Abdullah BAYSAL

Kurtuluş Gemisini Arayanlar

Abdullah BAYSAL

  • 1340

1- Nuh as. oğluna dedi ki. Evladım tufan yaklaşıyor. İman edenlerin içinde bulunduğu kurtuluş gemisine gel sen de bin.

Oğlu dedi ki: Baba yükseklere çıkar kurtulurum.

Ama tufanda boğulup gitti. Kendine yazık etti.

Şimdi de aynı değil mi: Sahte yükseklik hissi veren tepeler o kadar çoğaldı ki.

-Üniversiteyi bitirip kurtulacağını sananlar.

-Helal harama dikkat etmeden çok para kazanıp kurtulacağını sananlar.

-Politikacılara yalakalık yapıp, yakın durarak kurtulacağını sananlar.

-Ucuz bir Makam koltuğuna oturup, koltuğun da kulu olursa, birazına engel olayım dediği fesadın bin türlüsü emri altında yaşanırken, bunların karşısında koltuğum elden gider kaygısıyla sesini çıkarmayıp kurtulacağını sananlar.

 

2- Kültür ve medeniyette başka ülkelere esir olan toplumların,

Teknolojik gelişmelerde yakaladığı başarılar göçmen kuşları gibidir.

Göçmen kuşları nerede sulak arazi varsa oraya konar.

 

3- Son yıllarda yol, köprü, hastane gibi bayındırlık işlerinde (yani maddi sahalarda) elde edilen başarılar;

Maalesef manevi sahalarda yok.

Aile bağları çöküş sinyalleri veriyor.

Eğitim sisteminde alarm zilleri çalıyor. Gençlerdeki ahlâkî yozlaşma her geçen gün artıyor.

Doğal beslenmeme sonucu tam olarak teşhis bile konulamayan türlü türlü hastalıklar çoğaldı, kalp krizi ve stres tavan yaptı.

Aşırı sinirli ve stresli 200 kelime sokak Türkçesiyle konuşan bir toplum.

Kadim medeniyetimizden gelen manevi birikimlerimizi sürekli tüketiyoruz.

Aynı arabaların fren balatası misali.

Dertler çok ama bu konularda alınan tedbirler kalıcı değil, günü kurtarmaya yönelik.

Kalıcı çözümler üretmemiz gerekiyor.

Gidişata bakarsak toplumun önemli bir kısmında ümitsizlik havası var.

Peki, kurtuluş nasıl olacak. Çare ne?

İşte cevabı:

Nur Sûresi 52. Ayeti Kerime: Kim Allah’a ve Resûlü’ne itaat eder, Allah’a saygı duyarak emirlerine uygun yaşarsa, işte asıl kurtuluşa erenler onlardır.

Enfâl Sûresi 60. Ayeti Kerime:

(Ey iman edenler!) O (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar (her türlü) kuvvetten ve bağlı (besili) atlardan (harp araçlarından) hazırlayın ki onunla Allah’ın düşmanı, sizin düşmanınız ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği diğer (düşman) kimseleri korkutasınız. Allah yolunda sarf ettiğiniz her şey(in karşılığı) size eksiksiz ödenir, asla haksızlığa uğratılmazsınız.

Yazarın Diğer Yazıları