On beş başlıkta atanmışlara uyarılar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir dönem konuşma metinlerini hazırlayan Aydın Ünal, Yeni Şafak Gazetesindeki yazısında atanmışları uyardı. Ünal, 'Atanmışlara uyarılar' başlıklı yazısında şu uyarılarda bulundu:
Daha işin başındayken, yeni atanmış ya da görevine devam edecek olan bakanlara, bakan yardımcılarına, her kademedeki bürokratlara şu önemli uyarıları bir kez daha hatırlatalım:
1. Haramdan sakının. Harama el uzatmayın, uzattırmayın. Haram dairesini daraltmayın; helal dairesini genişletmeyin. Haramı asla ve asla meşrulaştırmaya yeltenmeyin. 86 milyonun hakkına tecavüzün tek tek helalleşme gerektirdiğini, Haccın, umrenin, namazın, cami-Kur’an Kursu yaptırmanın bu lekeyi temizlemeyeceğini hatırınızdan çıkarmayın. Allah var, kıyamet var, hesap var; unutmayın.
2. Sizi o makamlara millet getirdi. Milletin emanetini yüklendiniz. Emanetin hakkını teslim edin. Hiçbiriniz vazgeçilmez değilsiniz. Siz olmasanız da o işi yapacak bir başka isim bulunabilir. Koltuklarınız size mülk değil; orada ebedi oturmayacaksınız. Kibirden, hırs, tamah, kıskançlıktan sakının. Her daim mütevazı olun.
3. Ayağınız yere bassın. Çok havalanırsanız, sert düşersiniz. Makamın gücüne değil, yapacağınız işe odaklanın. Bir gün o makamlardan kalktığınızda arkanızdan dürüstlüğünüz, farklılığınız, iziniz, eseriniz konuşulsun. Koltuğu muhafaza etmek değil, hayırla yâd edilmek derdiniz olsun.
4. Cesur olun. Doğru ile yanlış arasında bir seçim yapmak zorunda kaldığınızda, bedeli ne olursa olsun doğrudan, haktan yana tavır koyun. Allah iyilerle beraberdir.
5. Etrafınızda çokça dalkavuk, çokça sahte dost birikebilir, dikkatli olun. Samimi dostlarınız her zaman yanınızda olsun. Sizi abartılı övenden sakının, sizi dostça eleştirenleri yanınızdan uzaklaştırmayın. Yola çıktıklarınızı yolda bulduklarınıza değişmeyin.
6. İşlerinizi istişareyle görün. Her meseleyi özellikle bilenlerle etraflıca tartışın, konuşun.
7. Güvenliğin gerektirdiği haller dışında her türlü imtiyazdan uzak durun. İsraftan sakının. Milletin malını şahsi işlerinizde kullanmayın. Ailenizin, dostlarınızın haram ile kirlenmesine müsaade etmeyin. Parasal meselelerde kılı kırk yaran bir hassasiyet içinde olun. Üzerinde tasarrufunuz olan para sizin değil milletin parasıdır. Yanlış kullanılan her kuruşun bu dünyada da ahirette de hesabı vardır.
8. Personelinize karşı adil olun. Onları üzmeyin, ezmeyin, ötelemeyin. Çalışanın hakkını alabilmesi için mücadele edin.
9. Hata yaptığınızda ya da o makama layık ve yeterli olmadığınızı gördüğünüzde, yorulduğunuzu anladığınızda bırakabilme, istifa edebilme cesaretini gösterin. Koltuğa yapışıp kalmayın. Milletin emanetini işgal edip vebale girmeyin. Siz, umutsuzluğa kapılacak, boş vermişliğe başvuracak, “böyle gelmiş böyle gitsin” diyebilecek bir mevkide değilsiniz. Biz elimizle, dilimizle düzeltemezsek buğzederiz; sizin buğz hakkınız yok. Yanlışa yanlış deyip düzeltmek sizin vazifenizdir.
10. Makama oturduğunuz gibi kalkmak başarı değildir. Risk alın, inisiyatif alın, sorumluluk alın. Millet sizden iş bekliyor, atılım bekliyor. İdare-i maslahattan kaçının. Hata yaparım korkusuyla atıl kalarak makamınızı beyhude meşgul etmeyin. Yükseklerde rüzgâr sert eser; dayanıklı, dirençli olun. Kuytuya gizlenip de tamamen ortalıktan kaybolmayın.
11. Doğru işleriniz de, yanlış işleriniz de sizden sonra geleceklere kapı aralayacaktır. Yaptığınız her işte, attığınız her imzada, kötü bir gelenek başlatmaktan sakının.
12. İşinizi yaparken, hizmet üretirken, milletin fertleri arasında, yaradılmışlar arasında ayrım yapmayın. Kimseye ayrıcalık tanımayın, kimseyi ötelemeyin.
13. “Önemli bir makama atandım” diye başınız dönmesin, ayaklarınız yerden kesilmesin. Tam tersine, ağır bir imtihanda olduğunuzu, sınandığınızı unutmayın.
14. Memleketin her köşesindeki mazlumların, mağdurların, yoksulların, gariplerin gözü sizin üzerinizde. Her birine ulaşmak, her birine dokunmak, yaralarını sarmak gayeniz olsun. Hak ile de halk ile de bağınızı koparmayın, aksine irtibatınızı sıklaştırın. Aldığınız her kararın sahadaki yansımasını takip edin ki zalimlerden olmayın.
15. Çok zorlu bir seçim sürecinin ardından o makamlara geldiniz. Millet büyük fedakârlık yaptı ve sizden beklentisi de çok büyük. Hayal kırıklığının, başarısızlığa veya hataya rağmen makamda oturmakta ısrarın vebali ağırdır. Her günün sonunda kendinizi muhasebeye çekin.
Allah yar ve yardımcınız olsun; yolunuz açık olsun.