Soyadları gibi meslekleri var: 143 yıldır aynı mesleği yapıyorlar
Tekirdağ'da 143 yıldır aynı işi yapan Bıçakçı Ailesi, soyadları gibi işlerini de gelecek kuşaklara aktarmaya devam ediyor. 5 kuşaktır bıçakçılık yapan Bıçakçı ailesi, bu mesleği aileden 6'ncı kuşağa devretmek istiyor.
Tekirdağ’da 143 yıldır aynı işi yapan Bıçakçı Ailesi, soyadları gibi işlerini de gelecek kuşaklara aktarmaya devam ediyor. 5 kuşaktır bıçakçılık yapan Bıçakçı ailesi, bu mesleği aileden 6’ncı kuşağa devretmek istiyor.
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan Bıçakçı ailesi, Tarihi Bedesten Çarşısı’ndaki dükkanlarında 1,5 asra yakın bıçakçılık yaparak geçimlerini sürdürüyor. Aile, dedelerinden miras kalan bıçakçılık mesleğini nesilden nesile aktarmak için çalışıyor. Ailenin bıçakçılık mesleğinde 4’üncü kuşak olan Murat Bıçakçı ve 5’inci kuşak olan oğlu Alaattin Bıçakçı, baba oğul bir arada çalışarak devam ettirdikleri mesleklerinde aile olarak yüzlerce yılı geride bırakırken, dedelerinden miras kalan bu mesleği çocuklarına ve torunlarına aktarmak istiyor. Beş kuşaktır bıçakçılık mesleğini sürdüren Bıçakçı ailesinin, işlerini 140 yılı aşkın süredir bu günlere getiren aile büyüklerinin ilk 4 kuşağına ait fotoğrafları ise işyerinin başköşesinde asılı duruyor.
"1800’lü yıllardan beri bu işin içindeyiz"
Bıçakçılık mesleğini babasından öğrendiğini ifade eden Alaattin Bıçakçı, “Tekirdağ’da bıçak işi yapıyoruz. Soyadımız da bıçakçı. 5 kuşaktır bu işi yapıyoruz, 1800’lü yıllardan beri bu işteyiz. Babayla, dedeyle birlikte buralara geldik. 140 senedir bu işin içindeyiz. Bu işin her türlü zorluğu var, sonuçta el emeği. Bileme olsun, diğer işlemleri olsun illaki zorlukları var tabii. Bu işte en son benim, beşinci kuşak. Dördüncü kuşak benim. İnşallah altıncı kuşağa da aktaracağız. İnşallah yedi, sekiz, on, yirminci kuşağa kadar gideriz. Devam ederiz diye umuyorum. Bizim iş yerimiz daha önce öndeydi, ama 140 senedir bu civardayız. Bu iş merakla başlar. Babam da dedemden merak ederek öğreniyor. Bakıyor, görüyor. Bizim işimiz biraz da içten gelecek. Kolay şeyler değil yaptığımız. Herkes birbirine öğreterek devam ediyor. Elimiz de yatkın, o şekilde gidiyoruz. Bu iş gelecek vadediyor. Kasaplar bitmediği sürece biz de devam edeceğiz, hayvanlar bitmeyeceği için devam edecek gibi görünüyor. Tekirdağ’da bu işi bizim gibi uzun yıllardır yapan yok. Bıçakçılık yapanlar tabii ki var ama onlar da bizden çıkmalar var” dedi
"Bu işi öğrenmek için önce sevmek gerekir"
İşyeri sahibi Murat Bıçakçı ise, “Ata mesleğimiz olan bıçakçılık ile uğraşıyoruz. Dedelerimizden kaldı. Ben dördüncü kuşağım, beşinci kuşak oğlumu yetiştiriyorum. İnşallah altıncı kuşağa da geleceğiz. Aşağı yukarı otuz beş senedir bu işi yapıyorum. Elli yaşındayım, on beş yaşından beri aynı yerde aynı mevkii de devam ediyoruz işlerimize. İşi babamdan öğrendim, o da babasından öğrendi. Babamın en büyük ideali bu mesleği devam ettirmemdi. Ben de devam ettirdim, ettiriyoruz da. Oğluma tavsiye ettim, o da iyi. Bileme ve diğer işlerde iyi, o da devam ettirecek inşallah. Mesleğimizin zorlukları var. Kullandığımız ürünler çelik malzemeden yapılıyor. Döviz kuruna bağlı olarak onların da fiyatları artıyor. Biz de vatandaşlarımıza bıçak satabilmek için kar marjlarımızı düşürdük. Gençlerin bu işe talebi var. Gençler bu işe önem veriyor. Daha ziyade üretim kısmında imalatçı olmak istiyorlar ama altyapıları yok. Gelip soruyorlar, öğrenmek istiyorlar. Biraz zorluk çekecekler. Her işte olduğu gibi bu işte de zorluklar var. Önce sevmeleri gerekiyor. Oğlum bu işte yetişti, bundan sonra emanet edebilirim. Bizim işimiz önce görerek başlar. Bıçağı elime alayım, bilemeye başlayayım demekle olmaz. Her bıçağın kendine has özellikleri vardır. Kemiksiz bıçağının, fileto bıçağının, kuşbaşı bıçağının hepsinin bilemeleri farklı. Ona göre hepsini görüp yetişecekler. Kasap bıçağıdır, satırdır hepsi değişik özelliklere sahip. Oğlum hepsini yavaş yavaş öğreniyor” dedi.