• Haberler
  • Emekli
  • Özel'den Erdoğan'a hodri meydan: Pazartesi Meclisi açalım salı emekliye zammı yapalım

Özel'den Erdoğan'a hodri meydan: Pazartesi Meclisi açalım salı emekliye zammı yapalım

CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, emeklilerin taleplerinin yerine getirilmesi konusunda 'hodri meydan' dedi

Özel’den Erdoğan’a hodri meydan:  Pazartesi Meclisi açalım salı günü emekliye zammı yapalım

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Giresun Halk Buluşmasında yaptığı konuşmada, emeklilerin sorunlarına, iktadır sürekli vaatte bulunarak talepleri ertelemesini işaret etti.

Özel şöyle konuştu:

“Recep Tayyip Erdoğan, kameraların önünde, Giresun’dan sana sesleniyorum. Eğer 1,5 aydır ısrarla söylüyorum. Nihayet, diyordun ki ekonomi 4,5 büyüdü. Herkesin keyfi yerinde, emekliyi Özgür Özel kışkırtıyor. Şimdi diyormuşsun ki son hafta söz veririm. Söze karnımız tok. Sana çağrı yapıyorum. Hodri meydan. Haftaya pazartesi Meclis’i açalım. Salı günü emekliye zammı yapalım. Samimiysen gel hadi. Bu insanların yüzünü güldürelim. Eğer bu zammı yapacaksan, seçimden önce gelip o zammı yapacağız. Öbür türlü ben zam yapacağım, siz inanın derseniz, artık bu insanların boş lafa da tutulmayacak sözlere de karnı tok. Başka tarafa kardeşim.”

Özgür Özel'in konuşmasında emekliler, öğretmenler, memurlar, esnaflar, küçük çiftçiler ve işçilerin meselelerini gündeme getirdiği bölümler şöyle:

'Bu sene Türkiye’de küçülen tek sektör tarım'

"Fındık üreticisinin sesini Giresun’dan haykırıyorum. Artık yeter. Sesimizi duyun. Bu sene Türkiye’de küçülen tek sektör tarım oldu. Zaten kötü yönetildiği için Türkiye yüzde 4,5 büyüdü. Matrah bir büyüme değil. Telafi edici bir büyüme değil ama bir yandan da tarım küçülüyor. 3 milyon hektar arazi artık ekilmez ve dikilmez hale geldi AKP iktidarında. Tarım Belçika kadar toprak kaybetti. Kendi kendine yeten bir ülke iken hem tarım ürünlerini, hem karkas eti, hem canlı hayvanı, hem löp eti dışarıdan gelirken gümrük vergileri de dönem dönem kaldırılarak, bizim hayvancılıkla uğraşanımızın, tarımla uğraşanımızın canını okuyan düzenlemeleri göz açıp kapayana kadar yaptılar. Ama haklı beklentilerin tamamını bir yanda duruyor. 2023 yılında 34 bin ton et ithal ettiler. 2024 yılında 600 bin sığır ithaline izin verdiler. Yapılacak. Yem fiyatları bir yılda yüzde 100 arttı. 2021’de 60 lira olan et 2022’de 110 liraya, 2023’te 260 liraya en nihayetinde yüzde 90 artışla bu sene 500 liraya dayandı. Sadece 3 yılda et fiyatları kötü politikalar yüzünden 8 kat artmış durumda. Bu hepimizi etkiliyor. En çok orta direği etkiliyor. Orta diğeri artık düşük gelirli yoksullar olarak ifade edebiliriz. Emekliler, öğretmenler, memurlar, esnaflar, küçük çiftçiler artık eziliyorlar."

'26 bin lira emekli maaşı alacaktınız'

"Bundan 1,5 ay önce emeklinin sesini duyun dediğimizde meydanlarda çok fazla emekli yoktu. Bir çağrıda bulundum, siz sesinizi duyurmaya karar verirseniz. Meydanlara gelirseniz, benim sesime kulak verirseniz biz bu işi Türkiye’nin gündemine getiririz dedim. Her gün yeni ayaklar eklendi ayaklarımıza. Her gün yeni kabuklar çatladı, yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerimizi. En sonunda doldurdu emekliler meydanları, haklarını istiyorlar. Şimdi buradan bütün Türkiye’ye gösterelim. Bu meydandaki emekliler bir ellerini kaldırsın. Bakın hiç az değiliz. Çoğuz, 16,5 milyon kişiyiz. Size söz veriyorum, siz geldikçe, siz arkamızda durdukça, siz sesimize ses oldukça, sizin sesinizi duyuracağız. Hakkınızı söke söke alacağız. Şimdi bir gerçek var. Bütün emeklilerin bilmesi gereken, tekrardan asla vazgeçmemiz gereken bir gerçek var. Bundan 22 yıl önce AKP geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani size hiç dokunmasa, karışmasa bugün asgari ücret 17 bin lira, 26 bin lira emekli maaşı alacaktınız. Allah var 26 bin lira hiç fena emekli maaşı olmazdı, en düşüğü için. Ama bugün 0,59. Yani asgari ücretin yüzde 59’unu size veriyorlar. Bu öyle ufak ve tefek bir şey değil. Bakın 3 Kasım 2002 tarihinde en düşük emekli maaşını alan emekli maaşını çekse, şuradaki kuyumcuya gitse tam 8 çeyrek altın alıyor. Bugün 10 bin lira ile 2,5 çeyrek altın alamazsınız. Yani 5,5 çeyrek altın kayıp. Bir emekli Giresun’da bir çeyrek altını cebinden düşürse, çantasından düşürse, eve varsa fark etse deli çıkar gider her tarafta onu arar. Bakın bir emekli değil bütün emekliler, bir sefer değil her ay, bir altın değil 5,5 çeyrek altın kaybetmiş durumdalar. Şimdi emeklilere soruyorum, bir altın düşürsen gidip düşürdüğün yerde ararsın. Bir şey kaybedildiği yerde bulunur. Siz ayda 5,5 çeyrek altını nerede kaybettiniz, sandıkta. Nerede bulacağız, önümüze gelen ilk sandıkta."

"Senin bu kadar yaptığın haksızlık, emekliyi kışkırtmıyor da..."

"Bir de işin sadece maaş boyutu yok. Bayram geliyor, Ramazan mübarek gündeyiz. Allah oruçlarınızı kabul etsin. Emekli ikramiyesi eskiden yoktu, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, 2015 seçimlerinde dedi ki emekliye iki bayramda birer ikramiye. Veremezsin dediler. Veririz dedik. Hep beraber söyledik. 7 Haziran seçimlerini biz kazanamadık, onlar da kazanamadı. 1 Kasım’a giderken biz de vereceğiz dediler. Hatırlayın. Sonra 1 Kasım geldi ve geçti. 3 sene geçti, 2018’e kadar emekliye hiçbir şey vermediler. 3 Ramazan, 3 kurban, 6 bayram hakkınızı yediler. 2018 seçimleri gelince bin lira verdiler. Biz dedik ki birer maaş olacak, birer asgari ücret ver. Olmaz. Bin lira yeter. Bizim o beğenmediğimiz bin lira o gün 24 kilo kıyma alıyordu. İnanmayan baksın, o gün 2018’in ilk ikramiye günü 24 kilo kıyma alıyor, ikramiye bin lira. Şimdi nisanın başında yatacak. 3 bin lira. 2’ydi, 3 oldu. Git kasaba alıyor, almıyor 6 kilo kıyma. 24 kilo kıyma düşmüş 6 kiloya. Emekliye atılan kazığa bakın. Emeklinin 30 sahur, 30 iftar sofrasından, bayram sofrasından, buzdolabından, mutfağından, evladının, torununun kursağından 18 kilo kıyma çaldılar, sadece emekli ikramiyesi ile 6 sene içinde. Şimdi bana diyor ki efendim Özgür Efendi de çıkmış, meydanlarda emeklileri kışkırtıyor. Kardeşim senin bu kadar yaptığın haksızlık, emekliyi kışkırtmıyor da bunu söylemem kışkırtıyorsa kışkırtacağım tabii. Anlatacağım tabii."

"Yok öyle yağma"

"Bakın benimle kavga etmek istiyor. Sürekli sataşıyor, hakaretler, iftiralar. Ona şunu söyledim. Tamam seninle kavga edeceğim ama senin o çok istediğin kimlik siyaseti, mezhep siyaseti üzerinden değil, o konu, bu konudan değil ben seninle kavgayı emekliler için vereceğim. Emekçiler için vereceğim, esnaflar için vereceğim. Memlekette zam var. Memlekette hayat pahalılığı, yoksulluk var. Beyefendilerin derdi başka. Bunları görmeyecek, başka bir kavganın içine bizi çekmeye çalışacak. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. İşimiz gücümüz emeklidir, emekçidir, esnaftır, çiftçidir, namusu ile çalışan ve vergisini veren üreticidir. Ama şu kadarını görelim. Her şeye para bul. Emekli için dedim ki ben emekli kart çıkaralım. Hiç duymadı. Şimdi hazırlık yapıyoruz diyor. 7’şer bin lira seyyanen zam verelim, en düşük emekli maaşını asgari ücret edelim. Bütün emeklilere 7’şer bin verelim dedim, kabul etmedi. Dün çıkmış, genel sekreterleri. Bir hazırlık yapılıyor, Tayyip Bey söyleyecek. Söylüyor, söylüyor. Bakın staj mağduruna, çıraklık mağduruna, Bağ-Kur’un 9 bin güne, öbür taraftan söz verdiği mülakata, hepsinin sözünü verdi yapmıyor. Şimdi de efendim, siz bana verin, seçimden sonra ben emeklinin durumuna bakacağım. Yok öyle yağma."

Bakmadan Geçme