Türkiye Kamu-Sen: 2025 Ocak zammı yeniden değerleme oranı kadar olmalı
Genel Başkan Önder Kahveci, 2025 yılı Ocak ayında yapılacak maaş artışının, kamunun alacaklarına uygulanan C,93'lük yeniden değerleme oranına çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 2025 yılı Ocak ayında yapılacak maaş artışının, kamunun alacaklarına uygulanan %43,93'lük yeniden değerleme oranına çekilmesi gerektiğini vurguladı. Kahveci, "Ocak ayı zammı, en azından kamunun alacaklarına uyguladığı yeniden değerleme oranı olan %43,93 seviyesine çekilmeli, üzerine de refah payı eklenmelidir" dedi.
Kasım ayı enflasyonunun %47,09 olarak açıklanmasının ardından, Temmuz ayında yapılan %10'luk maaş artışının enflasyona karşı yetersiz kaldığını belirten Kahveci, maaşların reel olarak %4,56 oranında eridiğini ifade etti. Maaşlardaki bu erimenin, çalışanların alım gücünde büyük bir düşüşe yol açtığını söyleyen Kahveci, devletin hedeflediği enflasyonun altında maaş artışı yapılmaması gerektiğini belirtti.
Ocak Zammı, Yeniden Değerleme Oranı İle Eşit Olmalı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Kasım ayı enflasyon verileri, mal ve hizmet fiyatlarının %2,24 oranında arttığını ve yıllık enflasyonun %47,09’a ulaştığını gösterdi. Bu durumda, Temmuz ayında yapılan %10’luk maaş artışının, enflasyon karşısında yetersiz kalması nedeniyle maaşlar reel olarak %4,56 oranında eridi. Bu durumu çalışanlar açısından oldukça olumsuz olarak değerlendiren Kahveci, kamu çalışanlarının alım gücündeki düşüşün çok daha fazla olduğuna dikkat çekti.
Kahveci, açıklanan enflasyon oranlarının, mal ve hizmet fiyatlarının daha da artacağına işaret ettiğini belirterek, "Aralık ayında açıklanacak enflasyonla birlikte, memur ve emekli maaşları biraz daha eriyecek ve kamu çalışanları 2024 yılını da zararla kapatacak" dedi. Eğer bir önlem alınmazsa, kamu çalışanları tarihlerinde ilk defa, devletin hedeflediği enflasyonun bile altında maaş zammı alacaklardır.
Adaletli Bir Artış Yapılmalı
2023 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda, memur ve emekli maaşlarına 2025 Ocak ayında %6’lık bir artış öngörülmüştü. Ancak bu artışın, çalışanlar ve emekliler için umut verici bir gelecek sunmadığını belirten Kahveci, 2025 yılı için kamu alacaklarına %43,93 zam yapılmasının planlandığını hatırlattı. Bu durumda, kamu alacaklarına yapılan bu büyük artışın, kamu çalışanlarının maaşlarına yansıması gerektiğini söyledi.
Kahveci, "Kendi alacaklarını %43,93 artırırken, memur ve emekliye vereceği zammı %6 olarak belirlemek adaletli değildir" şeklinde konuştu. Kamu görevlilerinin emekli maaşlarıyla birlikte, bu maaş artışının enflasyon karşısında daha adil bir seviyeye çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Külfet Kamu Çalışanlarına Yüklenmemeli
Kahveci, devletin ekonomik hedeflerinde dengeyi sağlamak için hem külfet hem de nimetlerin kamu çalışanlarıyla adil bir şekilde paylaşılması gerektiğini söyledi. Özellikle bütçe görüşmelerinin yapıldığı bu dönemde, sadece planlanan değil, gerçekleşen rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapılmasının önemli olduğuna değindi.
Önder Kahveci, sözlerine şöyle devam etti: "Ocak ayı zammı, en azından kamunun alacaklarına uyguladığı yeniden değerleme oranı olan %43,93 seviyesine çekilmeli, üzerine de refah payı eklenmelidir. Ancak bu şekilde adalet tesis edilecektir. TBMM’den beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi ve memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesidir."
Türkiye Kamu-Sen, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin refah seviyesinin artırılması için kamu yönetimi ve yasama organlarından adil bir maaş artışı talep etmeye devam ediyor. Bu talepler, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin ekonomik sıkıntılarının hafifletilmesi için kritik önem taşıyor.
Önder Kahveci'nin açıklamasının tam metni:
OCAK AYINDA YAPILACAK ZAM, YENİDEN DEĞERLEME ORANI OLAN %43,93’E REVİZE EDİLMELİ, REFAH PAYI UNUTULMAMALIDIR
TÜİK, Kasım ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre ülkemizdeki mal ve hizmet fiyatları geçtiğimiz ay içinde ortalama %2,24 oranında yükseldi. Kasım ayında yıllık TÜFE %47,09 olurken Haziran’dan bu tarafa enflasyon resmî olarak %14,56 arttı. Böylece geçtiğimiz ay içinde, memur ve emeklilere Temmuz ayında yapılan %10 oranındaki artış, enflasyona yenik düşmüş oldu.
Bu rakamlara göre Kasım ayı ile birlikte maaşlar reel olarak %4,56 eridi. Vatandaşlarımız vazgeçemediği zorunlu harcamalarının açıklanan enflasyondan daha fazla arttığı göz önünde bulundurulduğunda çalışanların alım gücündeki düşüş bu rakamın çok daha üzerinde gerçekleşti.
Açıklanan rakamlar, enflasyonun bir süre daha ülkemiz gündemini meşgul edeceğini, mal ve hizmet fiyatlarındaki hızlı artışın devam edeceğini ortaya koyuyor. Aralık ayı itibarı ile 2024 yılı sona erecek. Aralık’ta açıklanacak enflasyonla birlikte memur ve emekli maaşları biraz daha eriyecek ve kamu çalışanları 2024 yılını da zararla kapatmış olacak. Bir tarafta git gide zorlaşan geçim şartları diğer tarafta eriyen maaşlar, kamu çalışanlarını ve emeklileri ekonomik bir açmaza sürüklemektedir. Bu durumun mutlak surette önüne geçilmesi gerekmektedir. Bütün bunlara ek olarak, eğer bir tedbir alınmazsa tarihinde ilk defa memur ve emekliler devletimizin hedeflediği enflasyonun bile altında maaş zammı alacaklardır.
2023 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinin ardından memur ve emekli maaşlarına 2025 Ocak ayında %6’lık bir artış öngörülmüştü. Geldiğimiz noktada önümüzdeki yılın altı aylık dilimi için planlanan bu artış, çalışan ve emeklilerimiz adına umutlu bir gelecek vaat etmemektedir. Halbuki, 2025 yılında kamu, kendi alacaklarına %43,93 zam yapmayı kararlaştırmıştır. Kendi alacaklarını %43,93 artırırken memur ve emekliye vereceği zammı %6 artırmak adaletli değildir.
Nimette de külfette de adaletin esas alınması gerekirken külfeti kamu çalışanlarına yükleyip nimetten hak ettiğini vermemek kabul edilemez. TBMM’de bütçe görüşmelerinin gerçekleştirildiği bu dönemde, planlanan rakamlar üzerinden değil gerçekleşen rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapılması uygun olacaktır. Bu çerçevede ocak ayı zammı, en azından kamunun alacaklarına uyguladığı yeniden değerleme oranı olan %43,93 seviyesine çekilmeli, üzerine de refah payı eklenmelidir. Ancak bu şekilde adalet tesis edilmiş olacaktır. TBMM’den beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi ve memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesi yönünde karar almasıdır.