• Haberler
  • İşçi
  • Uyuyan işçileri fotoğraflayan müdür, işten atıldı

Uyuyan işçileri fotoğraflayan müdür, işten atıldı

Bir Huzurevinde, kurum müdürü, çok sayıda işçinin katlarda bulunmadığını monitörden fark edince Denetleme Personelinden, katlara çıkarak işçilere bakmasını istedi.

Bir huzurevinde, kurum müdürü, çok sayıda işçinin katlarda bulunmadığını monitörden farkedince Denetleme Personelinden, katlara çıkarak işçilere bakmasını istedi.

Kurum Müdürünün talimatıyla katlara çıkarak personeli aramaya başlayan Denetim Koordinatörü ilginç bir olayla karşılaştı.

Görev başında olması gereken bir kısım personelin, görev başında değil de, yaşlı odalarındaki boş yataklarda üstelik de, üniformalarıyla uyuduklarını gördü.

Olay üzerine uyuyan işçileri fotoğraflayarak kamera kaydına da alınca, işçiler 'uyarı' cezası aldı.

Müdürün açıkça fotoğraflama talimatı olmadan Koordinatörün, personelleri kameraya çekmesi, işçiler arasında büyük tepkiye yol açtı.

Olayın büyümesi üzerine kuruma müfettiş gelerek incelemelerde bulundu. Daha sonra da özel hayatın gizliliğinin ihlali olarak değerlendirdi. Denetim Koordinatörü hatalı bulanarak, görevine tazminatsız son verildi. Ardından açtığı işe iade davasında da Yerel Mahkeme tarafından haksız bulunarak, işe iade edilmedi.

Kararın temyizi üzerine ise, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karar verdi.

Yargıtay Kararında, olayın geçtiği yerin kamu kurumu olup iş başında bulunması gereken işçilerin üniforma ile uyurken görüntülenmesinin özel hayatın gizliliğinin ihlali sayılamayacağını değerlendirerek, Denetleme Kordinatörünü işe iade etti.

 

İçtihat Metni:

22.HD. 23.01.2017 tarihli, 2017/818 Esas, 2017/656 Karar

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili davacıyla kendi aralarında yapılmış hizmet sözleşmesi bulunmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş, koordinatör olarak huzurevinde çalışan davacının, kuruluş müdürünün bakım ve temizlik personelinin denetimini istemesi üzerine müdürün açık talimatı olmadan personelleri kameraya çekmesinin işçiler arasında büyük tepkiye yol açması nedeniyle kuruma müfettiş geldiğini, yapılan inceleme sonucu davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili ise feshin davalı kurum talimatıyla yapıldığını, sorumluluğun üst işverene ait olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Diğer taraftan ölçülülük ilkesi uyarınca, fesihte seçilen ve uygulanan yöntemin, takip edilen amaçla mukayese edildiğinde açıkça orantısız olmaması gerekir. Bir başka anlatımla müdahalenin ağırlığı ile onu haklı kılan nedenlerin önemi ve ağırlığı arasında bir tartım yapılmalıdır.
Davacının davalı kurumda yaklaşık 8 yıldır çalıştığı koordinatör olarak personeli denetim görevi bulunduğu, çok sayıda işçinin katlarda bulunmadığının kurum müdürünce monitörden tespiti üzerine davacının katlara çıkarak personeli aradığı, bir kısım işçilerin görev başında olması gerektiği halde görev yerinde olmayıp yaşlı odalarında boş yataklarda üniforma ile uyuduklarını tespit ettiği, uyurken görüntülenen işçilere kamera izlendikten sonra uyarı cezasının verildiği, halen çalışan davacı tanığı ...'ın beyanında daha öncesinde de uyuduğu tespit edilen personelin fotoğraflandığı ve tutanağa geçirildiğinin olduğunu, olayın geçtiği yerin kamu kurumu olup iş başında bulunması gereken işçilerin üniforma ile görüntülenmesinin özel hayatın gizliliğinin ihlali sayılamayacağı, davacıya uygulanan fesih yaptırımının eylemi ile ölçülü ve orantılı olmadığı bu nedenlerle işveren feshinin geçersiz olduğu anlaşılmakla davacının işe iade talebinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı alt işveren Piramit Makina İnş. San Ve Tic. Ltd. Şti. işyerine İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni süre içerisinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak 5 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacı işçinin işe iadesi için süresi içerisinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerektiğinin tespitine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 03,70 TL karar ve ilam harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre ....980,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 215,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bakmadan Geçme