Madencilik sektörü yabancıların eline geçti
Resmi verilere göre, ülke genelindeki enerji işletmelerinin yüzde 87'si özel sektöre aitken, sadece yüzde 13'ü kamuya bağlı işletmelerde bulunuyor. 23 bin balışan, 7 bin çalışana düşürüldü.
Türkiye'nin madencilik sektörü, özelleştirme politikaları doğrultusunda büyük bir değişim yaşadı. Resmi verilere göre, ülke genelindeki enerji işletmelerinin yüzde 87'si özel sektöre aitken, sadece yüzde 13'ü kamuya bağlı işletmelerde bulunuyor. 1980’lerden itibaren kesintisiz olarak sürdürülen özelleştirmelerin büyük bir kısmı ise AK Parti dönemine denk geliyor. Bu, tesadüf değil, bilinçli bir tercih olarak karşımıza çıkıyor. Özelleştirmeler, öncelikle devlet işletmelerinin zarar ettirilmesi, işçi sayısının düşürülmesi, gerekli yatırımların yapılmaması ve işlevsizleştirilmesi süreciyle başlıyor. Ardından, bu işletmeler düşük fiyatlarla yerli ve yabancı sermayeye satılıyor.
23 Bin Çalışan, 7 Bin Çalışana Düşürüldü
1935 yılında kurulan ve bor madenleriyle tanınan Etibank, 1998 yılında yeniden yapılandırılarak 7 ayrı şirkete bölündü. 2017 yılında ise Eti Maden İşletmeleri, AK Parti hükümetinin döneminde Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. Dünyanın bor madenleri pazarında yüzde 45-50'lik bir paya sahip olan Eti Maden, böylece özelleştirilen bir diğer önemli kamu işletmesi haline geldi. Özelleştirmelerin arkasında ise IMF'nin niyet mektubunda belirtilen bor madeni özelleştirmeleri yer alıyor. Bu durum, madencilik sektöründeki kaynakların nasıl uluslararası sermaye için peşkeş çekildiğini gösteriyor. Özelleştirme sonucunda Etibank’ın 23 bin çalışanı, 7 bine kadar düşürülmüş durumda.
TTK ve Soma'daki Gelişmeler
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) da AK Parti'nin hedefindeki kurumlardan biri oldu. 1980’lerde 40 bin çalışanla 7 milyon ton kömür üreten TTK, 2023 yılı itibarıyla 8 bin 500 çalışanla yalnızca 800 bin ton kömür üretebiliyor. Zarar ettirilen kurum, özelleştirme baskısıyla karşı karşıya kaldı. Zonguldak’ta bulunan Karadon Müessesesi’nin özelleştirilmesi, işçilerin düzenlediği eylemler sonucu durdurulmuştu. Manisa'nın Soma ilçesinde ise Soma Ege Linyitleri İşletmesi'nin özelleştirilmesi planı, işçilerin mücadelesi ile ertelendi.
MTA'nın İşlevsizleşmesi ve Taşeron Çalışma
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA), yapılan yapısal değişikliklerle küçültülüp işlevsizleştirildi. Bu süreç, sektörde taşeron çalışma modelinin hakimiyet kurmasına ve bilimsel çalışmaların gerilemesine yol açtı. 28 Ekim 2014’te Karaman’ın Ermenek ilçesinde, rödovans sistemiyle çalışan Has Şekerler Madencilik'e ait kömür işletmesindeki su baskını sonucunda 18 işçi hayatını kaybetti. Bu olay, özelleştirmenin madencilik sektöründe getirdiği yıkımı ve iş güvenliği sorunlarını gözler önüne serdi.
Özelleştirme süreci, sektörde yalnızca ekonomik kayıplara değil, aynı zamanda iş güvenliği, işsizlik ve toplumsal yaraların artmasına da yol açtı. Madencilik sektörü, rantın en büyük payını alanlar için büyük bir kazanç alanına dönüşürken, yerli işçiler ve halk zarar görmeye devam ediyor.