TDP Genel Başkanı Sarıgül, Avrupa'da yaşanan mülteci ayrımcılığına dikkat çekti
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Avrupa'da yaşanan mülteci ayrımcılığına dikkat çekerek, Aylan bebeği ölüme terk edenler, Ukraynalı çocukları yeni okullarında alkışlarla karşıladılar. Aylan bebek sarı saçlı, mavi gözlü olsaydı, o da okula gidiyor olacaktı dedi.
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Avrupa’da yaşanan mülteci ayrımcılığına dikkat çekerek, "Aylan bebeği ölüme terk edenler, Ukraynalı çocukları yeni okullarında alkışlarla karşıladılar. Aylan bebek sarı saçlı, mavi gözlü olsaydı, o da okula gidiyor olacaktı" dedi.
TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Ulus’taki evinde gündeme ilişkin basın açıklaması yaptı. Savaşın Avrupa’nın gerçek yüzünü ortaya çıkardığını söyleyen Sarıgül, "Savaş çıktı, makyaj bozuldu. Avrupa’nın çirkin yüzü, gerçek yüzü ortaya çıktı. Savaştan kaçan Suriyelilere kapılarını kapatan, onları ölüme iten, sandallarını batıran, sınır kapılarını kapatan Avrupa; Ukraynalıları sıcak içecekler, sandviçler ve güler yüzle karşılıyor. Geçen şubat ayında İpsala’da Yunanistan tarafından geri itilen 22 göçmenden 19 tanesi donarak öldü. Bu mülteciler Ukraynalı olsalardı yaşıyor olacaklardı. Aylan bebeği ölüme terk edenler, Ukraynalı çocukları yeni okullarında alkışlarla karşıladılar. Aylan bebek sarı saçlı, mavi gözlü olsaydı, o da okula gidiyor olacaktı. Benim vicdanım bunu kaldırmıyor. Avrupa; savaşı, ölümü, bombalanmayı ve mülteci olmayı sarı saçlı, mavi gözlülere yakıştıramıyor. Kara kaşlı, kara gözlülerin ölmesi, bombalanması ya da mülteci olması Avrupalılara normal geliyor. Ben buna isyan ediyorum" dedi.
"Aynı ten, aynı renk, aynı din ve aynı dilden olmak barış içinde yaşamaya yetmez"
Avrupa’da Ukraynalı çocuklara gösterilen duyarlılığın Suriyeli, Afgan, Afrikalı çocuklara gösterilmemesine kızdığını söyleyen Sarıgül, "Ukraynalı çocuklara gösterilen inceliği ve anlayışı alkışlıyorum. Beni kızdıran, beni isyan ettiren aynı duyarlılığın Suriyeli, Afgan, Afrikalı çocuklara gösterilmemesidir. Savaştan kaçan Ukraynalılara kucak açmak insanlıktır. Elbette ki her türlü yardım yapılmalıdır ancak savaştan kaçanları ten rengiyle, göz rengiyle ayırmak ayrımcılıktır, vicdansızlıktır. Avrupa belli ki aydınlanmamış, Avrupa belli ki zihin olarak Orta Çağ’da kalmış. Belli ki İslam karşıtlığı, Yahudi düşmanlığı, Haçlı seferleri, mezhep savaşları, sömürgecilik ve cadı avı Batı’nın zihninde dipdiri duruyor. Her türlü ayrımcılığa karşı çıkmak, bununla mücadele etmek, başta vicdan ve sağduyu sahibi Avrupalılar olmak üzere herkesin görevidir. Ayrımcılığa karşı koymalıyız. Ayrımcılığı lanetlemeliyiz ve maskesini düşürmeliyiz. Avrupa’nın kendisiyle yüzleşmesini sağlamalıyız ki bunlar yaşanmasın. Aynı ten, aynı renk, aynı din ve aynı dilden olmak barış içinde yaşamaya yetmez. Bu gerçeği en iyi Avrupalıların bilmesi lazım ve geçmişlerinden ders çıkarmaları lazım. Bu nedenle Avrupa’yı aklını başına almaya ve sağduyuya davet ediyorum. İnsanı insan yapan vicdanıdır, merhametidir. Ey Avrupa; sağduyulu olun, insaflı olun, merhametli olun, insan olun, insan. İnsan olun yeter" ifadelerini kullandı.