Memurların acil çözüm bekleyen iki kritik sorunu
Memurlar açısından oldukça önemli olan konulardan birisi disiplin affı diğeri de 2005 yılından sonra göreve başlayan memurlara ilave bir derece verilmesi. Yıllardır toplu sözleşme görüşmelerinde bu iki konu gündeme gelmesine rağmen somut bir adım atılmadı.
Memurların en çok talepte bulunduğu iki başlık, disiplin affı ve 2005'ten sonraki memurlara ilave bir derece verilmesi. Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarında gündeme gelen ancak somut adım atılmayan bu konular, memurların mağduriyetini artırıyor. 2005 sonrası memurlara ilave bir derece verilmesi, maaş ve diğer ödemeleri etkilemekte.. Mağduriyetlerin çözümü için memurlar, ilgili mercilere başvurarak kamuoyunda gündem oluşturma çalışmalarını sürdürüyor.
MEMUR5.COM editörü, konuyu etraflıca analiz masasına yatırdı:
28.11.2013 tarihinde yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısında yıllardır memurların tutkusu haline gelen iki konu gündeme gelmiş ve ümitler yeniden yeşermişti.
Bu toplantıda 2005"ten sonra göreve başlayanlara 1 derece verilmesi ve disiplin affı gündeme gelmişti. Garip bir şekilde daha sonraki toplantılarda gündemden düşmüştü.
7. Dönem Toplu Sözleşmede “ 4688 Sayılı Kanun, yiyecek yardımı yönetmeliği, harcırah kanunu, 1. Dereceye gelmiş memurlara 3600 ek gösterge verilmesinin yanı sıra Görevde Yükselme ve Unvan Değişliği Sınavlarının periyodik olarak yapılması, disiplin cezası affı, mobbing izleme kurullarında sendika temsilcisinin bulunması, engellilere sıra tahsisli konutlarda yüzde 3 kontenjan ayrılması, TOKİ Konutlarında memura öncelik verilmesi konularında çalışma başlatılacağı" kararlaştırılmıştı.
Önceki disiplin affının üzerinden 18 yıl geçmişti
28/8/1999 tarihinde 4455 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından 22.6.2006 tarihinde 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun yürürlüğe girmiş olması ve her iki kanun arasında da 18 yıllık bir zaman aralığının bulunması yakında yeni bir disiplin affının gündeme getirileceğini göstermektedir.
Ancak, belirtmek isteriz ki her torba kanun çalışmasında 2005 yılından sonra memur olanlardan ilave bir dereceden faydalanamayanların acaba bize de bir derece verilir mi ya da basit disiplin celarından dolayı gelecekleri kararanların acaba bizim sorunumuz gündeme gelir mi beklentisi maalesef karşılık bulmadı. Bu durum sabırları çatlatacak seviyeye gelmiştir.
Bu konulardaki mağduriyetler ile mağdur ve mazlumlar çığ gibi büyümekte olduğundan sayın Başbakanın mağdurların ve mazlumların gök kubbeye yükselen feryatlarını duyacağını ve ilgililere çözüm için talimat vereceğini düşünüyorum. Hele hele bir hiç uğruna basit bir uyarı cezasından dolayı memuriyetleri sona eren aday memurların elektronik postalardaki feryatları ilgililer tarafından duyulmalıdır. Sevindirici olan husus ise azda olsa mağdurların sesinin duyulmaya başlanmasıdır. Aksi takdirde konu "Kamu Personeli Danışma Kurulu" toplantısında gündeme getirilmezdi.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi aday memurların mağduriyetini ilgi kanun maddesini iptal ederek bir nebze de olsa gidermiş olsa da daha önce yaşanan mağduriyetler devam etmektedir. Ancak, ilgili kanun hükmü nedeniyle görevleri sona erenlerden dava açmayanların ya da davayı kaybedenlerin hak mahrumiyetinin önlenmesi için kanuni düzenleme gerekmektedir. Davaları devam edenlerin de mutlaka gerekçeli kararı devam eden dava dosyalarına koymaları gerekmektedir.
2005 yılından sonra göreve başlayan memurlara ilave bir derece verilmelidir
2012 yılı toplu sözleşme görüşmelerinde ayrıntılı olarak ele alınan konulardan birisi disiplin affı diğeri de ilave bir derece verilmesi idi. Elbette başka konularda vardı ama onlar çözüme kavuşturuldu.
Bir derece memurlar açısından oldukça önemlidir
Evet bir derece memurlar açısından çok önemlidir. Çünkü, 666 sayılı KHK ile ilave bir derece oldukça önemli hale gelmiştir ve maaşla birlikte dereceye bağlı birçok ödemeyi de etkilemektedir.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz konularda mağdurlar kendi aralarından seçecekleri temsilcilerle sayın Bakandan, AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından ve Ak Parti Grup Başkan vekillerinden randevu talep ederek kamuoyu oluşturmalıdırlar. Yine muhalefet partileriyle de irtibata geçilerek gündem oluşturulmasında fayda vardır. Ayrıca, sendika başkanlarıyla irtibata geçerek ya da elektronik postalar atarak gündem oluşturulmalıdır.