Rektörlük devir tesliminde 'liyakat' mesajı

Cumhurbaşkanı kararıyla Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Mustafa Hatipler, üniversitenin 9. ve 10. dönemlerinde rektörlük görevini yürüten Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu'ndan görevi devraldı. Devir teslim töreni, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Törene Edirne Valisi Yunus Sezer, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, eski rektörlerden Prof. Dr. Yener Yörük, Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileri ve çok sayıda akademisyen katıldı. Törenin ardından Hatipler, üniversitenin yeni dönemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Hatipler, yaptığı konuşmada Trakya Üniversitesi'nin 11. dönem rektörü olmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. Kendinden önceki rektörlere teşekkür ederek onların hizmetlerini devam ettirme arzusunu dile getirdi.

Hatipler şöyle konuştu:

“Benden önce 6 rektörümüz daha 10 dönem şeklinde bu görevi yürüttüler. Unutulmayacak hizmetler verdiler ve bu güzide kurumumuzu biraz daha ileri taşıdılar. Vefat eden rektörlerimizi rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlık dileyerek hepsine şükranlarımı sunuyorum. Onların dizdiği hizmet taşları üzerine birkaç taş da ben koyabilirsem ne mutlu bana. Makamların gelip geçici olduğuna, önemli olanın kalıcı izler bırakmak olduğuna inananlardanım. Makamların büyüsünün etkisinde kalmadan, insan ve öğrenci odaklı bir hizmet dönemi geçirmeyi, görev sürem sona erdiğinde hem eserlerimiz hem de insan ilişkilerimizle iyi hatırlanmayı arzu ediyorum.”

Görev süresince öncelik vereceği konulara değinen Prof. Dr. Hatipler, özellikle liyakat ilkesinin önemine vurgu yaptı. Üniversiteyi yönetirken en dikkat edeceği hususun liyakat olduğunu belirten Hatipler, "Bu kurumu yönetirken en dikkat edeceğim hususların başında liyakat olacağını bu kürsüden sizlerin huzurunda özellikle vurgulamak istiyorum. Çalışanın hakkını vermek her zaman için en büyük düsturum olacaktır," dedi. Trakya Üniversitesi'nin yalnızca dört duvar arasında değil, Edirne ve Balkanlar gibi tarih, kültür ve bilimle iç içe olan bölgelerde de aktif bir şekilde yer alması gerektiğini ifade etti. Hatipler, "Edirne gibi kadim bir şehir ve topyekûn Balkan şehirleri, bu üniversitenin en temel laboratuvarıdır. Edirne ve Balkanlar, tarihin, mimarinin, tıp tarihinin, sanat tarihinin, kültürün ve turizmin laboratuvarı ve adeta deposudur. Üniversitemiz akademisyenleri bu şehrin ve Balkan şehirlerinin sokaklarında ve abidelerinin içinde olmalıdır. Edirne ve Balkanlar ile ilgili daha çok kitap, araştırma ve makale yazılmalı, daha çok tez üretilmeli, daha çok bilimsel ve akademik katkı sunulmalıdır. Bu dileğimin gerçekleşmesi için en üst düzeyde gayret göstereceğimi ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.