanlar varsa, alıp da sokağa bırakmasınlar. Yani onu sahiplendilerse, nasıl evde bir evlat bakıyorlarsa, o yavrucakları da bir evlat gibi görmeleri lazım. Çünkü, ‘Yer halkına merhamet edene gök halkı da merhamet eder’ diyor Allah’ın Resulü sallallâhu aleyhi ve sellem” ifadelerini kullandı.