• Haberler
  • Memur
  • Sinan Ateş davasında 4. gün: 'Oğlum öldü, ben zaten ölüyüm' diyen anne Saniye Ateş fenalaştı

Sinan Ateş davasında 4. gün: 'Oğlum öldü, ben zaten ölüyüm' diyen anne Saniye Ateş fenalaştı

18 aydır 'ölüp ölüp dirildiğini' ifade eden anne Saniye Ateş, 'Ben, yaşayan bir ölüyüm ama şurada 4 gündür 22 kez daha öldüm. O kadar öldüm ki sanki herkes masum, benim oğlum kendini vurmuş.' dedi. Ayşe Ateş eşinin kendisine 'İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım'a emir vermişler. Beni öldürmek için kiralık katil arıyorlar.' dediğini belirtti.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın dördüncü celsesi Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde başladı. Davaya, sanıklar, taraf avukatları, müştekilerden Ayşe Ateş, Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı. Ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Meryem Gül Çiftci Binici de duruşmayı takip edenler arasındaydı.

Duruşmada sanıklar Alper Atay, Erdem Karadeniz ve Mustafa Ensar Aykal'ın beyanları dinlendi.

Sonrasında ise müştekilere söz verildi. İlk olarak Ateş'in annesi Saniye Ateş dinlendi. 18 aydır "ölüp ölüp dirildiğini" ifade eden Ateş, "Ben, yaşayan bir ölüyüm ama şurada 4 gündür 22 kez daha öldüm. O kadar öldüm ki sanki herkes masum, benim oğlum kendini vurmuş." dedi.

'Benim ipimi çektiler'

 "Oğlum yanıma gelerek 'Anne, benim kalemimi kırdılar, bana suikast düzenleyecekler' dedi" açıklamasında bulunan Ateş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir gün, sırtında çelik yelekle bana ziyarete geldi. 'Oğlum neden çelik yeleği giydin' dediğimde, 'Ana benim ipimi çektiler ama belki buna müsaade etmezler.' dedi. Çağrı Ünel olayından sonra bir telefon geldi. Ölen çocuğun abisi arayıp benim oğlumu tehdit etti. O da 'senin kanın benim elimde değil. Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım, Semih Yalçın, İzzet Ulvi Yönter'e soracaksın' dedi. Sonra döndü, 'ana ben napayım şimdi, bunlara ne diyeyim' dedi. 'Oğlum git Devlet Bahçeli'ye söyle bunu' dedim. Defalarca ona ulaşmaya çalıştı, aracı koydu ama oğlumu oraya ulaştırmadılar. Benim oğlumu öldürmek için mi Ülkü Ocakları Başkanı yaptılar?"

Duruşma salonunda fenalaştı

Saniye Ateş, oğlunun, cinayet öncesinde de tehdit edildiğini ve defalarca öldürülmeye kalkışıldığını söyledi.

Evladının katillerinin mahkemeye çıkması için 18 ay beklediğini dile getiren Ateş, "Daha kaç Sinan ölecek? Benim Sinan'ımı neden öldürdüler biliyorlar mı? Birisi diyor ki 'para'. Oğlum, kendine gelen lokumu bile dağıtıp öyle gelirdi eve. Ben Türk'üm, ülkücüyüm ama bunların inandığı ülkücü değilim ben. Neydi benim oğlumu öldürme sebepleri? Makam sevdası mıydı? Ben, oğlumu öldürenlerden hesap istiyorum. Oğlumu öldürmeye sevk edenler ortaya çıkacak. Bunlar maşa." ifadesini kullandı.

Beyanı sırasında fenalaşan Saniye Ateş, kalbini tutmaya başladı. Duruşmaya ara veren mahkeme başkanı, sağlık görevlilerini çağırdı. Sağlık görevlileri, duruşma salonu dışındaki bir odada anneye müdahalede bulundu. Anne Ateş daha sonra ambulansla hastaneye götürüldü.

Bu sırada Ayşe Ateş, "Bu kadın burada ölürse bunun hesabını hepinizden sorarım." diye bağırdı. 

'Türlü türlü yalanlarla savunma yaptılar'

Mahkemede dinlenen müşteki Ayşe Ateş, sözlerine "Sinan'ın katlinde dahli olan hiçbir suçlu ve yakınının başsağlığı dileğini kabul etmiyorum." diyerek başladı.

 Ateş, "Davanın başlangıcından bu yana sanıkların yazdığı senaryo ve yalanları sabırla dinlemekteyiz. Şimdi biraz da mahkeme heyeti gerçekleri dinlesin. İki kız çocuğu babası tertemiz bir akademisyen, bir eş, bir baba nasıl katledildi, onu dinleyin sayın hakim. Üç gündür karşınızda türlü türlü yalanlarla savunmalar yaptılar." dedi.

'Beni öldürmek için katil arıyorlarmış'

Ülkü Ocakları Geneh Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve yurt dışına kaçtığı öne sürülen eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un adlarını açıkça zikreden Ayşe Ateş, beyanına şöyle devam etti:

"Rahmetli eşim, 'Ayşe, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım beni öldürmek için kiralık katil arıyormuş, kapı kapı geziyorlarmış' diye defalarca bana söyledi. Sinan, görevi bıraktıktan sonra önce bot hesaplardan tehditler ve hakaretlere başladılar. Orhun Haber denilen hesaptan, 'Bir ihanet ateşi' başlığıyla türlü türlü iftiralarda bulundular. Bu Orhun Haber sitesinin sahibi Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Mert Kerim Ejder. Ahmet Yiğit Yıldırım'ın talimatıyla eşim hakkında karalama kampanyası başlatıldı. Tamamı mesnetsiz ve yalan olan bu iftiralar, eşimin katliyle sonuçlandı.

Bu süreçte eşimin yakınında olan arkadaşları da tehditlere maruz kaldı. Bu işi tetikleyen Mersin olayıdır. Çağrı Ünel, eşimin yakın arkadaşıdır. Akşam Çağrı'yla bir telefon görüşmesi oldu, 'Kardeşim bunlar iyice azıttı, kendine dikkat et' dedi. Çağrı da eşimin yanında olduğunu söyledi. Sonrasında Ahmet Yiğit Yıldırım'ın talimatıyla 11 kişi Çağrı Ünel'e sopalar ve bıçaklarla saldırdı. Çağrı da kendini korumak için ateş etti ve bir kişi vefat etti. O çocuğun katili de Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Genel Merkezi yöneticileridir. Ben, MHP ve Ülkü Ocakları içine sızmış suç çetesini hedef alıyorum."

Ateş, Çağrı Ünel hadisesinin ardından eşine, "Sinan, bunların gözü dönmüş, bu işleri bırak gidelim." dediğini anlatan Ayşe Ateş, eşinin bunu kabul etmeyerek, "Ben yanlış bir şey yapmıyorum. Devletim beni korur." yanıtını verdiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Kızım sana söz veriyorum katilleri yakalanacak' demiş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesi sırasında da eşinin bu sözlerini ilettiğini aktaran Ayşe Ateş, "Bunlar, devlete kafa tutan bir suç çetesi. Cumhurbaşkanımız, 'Kızım sana söz veriyorum katilleri yakalanacak' dedi. Ancak bu duruşma salonunda üç gündür müşahede ettiğim tablo benim karşımda. Cumhurbaşkanımızın iradesine meydan okuyan karanlık bir suç örgütü var." ifadesini kullandıl.

Ateş eşi ve kendisinin FETÖ mensubu olduğuna yönelik iddialara ilişkin, "Ben FETÖ'cüysem, Sinan FETÖ'cüyse gidip suç duyurusunda bulunun." dedi.

Eşinin görevi sırasında bazı kişilerin dövülmesi talimatını verdiği yönündeki beyanlarla ilgili de Ateş şöyle konuştu:

 "Eşim birilerini dövdürdü. O zaman Sinan'ı karşıma alıp 'Sen bir akademisyensin. Bu işler sana yakışmıyor neden yapıyorsun?' dedim. Bana, 'Ayşe, MHP Genel Merkezinden gelen talimatları yapıyorum. Eğer yapmazsam bana da ceza keserler.' dedi. Nitekim bir süre sonra rahmetli eşim, Devlet Bahçeli tarafından hiçbir gerekçe sunmaksızın görevden alındı. Belki bir bildiği vardı, belki verdikleri bir talimatı yapmadı." ifadelerini kullandı.


İlk kez isim verdi

Ayşe Ateş, yahkemenin araştırması ve soruşturmanın derinleştirilmesi için beyanda bulunacağını aktaran Ateş, söyleyeceklerini, öldürüleceği korkusuyla bugüne kadar söyleyemediğini belirtti.

Ayşe Ateş eşi Sinan Ateş'in kendisine “İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım'a emir vermişler. Beni öldürmek için kiralık katil arıyorlar." dediğini iddia etti.

Ayşe Ateş, mahkemedeki taleplerini şöyle sıraladı: "İfademi aynen kabul ediyor ve bu ekstra bilgilerin eklenmesini, dosyanın ayrılan 17 şüphelisi ve ismini verdiğim kişilerin sorgulanmasını ve adaletle yargılanmasını, eksik ifadelerin hızlı bir şekilde alınmasını, bu iki dosyanın da birleştirilerek boşlukların doldurulmasını istiyorum. Adil bir yargılama talep ediyorum, bütün insanlar için adalet istiyorum."

Sinan Ateş'in kardeşleri dinlendi

Sinan Ateş'in kardeşi Selma Kazanç ise dedesi, babası ve annesinin ülkücü olduğunu, bu camiaya lafının olmadığını söyledi.

Kazanç şöyle konuştu: "Ülkü Ocaklarının birçok kurumunda görev aldık bundan da gurur duyuyorum ama içine sızmış insanların asla bizim olduğumuz dönemdekilerle ilgisi yok. Ben MHP'ye, Ülkü Ocaklarına iftira atmam. Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz'un bir karın ağrısı vardı. Kılavuz ve Yıldırım'ın sürekli tehditleri devam etti. Sonraki süreçte evde otururken Sinan, 'Benim kalemimi kırmışlar. Bunların derdi benim canımla' dedi." 

Sinan Ateş'in kardeşi Sevda Ateş Yörükoğlu da adalet istediklerini, Türk adaletine güvendiklerini dile getirdi.

Yörükoğlu, Sinan Ateş'in  tehditler nedeniyle çelik yelek giymeye başladığını aktararak şu beyanlarda bulundu:

"Çelik yelek giydikten sonra bizim dikkat etmemizi söyledi. Sinan'a bir çok yerde suikast uygulanmaya çalışıldı. Eray Özyağci, Sinan'ı öldürdüğünü, Doğukan Çep azmettirdiğini söylüyor. Evet, Sinan'ı Eray öldürmüş olabilir ama Eray sadece tetiği çekti. Doğukan da sadece azmettirici olduğunu iddia ediyor. Sinan'ın katilleri ne Eray'dır ne de Doğukan'dır. MHP'nin içinde olan insanlardır." 

Yarın devam edecek

Beyanların ardından mahkeme başkanı 4. celsenin sona erdiğini duyurdu. Ancak daha sonra kararları yazmak için duruşmanın devam edeceğini söyledi.

"Oğlumun katilleri MHP'de"

Saniye Ateş, duruşma çıkışı Now Haber mikrofonlarına konuştu.

MHP lideri Devlet Bahçeli'ye seslenen Ateş "Oğlumun katilleri MHP'de" dedi.

Saniye Ateş şöyle konuştu:

'Oğlum bir gün geldi, çelik yelek... ''Anne babam kalp hastası, duymasın' dedi. Siz hiç can korkusuyla yattınız m? Oğlum öldürülecek diye balkonlarda sabahladınız mı, bilemezsiniz bu acıyı. 22 kez kez öldüm, sadece nefes alıyorum, yaşayan ölüyüm. Ben derdimi oğluimun mezar taşına anlatıyorum oğlumun, mezar taşı ile konuşuyorum. O benim oğlumu öldürmekte kullandıkları araç benim oğlumun makam aracıydı. Öldürenlere 'Siz öldürün biz sizin arkanızdayız, koruruz' diyorlar."

Bakmadan Geçme