Türk geleneği 'Doğancılık' kültürünü Niğde'de yaşatıyor
Yırtıcı kuş beslemeyi günümüzde de yaşatmaya çalışan Niğdeli Barlas Potukönen, yırtıcı kuşlara olan merakını çocukluğundan beri sürdürüyor.
Yırtıcı kuş beslemeyi günümüzde de yaşatmaya çalışan Niğdeli Barlas Potukönen, yırtıcı kuşlara olan merakını çocukluğundan beri sürdürüyor.
Niğde’nin Bor ilçesinde yaşayan Potukönen, 7 tane doğan besliyor. Muhteşem Yüzyıl, Diriliş Ertuğrul gibi dizilerde rol alan dünyaca ünlü telefon markasının reklam yüzü de olan kuşlara sahip Potukönen, kuşlarının özgürlük hissini yaşamaları için haftada 3-4 kez doğaya çıkarıp uçuruyor, sağlıklı kalmaları için ise beslenmelerine özen gösteriyor. Kuş merakım ilkokulda saka kuşu ile başladığını söyleyen Barlas Potukönen, atmaca ile tanıştığından bugüne kadar yırtıcı kuş beslediğini söyledi. Potukönen, "İlkokulda hepimizin birer saka kuşu olurdu sonra ilkokul 5 gibi atmacayla tanıştım. Atmaca ne dedim o da kuş dediler yırtıcı kuş. İlk görmeyle yırtıcı kuşlara bir ilgi bir aşk oldu. Bu işin en prestijli hayvanları gökdoğanlar bu falconry bir sanat gibi yurt dışında bir hayat şekli. Öz Türkçesi doğandır daha da özü sungur daha sonra doğan olmuş fakat Osmanlı’da Arapça, Farsça dilimize girince orada şahin diye bir kavram karmaşası olmuş. Türkiye’de hala birçok insan bunlara şahin diyor fakat bunlar doğan. Çok da değerli, nadide hayvanlar bunlar. Bunları sahip olmak, ilgilenmek, bütünleşmek bilgi istiyor, hata kabul etmeyen hayvanlar en küçük tüyü bozulsa uçuşu bozulabilen canlılar. Onların doğada yaratılmış olan o mükemmelliğini biz bozmadan bunlarla bütünleşmek, doğada uçurabilmek, kontrol edebilmek bu kadar özgür bir kuşun doğada avlanmasını izlemek mutlu ediyor" dedi.
Kuşlarını belirli periyotlarda uçurduğunu belirten Potukönen, "Doğancılıkla uğraşıyorsanız kuşlarınızı periyodik olarak uçurmanız lazım. Onlara sahip olmak, onları alıp bağlamak ve bu kuş benim demek değil ben kuşlarımı en az 8 ay uçurmaya çalışıyorum. Haftanın en az 3 günü ben kuşlarımı doğaya çıkarıp teker teker salıp onlara en az 40 dakika verip havada uçuşlarını izliyorum. Bu sporda kuşunuz kaçar çünkü gökyüzünde 900 - 1000 metrede termaller var çok hoşuna gidiyor açıyor kanatlarını o termalde bir bakıyorsunuz uzamaya başlıyor ve arkasına bile bakmıyor artık. Göç zamanlarına denk gelir ve hata yaparsanız kaçarlar fakat biz kuşlarımıza çip takıyoruz kaçsa bile 20 km’lik bir alan içinde kuşumu tekrar bulabiliyorum’’ diye konuştu.
Doğanların hızlarından da söz eden Potukönen, kuşların birçok savaş uçağına ilham olduklarını söyleterek, Bu kuşların yaradılış olarak mükemmelikleri tartışılmaz. Besin zincirinin en tepesindeki hayvanlar. Kendilerinden misli misli büyük hayvanları öldürebiliyorlar. Yaradılış olarak süper bir aerodinamik yapıya sahipler. Yaklaşık 400, 450 km’ye çıktıkları o dalış anında çıktıkları tespit edildi. Korkunç bir sürate erişiyor ve evrende bu sürate erişen hiçbir canlı yok. Amerikalıların yaptığı en son bir bombardıman uçağı var bu kuştan ilham alınmış fakat ilham alınırken birebir bu kuşun havadaki uçuş yapısı alınmış ve birebir yapılmıştır. Bütün bunların sebebi şuanda evrende bunlar kadar mükemmel uçucu bunlar kadar sürate erişen bir hayvan yok bir canlı yok. Doğancılık, atmacacılık ülkemizde belli kurallar altında yapılması gerekiyor. Bu kuşları doğadan temin etmek falan yasak. Kuşları üreticilerden almanız gerekir ve her kuşun uluslararası CITES belgesi olması lazım. CITES belgeli olmak da yetmiyor kişinin atmacacılık sertifikası sahibi olması isteniyor. Doğancılık Türklere ait bir kültür fakat ülkemizde kaybolmuş, unutulmuş bir kültürdür. Bence en önemlisi bu kültürü yaşatabilmemiz. Bu kültürü gençlerimize aktarabilmemiz" şeklinde konuştu.