- Haberler
- Romanların gölgeliklerine talep artıyor
Romanların gölgeliklerine talep artıyor
Mersin'de, 'Roman Kadınları İşe, Çocukları Kreşe Projesi' kapsamında açılan atölyede Roman kadınlarının kamışları işleyerek yaptıkları şemsiye ve gölgeliklere ilgi artıyor.
MERSİN (AA) - Mersin'de Roman kadınların büyük emek harcayarak kamıştan yaptıkları şemsiye ve gölgelik gibi ürünlere yaz mevsiminin yaklaşmasıyla talep arttı.
Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu ve Toroslar Belediyesinin iş birliğiyle başlatılan "Roman Kadınları İşe, Çocukları Kreşe Projesi" kapsamında açılan atölyede çalışan Roman kadınlar, burada kamışlardan şemsiye, hasır, gölgelik ve sepet gibi ürünler yapıyor.
Roman kadınlar yaz mevsiminin yaklaşmasıyla ilgi gören bu ürünler sayesinde hem aile ekonomisine katkı yapmanın hem de çocuklarının kreşe gitme imkanı bulmasının mutluluğunu yaşıyor.
"Kamış bizim için ekmek"
Türkiye Romanları Avrupa Konseyi Delegesi ve Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam, koordinatörlüğünü yürüttüğü proje hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Federasyon olarak 15 yıldır Romanların sorunlarının çözümüne çalıştıklarını anlattı.
Özellikle "sepetçi" Romanların Mersin'de yaşadığını belirten Daylam, "Benim annem ve babam da sepetçiydi. Biz onların ördükleri sepetle büyüdük, okuduk. Tabii bu mesleği biraz daha modernize etmek gerekiyordu. Biz de bu projeyle kadınlarımızı istihdama kazandırdık. Turizme katkı sunalım diye başlayan bir çalışmaydı." dedi.
Roman kadınlarının el sanatlarının çok geliştiğini söyleyen Daylam, şöyle devam etti:
"Bu Romanlar adına yapılan en önemli çalışmalardan birisi. Bölgede kamış var, atıl durumda. Bunun bir sezonu da var. Çürüyüp yok olması yerine biz de zamanında bu ürünü topluyoruz. Bu da ayrı bir emek gerektiriyor. Kamış bizim için çok önemli. Biz ona farklı bakıyoruz. O bizim için ekmek demektir."
"İhracat boyutu da var"
Daylam, nisan ve mayıs aylarında bu ürünlere talebin artmaya başladığını belirterek, "O talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Bir Alman firması bizim ürettiğimiz ürünlerin niteliğini ve kalitesini gördü ve onlarla bir anlaşmamız oldu. İhracat boyutu da var. İnsanlara ürettirmek lazım, üreten toplum gerekiyor. Yeter ki bir taraftan elimizden tutulsun, bize katkı sağlansın görün bakın neler çıkıyor. Bu çalışma da onun tipik bir örneği. Ara eleman olma noktasında biz varız diyoruz." diye konuştu.