Mühendis kimdir, THS nedir, Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun neden yetersiz?
Mühendislik meslek kanunu ihtiyacı, Memur-Sen tarafından hazırlanan 'Mühendislik Meslek Kanunu ve Teknik Hizmetler Sınıfının Sorunları Paneli/Çalıştayı Raporu'nda etraflıca masaya yatırıldı.
Mühendis; insanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, gemi, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse olarak tanımlanmakta.
Mühendislik hizmetleri, günlük hayatın farklı kesimlerinde toplumun tüm bireylerinin yaşamlarını kolaylaştıran ve toplumların gelişmesine doğrudan katkısı sağlamakta.
Dolayısıyla Teknik Hizmetler Sınıfı (THS) olmadan bir kamu yönetimi hayal dahi etmek mümkün değil.
Türkiye'nin gelişmesinde büyük rol oynayan, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına hazırlayan eserlerin yapımı, kamuda görev alan başta mühendisler olmak üzere teknik personelin öncülüğünde ve sorumluluğunda gerçekleştiriliyor.
THS bir yandan kamu adına devasa yatırımların hayata geçirilmesine öncülük ederken bir yandan da planlama, üretim, denetim mekanizmasında görev alarak vatandaşların refah düzeyini artırmak için yoğun çalışmalarını sürdürüyor.
Örnek vermek gerekirse kamu THS personeli olmadan güvenli barınmadan, güvenli beslenmeden, temiz çevreden, temiz enerjiden bahsedilmesi mümkün değil.
Dolayısıyla 1938 tarihli 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun'un günün ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
MEMUR5.COM editörü, meseleyi Memur-Sen'in raporunu baz alarak etraflıca masaya yatırıyor,
Yukarıda özetlenen nedenlerle mühendislik meslek kanunu ihtiyacı, Memur-Sen tarafından hazırlanan "Mühendislik Meslek Kanunu ve Teknik Hizmetler Sınıfının Sorunları Paneli/Çalıştayı Raporu"nda etraflıca masaya yatırıldı. Çalıştay ve panel şubat ayında Ankara'da gerçekleştirilmişti.
Raporda, mühendislik meslek kanunu ile mühendislerin görevleri, sorumlulukları, iş sağlığı ve güvenliği, mali hakları gibi konuları içermeli ve mesleğe alım, kariyer, liyakat gibi hususlarda düzenlemeler getirilmesi gereği vurgulandı.
Ayrıca mühendislik mesleğinin kamuda ve toplumda üstlendiği önem dile getirildi. Kamu mühendislerinin altyapı, ulaşım, enerji, su ve atık yönetimi gibi birçok alanda görev aldığı belirtildi. Panelde, kamu mühendislerinin toplumun ihtiyaçlarına uygun, güvenli ve ekonomik çözümler sunmakla sorumlu olduğu vurgulandı. Ayrıca, kamu mühendislerinin özveriyle çalışarak kamu hizmetlerinin yürütülmesine katkı sağladığı ifade edildi.
Mühendislik mesleğinin kapsamı ve önemi üzerine yapılan değerlendirmelerde, meslek kanununa ihtiyaç olduğu belirtildi. Günümüz koşullarına uygun, adaletli ve deneyimleri ödüllendiren bir meslek kanunu hazırlanması gerektiği vurgulandı. Kamu mühendislerinin ücretlendirme, statü ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiği dile getirildi.
Panelde, özellikle üniversitelerdeki mühendislik bölümlerinin fazlalığı ve mezun sayısının artmasıyla birlikte, mühendislerin haklarının korunması ve nicelik/arz dengesinin sağlanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, teknik personelin görev tanımları, çalışma koşulları ve mali haklarına ilişkin düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulandı.
Mühendislik meslek kanunu ihtiyacının önemine ve gerekliliğine dikkat çekilen panelde, kamuda görev yapan mühendislerin haklarının korunması ve mesleklerinin değerinin artırılması için çaba gösterilmesi gerektiği vurgulandı.
Panelde, mühendislik meslek kanununun önemi ve gerekliliği tartışıldı. Panelde kaydedilenlere göre, mühendislik meslek kanunu, mühendislerin görevleri, sorumlulukları, iş sağlığı ve güvenliği, mali hakları gibi konuları içermeli ve mesleğe alım, kariyer, liyakat gibi hususlarda düzenlemeler getirmelisi gereğinin altı çizildi.
Mühendislik mesleğinin kamuda ve toplumda üstlendiği önem vurgulandı. Kamu mühendislerinin altyapı, ulaşım, enerji, su ve atık yönetimi gibi birçok alanda görev aldığı belirtildi. Panelde, kamu mühendislerinin toplumun ihtiyaçlarına uygun, güvenli ve ekonomik çözümler sunmakla sorumlu olduğu vurgulandı. Ayrıca, kamu mühendislerinin özveriyle çalışarak kamu hizmetlerinin yürütülmesine katkı sağladığı ifade edildi.
Mühendislik mesleğinin kapsamı ve önemi üzerine yapılan değerlendirmelerde, meslek kanununa ihtiyaç olduğu belirtildi. Günümüz koşullarına uygun, adaletli ve deneyimleri ödüllendiren bir meslek kanunu hazırlanması gerektiğine işaret edildi. Kamu mühendislerinin ücretlendirme, statü ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiği dile getirildi.
Panelde, özellikle üniversitelerdeki mühendislik bölümlerinin fazlalığı ve mezun sayısının artmasıyla birlikte, mühendislerin haklarının korunması ve nicelik/arz dengesinin sağlanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, teknik personelin görev tanımları, çalışma koşulları ve mali haklarına ilişkin düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulandı.
Sonuç olarak, mühendislik meslek kanunu ihtiyacının önemine ve gerekliliğine dikkat çekilen panelde, kamuda görev yapan mühendislerin haklarının korunması ve mesleklerinin değerinin artırılması için çaba gösterilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Raporda şunlar kaydedildi:
Türk Dil Kurumuna göre mühendis, insanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, gemi, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimsedir.
Bir mühendisin görevi, bilime ve teknolojiye dayalı çalışmaları insanoğlunun ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak ve bütün bunları belli bir meslek etiği doğrultusunda uygulamaktır.
Mühendislik eğitiminde temel hedef; problemleri belirlemek, sorgulamak, yenilikleri takip etmek, toplumun ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yaparak ekonomik açıdan da topluma katkı sunmaktır.
Günümüzde toplumsal ve ekonomik hayatın birçok alanında oluşan sorunları çözmeye, önlemeye veya daha iyiye ulaşmak için yaratıcı, planlayıcı, tasarımcı ve uygulayıcı olarak hizmet veren çok sayıda mühendislik dalı bulunmaktadır.
Bilindiği gibi günlük hayatın farklı kesimlerinde toplumun tüm bireylerinin yaşamlarını kolaylaştıran ve toplumların gelişmesine doğrudan katkısı olan mühendislik hizmetleri, mühendisler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Bir mühendislik dalında eğitim alan ve aldığı eğitimi meslek olarak icra edenlere de mühendis denilmektedir.
Bir mühendisin görevi; bilime ve teknolojiye dayalı olarak yürüttüğü çalışmalarını, insanlığın ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak üzere bunları belli bir meslek etiği doğrultusunda uygulamak olmalıdır.
Meslek Kanunu, mesleğe alınma, kariyer, liyakat, görevde yükselme, görev ve sorumluluklar, iş tanımlamaları, mali hakları ve genel itibariyle ilgili mesleğe yönelik düzenlemeleri içermelidir.
Yukarıda yer verilen mesleki sorumluluk, iş sağlığı ve güvenliği, mali, sosyal ve özlük hakları Teknik Hizmetler Sınıfı personelinin mesleğine ilişkin genel çerçeve belirtilmiştir.
1- Mühendislik Mesleği
Kamuda çalışan teknik personel; kamu projelerinin planlaması, tasarımı, uygulaması, yönetiminde, kontrolünde ve denetiminde görev alırlar.
Kamu mühendisliği kamu altyapısı, ulaşım, enerji, su ve atık yönetimi, orman, gıda, tarım, hayvancılık, çevre, şehircilik, iklim gibi birçok konuyu içermektedir.
Kamu mühendisleri, toplumun ihtiyaçlarına uygun, güvenli, sürdürülebilir ve ekonomik çözümler sunmakla sorumludur.
Gece gündüz demeden, her türlü risk ve sorumluluğu omuzlayarak kamu hizmetlerinin özveri ile yürütülmesini sağlamaktadır.
Teknik Hizmetler Sınıfı olmadan bir kamu yönetimi hayal dahi edilemez.
Ülkemizin gelişmesinde büyük rol oynayan, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına hazırlayan eserlerin yapımı, kamuda görev alan başta mühendisler olmak üzere teknik personelin öncülüğünde ve sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir.
Teknik Hizmetler Sınıfı bir yandan kamu adına devasa yatırımların hayata geçirilmesine öncülük ederken bir yandan da planlama, üretim, denetim mekanizmasında görev alarak vatandaşlarımızın refah düzeyini artırmak için yoğun çalışmalar sürdürmektedir.
Örnek vermek gerekirse kamu Teknik Hizmetler Sınıfı personeli olmadan güvenli barınmadan, güvenli beslenmeden, temiz çevreden, temiz enerjiden bahsedilmesi mümkün değildir.
Devletimiz, Teknik Hizmetler Sınıfında yer alan kamu görevlilerimiz aracılığı ile bir yandan devasa yatırımlar yaparken bir yandan da sahayı denetlemekte ve kontrol altında tutmaktadır.
Bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatında, belediyelerde, kamu iktisadi teşebbüslerinde ve daha birçok kamu kurumunda başta mühendis olmak üzere binlerce kamu görevlisi etkin şekilde görev almaktadır.
Bu personel, kamu politikalarının etkin şekilde planlanmasını, bütçelendirilmesini, uygulanmasını, kontrol edilmesini ve denetlenmesini sağlayan meslek grubudur.
2- Mühendislik Meslek Kanunu İhtiyacı ve Gerekliliği
Önemi, görevi ve sorumluluklarını anlatmak saatlerce sürecek sempozyumlara konu olacak mühendisler, ülkemizde her alana dokunmaktadır.
Mühendislik mesleği, hayatın her alanında kullanılan ve hayatımızın akışını pratikleştiren buluş, icat ve icraatlarla ülkemizin kalkınmada başat rol üstlenen meslek gruplarından bir tanesidir.
Başta kamudaki mühendisler olmak üzere teknik personelin; çalışma koşulları, görev tanımları ve sorumlulukları, maaş/ücret ve tazminat iyileştirmeleri, ek gösterge ve emeklilik konularında ortak talep ve beklenti içerisinde olduğu görülmektedir.
Kamuda çalışan mühendis ve mimarlar başta olmak üzere tüm teknik elemanların kamuoyunda saygınlığının korunması günümüz ve gelecek şartlar da gözetilerek yenilikçi, ihtiyaçları karşılayacak şekilde sosyal adaletsizliğin giderilmesi, ülkemizi küresel çapta üretim ve ihracat ekonomisinde güçlü kılması gibi kritik ve vazgeçilemez önemi nedeniyle tanımlanmasına ve adil bir şekilde yapılandırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Mühendisler sorumlulukları ağır, riskleri çok yüksek alanlarda kamu hizmetleri sunmaktadırlar. Ömür boyu devam eden sorumlulukları karşısında deneyim ve bilgilerini ödüllendirici uygulamaların artırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Özellikle neredeyse her üniversitede bir mühendislik bölümünün olması ve kontenjanlarının fazla olması, öğrenci sayısının ve mezunun fazla olması nedeniyle nicelik/arz fazlalığı olması yönüyle de haklarının korunması gerekmektedir.
Uygulamada üniversite başarı sıralamasında mühendislik Fakültesi tercih etmek için getirilen başarı sıralaması uygulamasının daha zorlaştırılması, Üniversitelerin bazı Mühendislik Bölümlerinin açılırken YÖK - üniversiteler ve ihtiyaçlar arasında bir denge kurularak planlama yapılmaması nedeniyle mühendislerin bir kısmı, üzücü de olsa farklı sektörlere dağılma eğiliminde olduğu görülmektedir.
Eskiden kariyer uzmanları, hâkim-savcı ve 3600 ek gösterge düzeyinde olan kamu görevlileri ile aynı-benzer maaşı alan bir mühendis şimdi zamanla diğer meslek mensupları karşısında ekonomik olarak daha az ilerleme yaşayan meslek grubu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu kapsamda teknik personelin görevleri, vermiş oldukları hizmet, üstlenmiş oldukları sorumluluk gereği tazminat hakkının ve yıllar içerisinde kazandıkları deneyim ve bilginin karşılığı olarak kariyer sınıflandırmasının gereği bir meslek kanununa ihtiyaç vardır.
Anayasanın 55. maddesi ile Devlete yüklenen “çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri alma” yükümlülüğü çerçevesinde kamu mühendislerinin, mühendislik mesleğine yaraşır bir ücretlendirme, statü ve özlük hakkına kavuşturulması gerektiği açıktır.
Bu doğrultuda kamuda görev yapan mühendis, mimar, şehir bölge plancısı, peyzaj mimarı ve iç mimarları ile Teknik Hizmetler Sınıfı’nı kapsayan meslek grupları için meslek kanunu hazırlanma ihtiyacı doğmaktadır.
Ülkemizde mühendis, mimar ve şehir plancılarına ilişkin temel kanun 1938 yılında çıkarılan 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun’dur. 3458 sayılı kanunla Türkiye’de mühendislik ve mimarlık yapabilmek için yasada tanımlanan okullardan birinden mezun olma şartı getirilmiştir.
Söz edilen okullardan veya denkliği tanınan yabancı okullardan diploma sahibi olmayanların mühendis veya mimar unvanıyla çalışamayacağı, bu unvanları kullanarak oy kullanamayacağı ve imza atamayacağı da yasada belirtilmiştir.
İlgili Kanun’da bu hükümlere uymayanlara ağır para cezası ve tekrarı halinde 1 aydan 3 aya kadar hapis cezası verileceği hükmü getirilmiştir.
Hal böyle olsa da bu mezkûr meslek kanunu ihtiva ettiği düzenlemelere bakıldığında günümüz ihtiyaçlarını karşılayamamakta, çağdışı ve eksik kalmaktadır.
Sadece faal çalışma hayatını değil, mali hakları, görev ve sorumlulukları, özlük haklarını, emeklilik dönemi de içinde olmak üzere ihtiyaç duyulan birçok alanda çerçeve bir kanuna ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir.
Hal böyleyken Memur-Sen olarak başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız sayın Abdülkadir URALOĞLU’nun ve birçok akademisyen, bürokrat, sendikacı ve meslek mensupları ile yaptığımız ortak çalışma neticesinde ortaya çıkan değerli fikirler, eleştiriler ve tecrübeler bu çalışmanın ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Yapılan bu çalışma ile genel anlamda kamu kurumlarında mühendislik ve mimarlık hizmetlerini yürütmekle görevli Teknik Hizmetler Sınıfına mensup mühendis, mimar, şehir plancısı, bölge plancısı, peyzaj mimarı, iç mimar meslek gruplarının, Türkiye Yüzyılında hak ettiği değere ulaşması, hak ve sorumluluklarının belirlenmesi, kariyer basamaklarının oluşturulması amacıyla çerçeve bir kanun ihtiyacının bir ürünüdür.
Meslek Kanunu çalışmaları sırasında özellikle önceki meslek kanunları örnek alınarak eşitlikçi, fırsat eşitliğinden yana, adil, kazanılmış haklara saygılı mümkün olduğunca herkesin haklarını en tepede birleştirebilen bir kanuna ihtiyaç vardır.
Özellikle 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun bu konuda örnek alınarak yapılacak bir çalışma ile bu kanunların iyi yönlerinden faydalanıp hem de eksiklikler fark edilip giderilerek ihtiyaca uygun bir kanun oluşturulabilir kanaatindeyiz.