• Haberler
  • Yaşam
  • Marmaris'te 'Apollon kutsal alanı'nda kazı çalışmaları devam ediyor

Marmaris'te 'Apollon kutsal alanı'nda kazı çalışmaları devam ediyor

Muğla'nın Marmaris ilçesi Taşlıca Mahallesi'nde 2 yıldır devam eden kazı çalışmaları ve arkeolojik yüzey araştırmaları devam ediyor. Çalışmaların ilk yılında kent merkezinin üç boyutlu haritaları oluşturularak, taşınır ve taşınmaz tüm kültür varlıkları kayıt altına alınarak, kırsal mimarinin korunması amacıyla bölgedeki çok katmanlı yerleşim kültürünün izlerini yansıtan Aşağı ve Yukarı Fenaket Rum köyleri de belgelendi.

Muğla’nın Marmaris ilçesi Taşlıca Mahallesi’nde 2 yıldır devam eden kazı çalışmaları ve arkeolojik yüzey araştırmaları devam ediyor. Çalışmaların ilk yılında kent merkezinin üç boyutlu haritaları oluşturularak, taşınır ve taşınmaz tüm kültür varlıkları kayıt altına alınarak, kırsal mimarinin korunması amacıyla bölgedeki çok katmanlı yerleşim kültürünün izlerini yansıtan Aşağı ve Yukarı Fenaket Rum köyleri de belgelendi.

Marmaris’e 49 kilometre mesafedeki Taşlıca Mahallesi’nde devam eden arkeolojik çalışmalarda kent tarihine ışık tutuluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve Muğla Valiliği destekleri ile Penn Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Asil Yaman’ın başkanlığında 20 kişilik bir ekip ile her gün kazı ve keşif çalışmaları yapılan antik kentte bölgenin kültürel geçmişi de araştırılıyor.

"Milattan önce 4. yüzyıldan kalma Apollon Tapınağı olduğu ortaya çıktı"

Penn Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Asil Yaman Phoenix antik kentinde devam eden çalışmalar ile ilgili, "Bu kentte yaşam iki bin 600 yıl önce başladı. Antik Yunan döneminde burada kırsal bir yaşam vardı ve tabii Roma, İmparatorluk ve Bizans dönemlerinde Orta Çağ dönemi boyunca burada yaşam devam etti. Biz bu antik kentte çalışmaya 2021 yılında yüzey araştırmalarıyla başladık. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’müzün izinleriyle bu yılki çalışmalarda da Temmuz ayında arkeolojik kazılar ilk defa başladı. Burada da Muğla Valiliğimizin destekleriyle çalışmaları yürütüyoruz. Bu çalışmaları Apollon Kutsal Alanı ve Kızlan Kilisesi’nde 20 kişilik bir ekiple yürütmekteyiz. Temmuz ayından bu yana yaklaşık iki aylık sürede biz yapının milattan önce dördüncü yüzyıldan itibaren kullanım gördüğünü ve milattan sonra beşinci yüzyıla kadar bir Apollon Tapınağı olarak hizmet verdiğini anladık" dedi.

Kilise olarak da kullanılan tapınakta binlerce yıllık iskeletleri bulundu

Arkeolog Dr. Asil Yaman Apollon tapınağının sonraki yüzyıllarda kiliseye çevrildiğini belirterek bulunan mezarlar hakkında, "Milattan sonra beşinci yüzyıla kadar tapınak olarak hizmet verdiğini anladığımız bu yapı sonraki tarihlerden itibaren de erken Hristiyanlık döneminde bir bazilika planlı kiliseye çevrildiği kazılar sonucunda anlaşıldı. Ve geçtiğimiz günlerde ortaya çıkardığımız üç kiremit mezarda bize bu alanın Orta Çağ döneminde, erken Orta Çağ döneminde bir mezarlık işlevi de gördüğü rahiplerin gömüldüğünü de bize göstermiş oldu" diyerek mezarlarda bulunan iskeletlerin kafatasının olmamasının da farklı bir gömme geleneği üzerine olacağı hakkında araştırmalarına devam ettiklerini belirtti.

Phoenix Antik Kenti Kazı Başkanı Dr. Asil Yaman kentin ismi ile ilgili de "Antik dönemden bugüne gelen yazıtlar ve grafik veriler bize kentin 2 bin 600 yıl önce Phoenix adıyla kurulduğunu gösteriyor. Kentte birçok kült mevcut. Apollon Tapınağı, arkamızda bulunan Apollon Tapınağı gibi. Zeus, Athena, Afrodit de Dionysos ve Serap iskeletleri bulunmaktadır. Ve biz bugün tabii çalışmalarımıza Apollon Kutsal Alanı’nda yürütmekteyiz ve kentin kronolojisi ve yerleşim sistemini anlamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Phoenix antik kenti kazı çalışmalarına Fransa’dan katılan Kazı Başkan Yardımcısı Doçent Doktor Koray Konuk, "Fransa’da görevliyim uzun yıllardır Karya bölgesinde çalışmaktayım. Birçok yerde bulundum burası çok özel bir bölgedir. Bozburun Yarımadası ise kendine özgün gelenekleri olan bir yer. Mesela ölü gömme gelenekleri farklıdır. Burada mezar yapıtları farklıdır aynı zamanda Rodos’un etkisi var. Rodos Adası çok güçlü bir devletti ve Helenistik dönemde özellikle buraları Rodos Devletine bağlıydı. Burada bulduğumuz yazıtlar olsun, birçok yapı teknikleri Yunan kültüründen gelme ve Rodos’un etkisi altında. Arkada gördüğünüz bina ilk Apollon Tapınağı olarak kuruluyor ve sonra bir kiliseye dönüştürülüyor. Geç Roma, Erken Bizans döneminde gördüğünüz taşlar, bazıları tapınağa ait değil, mezar taşları var kademeli taşlar" diyerek tapınağın kiliseye dönüşmesinin ardından bazı taşların o dönemlerde binayı sağlamlaştırmak için yeniden kullanıldığını belirtti.

"Arş kapısında Grekçe yazı bulundu"’

Doç. Dr. Konuk, kazı çalışmalarının hummalı bir şekilde devam ettiği ’kutsal Apollon Tapınağı’ kalıntılarında neredeyse okunamayacak hale gelmiş Grekçe bir yazı bulduklarını, bu yazıyı özel bir kalıplama ile çalışarak ortaya çıkardıklarını anlattı. Konuk, "Kapıda gördüğünüz, arkada arş, en üstteki yatay taş bir mezar taşı ve bu sene üzerinde Grekçe bir yazıt bulduk. Mezar taşı diye bunun kalıbını aldık, bu şekilde çözebildik. Taşa baksanız harfleri göremezsiniz, çok silik. Ayrıca Apollon’a ait olduğunu gösteren bir yazıt var. Muhtemelen milattan önce, 4. yüzyılların sonları, 3. yüzyılın başları erken Helenistik döneme ait bir bir yazıt. Bu şekilde tabii tapınağın Apollon’a ait olduğunu öğrenebildik. Konum olarak burası, Karya’nın izole olmuş bir bölgesi. Ben burayı zaten sadece yarımada olarak görmüyorum, bir ada olarak görüyorum ve buraya yakın bir önemli bir liman var Serçe Limanı" diyerek araştırma çalışmalarında Serçe Limanı’nın o dönemlerde ticari bir merkez olabileceğine ait kalıntılar bulduklarını belirtti.

Bakmadan Geçme