Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, Kırıkkale'de konuştu
Yalçın, 'Hala anlam yükleyen, hala hürmet besleyen, hala içinde muhabbetini taşıyan, söküp atamayan insanların olduğu bir zemindeyiz.' dedi.
Memur-Sen Genel Başkan Ali Yalçın, FETÖ ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak, "Hala anlam yükleyen, hala hürmet besleyen, hala içinde muhabbetini taşıyan, söküp atamayan insanların olduğu bir zemindeyiz." dedi.
Memur-Sen Kırıkkale Şube Başkanlığı tarafından, İl Müftülüğü Konferans Salonunda "Darbeler, Sendikalar ve 15 Temmuz" konulu konferans düzenlendi.
Konferans, Kuran-ı Kerim okunmasının ardından 15 Temmuz darbe girişiminin anlatıldığı kısa bir film gösterildi.
Başkan Yalçın, konferansta yaptığı konuşmada, Memur-Sen´in varlığı ve yola çıkışının sendikal zemini ahlaklı bir duruş ahlaklıca bir hak arayışı olarak gördüklerini söyledi.
Memur-Sen olarak çok önemli bir noktada olduklarını ifade eden Yalçın, şöyle konuştu:
“Geldiğimiz nokta itibariyle ne kadar önemli işlev gördüğümüzü 15 Temmuz bir kez daha teyit etti. Çünkü biz şunun farkındaydık. Bizim örgütlü olmaya inanmayışımız, örgütlülüğün bereketini keşfedemeyişimiz başımıza gelen sıkıntılarımızın duçar olduğumuz bütün dertlerin ana sebebiydi. Ama onu fark etmek için her defasında da tokat yemek zorunda değildik.
Pirincin içindeki beyaz taşlar en tehlikeli olanıdır. 15 Temmuz bu ülkede, bu topraklarda şimdiye kadar yaşanmış en kanlı yönetimi ele geçirme biçimlerinden biridir. Dolayısıyla milletin cesaretiyle, siyasilerin basiretiyle bastırılmış ve ülke işgalden dönmüştür.
Onlar o gece twitt attılar koordinatları verdiler. Bu ülkenin seçilmiş liderini öldürmek için ‘ne duruyorsunuz’ diye koordinat attılar ama olmadı. 2 saat sonraki attıkları twitte ‘başarısız olacağı benziyor’ dediler. 1 milyon üyesi ile Türkiye’nin en büyük örgütlü gücü olarak buna direneceğiz. Asla teslim olmayacağız. Sonuna kadar karşısındayız. Millet iradesinin yanındayız deyip milleti sokaklara, alanlara davet ettik ‘gün bu gündür, an bu andır, bu saatten itibaren itaatsizlik başlamıştır, meydanlara iniyoruz” diye talimat verdik.
Hala anlam yükleyen, hala hürmet besleyen, hala içerisinde eski muhabbetini taşıyan ve söküp atamayan insanların olduğu bir zemindeyiz. Gözlerinin açılması kafalarına saksının düşmesi için daha ne lazım. Onu bilemiyoruz.
Onun için dirayetli olmak, cesaretli olmak çocuklarımıza öğrencilerimize, eşimize, dostumuza, etrafımıza ‘bu iş hikaye değil kardeşim.Bir kaybedersen, ayağın bir kayarsa, bir daha toparlama şansın yok” demek durumundayız. Bu iş öyle çelik çomak işi falan değil.”