Mersin'de 'Ailede Birlik, İşletmede Sürdürebilirlik' konferansı

MERSİN (AA) - Mersin'de Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Çukurova Şubesi ve Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) tarafından "Ailede Birlik, İşletmede Sürdürebilirlik" konulu konferans düzenlendi.

Bir otelde düzenlenen konferansta konuşan TÜGİAD Çukurova Şubesi Başkanı Armağan Önel, TÜGİAD olarak Türkiye'yi hem bölgelerde hem de uluslararası arenada iyi bir şekilde temsil ettiklerini belirtti.

Mersin ve Çukurova'nın markalaşması için çalışmalarda bulunduklarını ifade eden Önel, Çukurova'yı önemsediklerini ve bölgedeki şirketlerin gelişmesi için etkinlikler düzenlediklerini kaydetti.

Dünya ve Türkiye ekonomisi içerisinde aile şirketlerinin durumunu anlatan Önel, şöyle konuştu:

"Türkiye ekonomisinin yüzde 95'ini aile şirketleri oluşturuyor. Şirketlerin sürdürebilirliğe ve yaşam zamanına baktığımızda 25 yılı geçmiyor. Bunun nedenine kurumsallaşma diyebilirsin, aile içi sürtüşme diyebilirsin. Öte yandan nesil geçişlerinde de yüzde 60 kayba uğruyor. Yaklaşık 100 şirketten 4'ü ya da 5'i 3. jenerasyonu görebiliyor. Dünya'da farklı bir durum var. Mesela Japonya'da bin 200 yıllık aile şirketleri faaliyet gösterebiliyor. Gönül ister ki, Türkiye'deki şirketlerde markalaşsın, kurumsallaşsın, daha ileri bakabilsinler, güçlü ve yaşlı şirketlerimiz olsun. 1. jenerasyon iş aşkıyla girişimci ruhuyla biraz daha ailesinden fedakarlıkta bulunarak çok ciddi çalışmayla belli bir yere geliyor. Ondan sonraki jenerasyona iyi bir eğitim bırakıyor ve sermaye veriyor. 2. jenerasyon biraz daha az risk almayı seviyor. Çünkü elinde bir sermaye ve çalışan bir şirketi var. Böyle gidip de kurumsallaşamadıkları zaman şirketler güç kaybediyor ve aile fertleri şirketten uzaklaşıyor."

TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır ise, aile şirketlerinin dünyada dominant güç içerisinde olduğunu belirtti.

Aile şirketleri hakkında yapılan bir araştırmayı değerlendiren Bayındır, "Bizim kadar yoğun aile şirketlerine sahip ülke Amerika Birleşik Devletleri, yüzde 90-95 arasında ve ekonomi bu şirketler tarafından yönetiliyor. Bunun en düşüğü de Avrupa'da Portekiz yüzde 70, Bulgaristan'da ise yüzde 60-65 civarında. Onun dışında bir çok ülkede yüksek oranda aile şirketlerine sahip. Aile işletmelerinin yüzde 30'u ikinci nesile yüzde 5 ila 15'i üçüncü nesile yüzde 4 ila 5 arasında ise dördüncü nesile kadar yaşayabiliyormuş." diye konuştu.

Türkiye'de de aile şirketlerine önem verildiğini vurgulayan Bayındır, Türkiye ekonomisinin büyük bir bölümünü ve üretimimizin yüzde 70'ni aile şirketlerinin oluşturduğunu kaydetti.

Bayındır, şöyle devam etti:

"Aile işletmesinde iki farklı sistemden bahsedebiliyoruz. Biri aile biri işletme ve bunlar birbiriyle çelişebiliyor. Birinde duygusal kaygı, kucaklayıcılık, ailenin ihtiyaçları, eşitlik var. İşletme sisteminde ise, performans ve kar odağı, değişim, değişimi yönetmek var. Sürdürebilirliğin yolu dengeyi sağlamaktan geçiyor. Aile şirketlerinin uzun ömürlü olmasını araştıran bir çalışma var onda da şöyle bir sonuç çıkmış. İyi yönetim, ailenin iyi yönetilmesi, aile içerisinde yeteneklerin belirlenmesi ve geliştirilmesi. Bu, aile şirketlerinin uzun ömürlü olmasına etki eden durumlar."

Konferansın sonunda, Mersin'de şirketleri bulunan Hasan Şemsi, Zeynep Şemsi Aysalar, Atıl Pekşen ile Ömer Abdo, iş yerleri ve yönetimleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.