Memurlar sendikaları: Önce 4688 sayılı yasa değişsin, sonra toplu sözleşme yapılsın
Memur sendikaları, 4688 sayılı yasada değişiklik yapılmadan yeni toplu sözleşme sürecine girilmesinin kamu çalışanları açısından büyük bir hak kaybı yaratacağı görüşünde.
Memur maaş zamlarının yılın ilk ayında enflasyon karşısında erimesi, toplu sözleşme süreçlerini yeniden tartışmaya açtı. Kamu çalışanlarının temsilcileri, mevcut toplu sözleşme mekanizmasının kamu görevlilerinin haklarını yeterince koruyamadığını belirterek, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasası'nın değiştirilmesini talep etti.
Hakem Kurulu Kararları Eleştiriliyor
Memur maaşlarına yapılan zamların enflasyon karşısında hızla erimesi, toplu sözleşme süreçlerinde kamu emekçilerini zor durumda bırakıyor. Özellikle, anlaşmazlık durumunda devreye giren ve hükümetin önerisini aynen kabul eden Hakem Kurulu’nun kesin karar yetkisine sahip olması, sendikalar tarafından en çok eleştirilen noktaların başında geliyor.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, mevcut yasanın kamu çalışanlarının toplu pazarlık süreçlerinde elini zayıflattığını belirterek, “4688 sayılı yasa artık geçerliliğini yitirmiştir. Kamu çalışanları için eksik toplu sözleşme, aksak sendikal haklar, grevsiz bir mücadele ve yetersiz örgütlenme hakları barındıran bu yasa, kamu emekçilerinin haklarını koruyamaz hale gelmiştir. Evrensel sendikal haklarla çelişen bir yasa olmaz. Bu yasa değiştirilmeden yeni bir toplu sözleşme sürecine girilmemelidir.” ifadelerini kullandı.
"2026-2027 Toplu Sözleşmesi Yeni Yasayla Yapılsın"
Sendikalar, Ağustos ayında gerçekleştirilecek ve 2026-2027 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme görüşmelerinin, mevcut yasal düzenlemelerle değil, güncellenmiş bir yasa çerçevesinde yapılması gerektiğini savunuyor.
Mevcut toplu sözleşme sisteminin kamu çalışanlarının ekonomik haklarını koruma konusunda yetersiz kaldığını belirten Memur-Sen yönetimi, toplu sözleşme sürecinde pazarlık gücünü artıracak yasal düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Özellikle, memur sendikalarının itiraz hakkının kısıtlı olması ve grev hakkının bulunmaması, toplu sözleşme sürecini kamu emekçileri açısından dezavantajlı bir duruma getiriyor. Sendikalar, bu sürecin adil bir biçimde yürütülmesi için yasa değişikliğinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Memurlar Enflasyona Karşı Korunmak İstiyor
Son toplu sözleşmede 2025’in ilk altı ayı için yüzde altı, ikinci altı ayı için ise yüzde beşlik zam oranlarının belirlendiğini hatırlatan sendikalar, bu rakamların Ocak ayında açıklanan enflasyon verileriyle geçerliliğini yitirdiğini belirtiyor. TÜİK’in Ocak ayı için açıkladığı yüzde beş nokta sıfır üçlük enflasyon oranı, memurların maaşlarında yapılan artışların büyük bir kısmını eritti.
Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ömer Budak, kamu çalışanlarının alım gücünün giderek azaldığını vurgulayarak, “2025 yılı itibarıyla memur ve memur emeklilerinin maaşlarında yüzde on bir nokta elli dört artış yaşandı. Ancak enflasyon bu artışları hızla eritiyor. Biz, milyonlarca memurun ve memur emeklisinin geçim sıkıntısını daha fazla hissetmemesi için yüzde onluk bir refah payı talep ediyoruz.” dedi.
Memur sendikaları, hükümetin toplu sözleşme masasına güçlü bir yasa değişikliği ve enflasyon karşısında memurları koruyacak bir düzenleme ile oturması gerektiğini belirtiyor. Özellikle Hakem Kurulu’nun tek taraflı karar alma yetkisinin kaldırılması ve grev hakkının tanınması gerektiğini vurgulayan sendikalar, kamu çalışanlarının ekonomik haklarını güvence altına alacak adımlar atılması çağrısında bulunuyor.
Bakmadan Geçme





