TBMM'de Bakan Memişoğlu'na gün boyu 'yenidoğan çetesi' protestosu
Davanın görülmesine pazartesi başlanırken Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerine Kemal Memişoğlu'na yönelik tepkiler damgasını vurdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi görüşmeleri, 'yenidoğan çetesi" tartışmalarının gölgesinde başladı. CHP’li vekiller, sağlık sektöründe yaşanan "yenidoğan çetesi" skandalını protesto ederek Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na yönelik sert eleştirilerde bulundular.
Bugünkü toplantının ilk oturumunda, CHP milletvekilleri, yenidoğan çetesi skandalına yönelik tepkilerini dile getirerek, komisyon sıralarına bebek patikleri ve kıyafetleri bıraktı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nu istifaya davet eden vekiller, “Bakan istifa” sloganlarıyla gerilimi tırmandırdı. Komisyon Başkanı Mehmet Muş, tartışmaların büyümesi üzerine toplantıya ara verdi.
İlerleyen saatlerde ise Memişoğlu’nun sunuş konuşması esnasında, CHP’li milletvekilleri salondan çıkarak protesto gösterdiler. İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, partisinin tutumunu şu sözlerle açıkladı: “Yenidoğan çetesi olarak adlandırılan ve 12 bebeğimizin para için öldürülmesi olayı hepimizin vicdanlarını kanattı. Bu olayı geçiştirilemeyecek kadar büyük ve önemli bir olay olarak görüyoruz. Bu çerçevede toplantının soru-cevap bölümüne katılmayacağız. Sağlık Bakanı’nı tekrar istifaya davet ediyoruz."
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise Bakan Memişoğlu’na yönelik sert açıklamalarda bulundu. Yenidoğan çetesi olayının, sağlık sisteminin çürümüş yapısını gözler önüne serdiğini belirten Bakırlıoğlu, "Özür dilemek, istifa etmek ancak erdemli insanların hareket tarzıdır. Bugün burada olmamanız gerekirdi. Bu olayda siz halkın vicdanında mahkum oldunuz," dedi.
Bakırlıoğlu, ayrıca Sağlık Bakanı'nın sağlık sistemindeki sorunları görmezden geldiğini ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin yüksek kar sağladığı için bu sistemin kötüye kullanıldığını vurguladı. “Sağlık sisteminizi mahkum eden Kayıhan Pala’nın raporunu ve yaşananları dikkate almazsanız, bir gün bu olayın sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız” diye ekledi.
Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap da, Bakan Memişoğlu’nu sert şekilde eleştirdi. Kasap, Sağlık Bakanı'nın önceki görevlerinde bu tür olayları görmezden gelerek üstünü örtmeye çalıştığını belirterek, “Sağlık müdürlüğü yaparken fark ettiğiniz bu sorunları şimdi görmemeniz mümkün değil. Çürük elma demek bu durumu aklamaz,” dedi.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, “Siz hastaneleri denetlemediniz, İstanbul’da özel hastanelerle ilgili ciddi sıkıntılar yaşanırken sorumluluğunuzu yerine getirmediniz,” diyerek Bakan’ın istifa etmesi gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba da sağlık sisteminin bozulduğuna dikkat çekerek, “2018’den sonra sağlıkta çok ciddi bozulmalar yaşandı, bu sistemin sorumluluğunu taşıyan Bakan Memişoğlu istifa etmelidir” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ise “Bu olayın sorumlusu siz değilsiniz. Siz, bu sistemi kuran ve ülkeyi yöneten Erdoğan’ın atadığı bir bakansınız,” diyerek, yenidoğan çetesi skandalının yalnızca bir örnek olduğunu, sağlık sistemindeki pek çok sorunun daha uzun yıllardır sürdüğünü ifade etti.
Bugünkü oturumda, sağlık bütçesinin büyük bir kısmının özel hastanelere ve sağlık sektöründe kar amacı gütmeye yönelik projelere aktarıldığına dair eleştiriler de dile getirildi. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, mevcut sağlık bütçesinin yetersiz olduğunu ve vatandaşın sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorlandığını belirterek, “Bu bütçeyle halk sağlığına yönelik herhangi bir iyileştirme sağlanamaz” dedi.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca Demir ise, bütçenin sadece hasta yaratmayı amaçladığını ve koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli kaynak ayrılmadığını vurguladı. Karaca, “Sağlık bütçesinin büyük bir kısmı hastanelere değil, müteahhitlere aktarılıyor,” dedi.
Yenidoğan çetesi ile ilgili pazartesi başlayan yargılama süreci de TBMM’deki tartışmalarla paralel olarak devam ediyor. 47 sanığın yargılandığı davada, 19 hastanenin 11’inin ruhsatları iptal edildi. Aileler, sağlık skandalından duydukları tepkiyi dile getirirken, yaşanan ölümlerden sorumlu tutulan hastane sahiplerinin ve yetkililerinin cezalandırılması talep ediliyor.