• Haberler
  • Yaşam
  • Uzmanlar 'Pusula denizanalarına' karşı uyardı: Kesinlikle dokunmayın, gördüğünüzde uzaklaşın

Uzmanlar 'Pusula denizanalarına' karşı uyardı: Kesinlikle dokunmayın, gördüğünüzde uzaklaşın

Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'i ve Ege Denizi'ni aşarak Marmara'ya giriş yapan Pusula Denizanaları Tekirdağ kıyılarında görülmeye devam ediyor.

Atlantik Okyanusu ve Akdeniz’i ve Ege Denizi’ni aşarak Marmara’ya giriş yapan Pusula Denizanaları Tekirdağ kıyılarında görülmeye devam ediyor.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Şirin, "Özellikle yaz aylarında denize girildiği takdirde, karşılaşıldığında dokunmamaya, uzaklaşmaya çalışmamız gerekmekte. Eğer dokunulursa şiddetli ağrılara, bazen de şiddetli yaralara neden olduğu kayıtlara geçmiştir" dedi.

Anavatanı Atlantik, Akdeniz ve Ege olan ‘Pusula Denizanası’ Marmara kıyılarında görülmeye devam ederek vatandaşları tedirgin ediyor. Denizanalarının deniz sıcaklığı değişimine bağlı olarak üreme imkânı bulduğunu ifade eden uzmanlar, denizanalarının ömürlerinin ortalama olarak bir yıl olduğunu ve ölmeye yakın olduklarında su yüzeyine çıkarak kıyı kesimlere geldiğini ifade etti. Ayrıca uzmanlar, vatandaşlara pusula denizanalarına kesinlikle dokunulmaması gerektiğine yönelik uyarılarda bulundu.

"Karşılaşıldığında dokunmamaya, uzaklaşmaya çalışmamız gerekmekte"

Pusula Denizanasının sahip olduğu dokunaçlarında zehir bulunduğunu ifade eden Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Şirin, “Evet yine bir denizanası vakası. Tabii şu anda görünen bu denizanası, ‘Pusula Denizanası’ dediğimiz bir denizanası. Melek işini bilir hocamız ve diğer bilim insanlarının yaptığı çalışmalarda, Marmara’da bu sınıfa ait 8 tane denizanası biliniyor. Bu onlardan bir tanesi. Zehirli mi? Evet, zehirleri var tenteküllerinde bulunan özel hücreler avlarını yakalamakta zehirlerini kullanıyor. Biz bu konuda özellikle yaz aylarında denize girildiği takdirde, karşılaşıldığında dokunmamaya, uzaklaşmaya çalışmamız gerekmekte. Eğer dokunulursa şiddetli ağrılara, bazen de şiddetli yaralara neden olduğu kayıtlara geçmiştir. Tabii alg patlamaları, müsilaj, denizanalarının çoğalması bize ekolojik bozulmayı işaret ediyor. Bir tarafta da bu var. Kıyı kesimlerini çok kullanmamız, küresel iklim değişikliği ve aşırı avlanmayı aslında burada ön plana çıkarmak lazım. Çünkü rekabette olduğu balıkların azalmasıyla denizanalarının arttığını biliyoruz. Dikkat etmemiz gerekir” dedi.

Göç için farklı yollar izliyorlar

Denizanalarının farklı göç yollarından denizleri aştığını ifade eden Şirin, denizanalarının gemilerin özel su havuzlarında taşındığı görüşüne de açıklık getirdi. Şirin, “Bu konuda aslında birkaç görüş var. Ama asıl mesele su sıcaklıkları meselesi. 4 ila 28 derece arasındaki su sıcaklıklarını tercih eden bir tür. Atlantik, Akdeniz, Kuzey Denizleri, Afrika’nın kıyı kesimlerini tercih eden bir tür. Dolayısıyla halihazırda Akdeniz’de yayılışı olan bir türün Ege ve Marmara’ya geçişi çok zor değil, su sıcaklıklarının artmasına paralel olarak. Bununla birlikte invazif dediğimiz bu bazı türlerde bu şekilde taşınabiliyor. Ama bu konuda net bir görüş söylemek mümkün olmaz. Su sıcaklıklarına bağlı olarak; kendileri yüzerek zamanla yayılışlarını genişletebilir” ifadelerini kullandı.

Ömürleri bir yıl sürüyor

Denizanalarının ortalama bir yıllık bir ömre sahip olduğunu ve Haziran ayı ile Ağustos ayı arasında görülmeye devam edeceğini ifade eden Prof. Dr. Deniz Şirin, “Bir yıllık bir yaşam ömürleri var. Burada Haziran ve Ağustos onların su kenarlarına, su üst kısımlarına çıktığı dönem. Bu noktadan sonra ölecekler zaten. Kıyıya yanaşarak ölme davranışı sergiliyorlar. Dolayısıyla da zaman zaman tek tük te olsa Haziran ve Ağustos ayları içinde bunları görmeye devam ederiz” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme