Abdullah BAYSAL

Mutlu Bir Evliliğin Önündeki Tuzaklar

Abdullah BAYSAL

2015 yılında evlenen her 5 çiftin birisi, 2016 yılında evlenen her 4 çiftten birisi boşanmış. Boşanmalar hızla artıyor ve boşanmış çiftler tekrar bir başkasıyla evlenip birbirinin çocuğunu büyütüyor. Aynı Rusya gibi.

Asıl üzülecek tablo ise, buna benzer olumsuz örnekler çoğalınca evlilik sorumluluğunu almak istemeyen gençlerin evlilik dışı birlikte yaşamaları.

Aslında boşanma sebepleri çoğunlukla hep aynı. Yani şeytan tuzağı hep aynı yere kuruyor.

1. Tuzak: Aldatma

2. Tuzak: Kayınvalideyi yok sayma.

3. Tuzak: Birbirini Değiştirmeye Çalışma.

4. Tuzak: Evinin işini ihmal edip çarşıları tavaf eden bayanlar.

5. Tuzak: Sevgi ve merhamet olmadan çıkar için evlenmek.

6. Tuzak: Özgür yaşa, ayaklarının üzerinde dur, ezilme kızım.

7. Tuzak: Erkek milletinin KOCA kelimesinin anlamını öğrenmeden evlenmesi.

8.Tuzak: Anne babaların damat adayını para destesi olarak görmesi.

9.Tuzak: Medeni kanunda önü arkası hesap edilmeden yapılan değişikliklerle kadın milletinin şımartılmış olması.

Aslında bu açılardan bakarsak boşanmaların artmasından endişe etmeyelim…

O evliliklerin bir kısmı zaten hiç olmaması gereken evlilikler.

Son söz. İsviçre medeni kanununa göre şimdilik durum bu.

 

Geliniz konumuzla da yakından ilgili fedakârlık ve iyilik kavramlarına tekrardan bir göz atalım.

Fedakârlık:

Eskiden zor şartlar altında yapılan gayret ve çabaya verilen isim.

Şimdilerde keyfinin gıcırtısını azıcık bozup yapılan işlere verilen isim.

Örnek verelim.

Eski Tip Fedakârlık: Zor günler için ayırdığın 100 gr altın paran var. İhtiyacının olması da kuvvetle muhtemel. Bir dostun borç istedi. Düşünmeden çıkarıp veriyorsunuz.

Yeni Tip Fedakârlık: Bir yerde tereyağlı Antep baklavası yiyecektin. Ama bir telefon geldi. İstişare toplantısı için seni kebap yemeye davet ediyorlar. Yani baklavayı kebaptan sonraya bırakıp fedakârlık ettin.

İyilik:

Düzenli olarak yapılan iyiliklere, iyilik değil görev denir. Ara sıra yapılması unutulursa iyilik yapanın eski iyilikleri unutulup, kuvvetle muhtemel eleştiri oklarından nasibinde olanı alır.

Ara sıra yapılan iyilikler ise çok makbuldür. İyilik yapan bir ömür boyu hayırla yâd edilir.

Bir örnek verelim.

Görev Hâline Gelen İyilik: Bir öğrenciye ya da yakınına her ay düzenli para veriyorsun. İşlerin bozuldu. Ara sıra aksatıyorsun ya da veremiyorsun. Geçmiş olsun. Hemen nankör adam yaftasını yiyebilirsin.

Makbul Olan İyilik: Bir yakınına senede bir kaç kez hediye alıp, bir kaç kez yemek yedirmek, bir kez de dolmuşta bozuk parası olmadığı için dolmuş parasını ödemek.

Yazımızı Cüneydi Bağdadi’nin güzel bir sözüyle noktalayalım.

Allahu Teâlâ’nın kuldan yüz çevirdiğine en büyük işaret, kulun kendisine fayda vermeyecek boş şeylerle ilgilenmesidir.

Yazarın Diğer Yazıları