Numan Kurtulmuş: 1982 Anayasası'ndan kurtulma vakti gelmiştir
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 12 Eylül darbesiyle yapılan 1982 Anayasası'ndan kurtulmanın zamanının geldiğini ve Türkiye'nin artık darbe dönemlerinin izlerini tamamen silmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü dolayısıyla sosyal medya hesabından bir mesaj yayımladı. Kurtulmuş, 12 Eylül darbesinin Türkiye'nin demokrasi tarihine en karanlık lekelerden biri olarak geçtiğini, milletin iradesinin hiçe sayıldığı, özgürlüklerin gasbedildiği, toplumsal travmalara yol açan bir dönem olduğunu ifade etti. 1982 Anayasası'nın da darbe rejiminin en büyük miraslarından biri olduğunu belirten Kurtulmuş, bu anayasanın artık değişmesi gerektiğini dile getirdi.
Kurtulmuş mesajında, "12 Eylül 1980 darbesi, aziz milletimizin hafızasında derin yaralar açarak, demokrasimize karşı en büyük ihanetlerden biri olarak tarihteki yerini almıştır. O kara günlerde, milletimizin iradesi yok sayılmış, vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri gasbedilmiştir. Darbenin ardından yaşanan hukuksuzluklar, haksız yargılamalar, işkenceler ve idamlar toplumsal vicdanımızı derinden etkilemiştir. Bu karanlık dönem, demokrasiden uzaklaşıldığında nelerle karşı karşıya kalınabileceğinin en acı örneklerinden biridir" dedi.
Darbelerin Türkiye’ye verdiği zararlar
Kurtulmuş, Türkiye’de darbelerin yalnızca siyasi ve ekonomik zararlara yol açmakla kalmadığını, aynı zamanda toplumsal uzlaşmayı ve demokratik olgunlaşmayı da sekteye uğrattığını vurguladı. Darbelerin Türkiye’yi her alanda geri götüren büyük ihanetler olduğunu belirten Kurtulmuş, "Artık darbelerin izlerini geride bırakarak, darbe dönemlerinden kalan en büyük kalıntılardan biri olan 1982 Anayasası'ndan kurtulma vakti gelmiştir" ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, 12 Eylül’ün topluma bıraktığı ağır ekonomik, siyasi ve toplumsal bedellerin milletin kararlılığıyla aşılabildiğini, ancak darbelerden kalan anayasanın varlığını sürdürmesinin Türkiye’nin demokratik gelişimine engel teşkil ettiğini söyledi. Kurtulmuş, "Nasıl ki, 12 Eylül'ün toplumsal, siyasi ve ekonomik bedelleri milletimizin kararlılığıyla aşılmışsa, şimdi de darbe anayasasını tarihin çöplüğüne atmak ve milletimizin iradesini tam anlamıyla yansıtan, demokrat, sivil, kapsayıcı ve özgürlükçü bir anayasa yapmak en büyük görevimizdir" dedi.
Yeni Anayasa ve Türkiye'nin geleceği
Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin geleceği için demokratik, sivil ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Yeni anayasanın, toplumun her kesimini kucaklayan, kimseyi ötekileştirmeyen, hukukun üstünlüğünü esas alan bir yapıya sahip olması gerektiğini belirten Kurtulmuş, böyle bir anayasanın Türkiye’yi daha huzurlu ve güvenli bir geleceğe taşıyacağını ifade etti.
Kurtulmuş, "Katılımcı demokrasiye dayanan, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, toplumsal uzlaşmayı ve adaleti sağlayan bir anayasa, ülkemizin huzur ve güven içinde geleceğe yürümesinin en büyük güvencesidir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bir daha asla darbelerin yaşanmayacağı bir ülke olması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, darbelerin siyasi, ekonomik ve toplumsal sonuçlarının Türkiye’yi geriye götürdüğünü ve bu anayasalarla geleceğe yürünemeyeceğini belirtti. Kurtulmuş, "Türkiye, güçlü, adil ve demokratik bir geleceği darbe anayasaları ile değil, milletin iradesinin şekillendirdiği bir anayasa ile inşa edecektir" dedi.
Darbe anayasasının kaldırılması toplumun tüm kesimlerinin ortak isteği
TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni anayasanın milletin iradesine dayanan bir yapıya sahip olması gerektiğinin altını çizerken, anayasa değişikliğinin geniş bir toplumsal mutabakatla yapılması gerektiğine dikkat çekti. Darbe anayasasının yerini, tüm toplumu kucaklayan, demokratik ilkeler üzerine kurulu yeni bir anayasanın almasının, Türkiye'nin demokratik olgunluğuna büyük katkı sağlayacağını ifade eden Kurtulmuş, yeni anayasa ile birlikte Türkiye’nin daha güçlü bir demokrasiye sahip olacağını belirtti.
Kurtulmuş, 12 Eylül darbesinin acı sonuçlarını hatırlatarak, "Bu vesileyle, 12 Eylül darbesinin acımasız süreçlerinde hayatını kaybeden, haksız yere yargılanan, işkenceye uğrayan ve hakları ellerinden alınan tüm vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, bu karanlık dönemin toplumsal hafızamızda açtığı yaraları unutmadan, demokrasi, özgürlükler ve değerlerimiz uğruna mücadelemizi sürdürme sözümüzü bir kez daha yineliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA