Yeni maarif modelinin felsefesine akademisyenler ne diyor?
Eğitim-Bir-Sen Samsun Şubesinin Kitap Kafe sohbetleri kapsamında Prof. Dr. Yavuz Bayram, Doç. Dr. Murat Bayram Yılar, Dr. Olcay Bayraktar ve Ar. Gör. Mehmet Yazıcı’nın katılımıyla gerçekleştirilen “Her Yönüyle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” konulu panelde yeni müfredata yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulunuldu. Detaylar haberde…
Prof. Dr. Yavuz Bayram: Çerçeve eksikliği
Prof. Dr. Yavuz Bayram, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla açıklanan yeni Milli Eğitim müfredatının metninde genel çerçevenin net bir şekilde çizilmediğine değindi. Bayram, sınırları ve genel çerçevesi belli olmayan modelin teorik bağlamda iyi hazırlanmış gibi görünmesine karşın, uygulamada önemli eksikleri olacağına dikkat çekti. Ayrıca, Türk Dili ve Edebiyatı müfredatında kullanılacak edebî metinlerin tanımlanmasında “Cumhuriyet döneminden başlamak üzere…” ifadesinin kullanılmasının Türk edebiyatının en önemli metinlerinin ihmal edildiği anlamına geldiğini belirtti.
Doç. Dr. Murat Bayram Yılar: Önceki Milli Eğitim programlarından daha karmaşık ve yoruma açık
Doç. Dr. Murat Bayram Yılar, yeni modeldeki bazı bölümlerin ve yaklaşımların alıntı olduğunu işaret etti. Programdaki beceri odaklı öğrenme modelinin Amerika’da uygulanan K12 modelinden alıntılandığını ve bu programın önceki Milli Eğitim programlarından daha karmaşık ve yoruma açık olduğunu belirtti.
Dr. Olcay Bayraktar: Felsefi ve kültürel tutarsızlıklar
Dr. Olcay Bayraktar, yeni Maarif Modeli’ni Cumhuriyet tarihindeki diğer müfredatlarla karşılaştırarak olumlu ve olumsuz yanlarını ortaya koydu. Bayraktar, MEB Temel Kanunu’ndaki ilk üç maddenin sınırlayıcı etkilerini aşan yeni modelin, öz kültüre dönüşü içinde barındırdığına değindi. Ancak, “kemal, irade, insan-ı kâmil, şahsiyet” gibi kavramların müfredatın alt boyutlarında yeterli düzeyde eğitim felsefesi okumaları yapılmadığı için yetersiz kaldığını ve uygulamada tutarsızlık olduğunu belirtti.
Ar. Gör. Mehmet Yazıcı: Tarihsel felsefi uyumsuzluk
Arş. Gör. Mehmet Yazıcı, yeni modelin giriş bölümünde kullanılan ruh ve beden kavramlarının tarihsel olarak uyumsuz olduğuna dikkat çekti. Yazıcı, 16. yüzyıla ait bir felsefenin geleceğin eğitim modeline birebir eklenemeyeceğini belirterek, satır aralarındaki bir felsefeyle medeniyet inşâ edilemeyeceğini vurguladı.
Panele, öğretmenler ve akademisyenler dışında öğrenciler, kamu görevlileri ve vatandaşlar da katıldı. Katılımcılar, yeni modelin felsefesini, hedeflerini, uygulanabilirliğini ve önceki müfredatlarla farkını tartıştı. Öğretmenlerin ve diğer katılımcıların görüş, deneyim ve tespitleriyle katkı verdiği panelde, yeni maarif modelinin eğitim sistemimize olan etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.