Abdullah BAYSAL

Küreselci anlayış ve yaşam tarzı

Abdullah BAYSAL

  • 1437

Küreselci anlayış ve yaşam tarzı.

Özgür yaşa, istediğini yap.

Peki ya sonrası.

Her şeyin bir bedeli olduğunu acı çekmeden öğrenemeyeceğiz galiba.

Duygusal bir milletiz.

Küresel yaşam tarzını hepimiz eleştiririz, hatta ilk başta çok iyi mevzide alırız.

Aldığımız bu mevzi genelde yatarak yani laf ile.

Sonra nefis ve şeytan yattığımız yerdeki mevzide bizi uyutur.

Uyandığımızda bir bakarız.

Neredeyiz biliyormusunuz? Evet, bildiniz mezarda.

Ömrümüzün sonunda duyulan pişmanlıkların bir faydası yok.

Mahallenin akıllısı sen misin diyenlere?

Beyler;

Kurtuluş Savaşında dedelerimizin ailesinden kayıp vermeyen var mı bu Ülkede?

Sanırım yoktur.

Peki, şimdi size soruyorum.

Küresel yaşam tarzından etkilenip ailesinde, çevresinde (eşi, çocukları, akrabaları hatta geçmişte kaybolan kendi yıllarımız) kayıp vermeyen var mı?

Hemen hepimizin kalbinde görünmeyen kurşun yaraları hala duruyor ve vücudumuzdaki kurşunlarla birlikte yaşıyoruz.

O halde olanlara seyirci kalıp neme lazım diyemeyiz.

Peki, çare nedir mi diye soruyorsunuz?

Önce ahlak ve maneviyat.

Konuyla ilgili 1991 yılında yayınlanan İlim Sanat Başmakaleleri 28. Sayısındaki güzel paragrafı aşağıda istifadenize sunuyorum.

Manevi sorumluluk duygusuna sahip olmayan, merhametsiz, çarpık görüşlü kararmış kalpli, hırslı, kurnaz, hilebaz, menfaatperest, sömürücü milletler ve yöneticiler, zavallı insanlığı harplere, vahşetlere, felaketlere sürüklüyor.

Binlerce insanın hayatı, kan ve gözyaşı pahasına kazanılan bu paralara lânet olsun!

İnsanlığı bu modern barbarlık ve cahiliyet çağından kim kurtaracak, onları karanlıktan nura kim kavuşturacak; çifte standartları, sahte nezaketleri, hilekâr ve riyakâr beşerî kuralları, maskeli hırs ve sömürü düzenlerini, beynelmilel zulüm oyunlarını kim bozacak; nefsin, şeytanın, küfrün, nifakın, zincirlerini kim kıracak; zalime, zorbaya, kaba kuvvete, sömürücüye, yalancı ve dolandırıcıya kim dur diyecek; hakkı, hayrı, adaleti, insafı, merhameti, fazileti... İnsanlığa yeniden kim getirecek?

Elbette, mü’minler, salihler, kâmiller, âlimler, fazıllar ve onlara destek verecek olan geniş halk kitleleri, suskun, kırgın, bezgin, bitkin mazlumlar.

Yazarın Diğer Yazıları