Kamudaki tasarruf anlayışı kökten değişmeli

 

Son zamanlarda kamu kaynaklarının kullanımında verimliliği artırmak ve savurganlığın önüne geçmek için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in samimi çabalarına şahit oluyoruz. Kamuda tasarrufa araç satışı ile başlanacakmış. Bu incelememizde sizlere kamuda tasarrufun aslında birçok alanda görünenden daha yaygın olduğunu göstermenin ötesinde kamuoyuna örnek olması beklenen kurumların ne derece savurgan olduğunu kendi yayınladıkları verilerle ortaya koymaya çalışacağız.

Örnek olarak yıllardır Türkiye’mizi ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan kalkındırmak için Kalkınma Planları hazırlayan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığını (SBB- eski adlarıyla Kalkınma Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı) ele alacağız. Ama SBB’ye yapılan işin zihinsel ağırlığı bakımından benzeyen kurumlarla da karşılaştırmalara yer vereceğiz.

 

Tablo-2: Donanım Envanteri

Donanımın Niteliği

       Adet

Bilgisayar Kasası

201

Dizüstü Bilgisayar

761

Ekran

713

Yazıcı

322

Tarayıcı

26

Faks Cihazı

14

Projeksiyon

40

Fotokopi Makinası

36

Tümleşik Bilgisayar

74

Kaynak: TCCB Strateji ve Bütçe Başkanlığı 2023 Yılı Faaliyet Raporu Sh:8

Tablodan da görüleceği üzere Başkanlıkta;  201 adedi masaüstü, 761 adedi dizüstü ve 74 adedi tümleşik olmak üzere toplam 1036 bilgisayar bulunuyor. Şimdi ne var bunda dediğinizi duyar gibi oluyorum. Aşağıdaki tabloda personel sayısını görünce ciddi bir savurganlığı hemen fark edeceksiniz. Faaliyet raporundaki 5 no’lu Tablosundaki verilere göre 743 kamu görevlisi ve 158 sürekli işçi olmak üzere toplam 901 kişi istihdam ediliyor. 158 sürekli işçi konusu başlı başına bir garabet yazımızın alt kısmında o konuya da değineceğiz. 

Bize göre 901 kişinin çalıştığı Başkanlığa 1036 bilgisayar çok fazla olduğunu düşünüyoruz. Çalışanlardan yüzde 17,5’lik kısmının temizlik, çay ocakları, yemekhane gibi hizmetleri ifa eden çalışanlar olduğu dikkate alındığında 743 kişiye 1036 adet bilgisayarı izah etmek oldukça zorlaşıyor. Tabii savunmak için hemen bunların bir kısmının hurda düzeyinde bozuk olduğu söylenebilir. Ama neden hala envanterde tutulduğu izaha muhtaçtır. Bu arada 20 katlı SBB binasında 40 adet projeksiyon cihazı da dikkatlerden kaçmıyor.

Anayasa Mahkemesi 2022 Faaliyet Raporuna göre 15 üye, 114 raportör ile 146 idari personel 4 sözleşmeli mütercim, 58 sürekli işçi ve 2 sözleşmeli bilişim personeli olmak üzere Mahkemede toplamda 339 çalışan bulunmaktadır. Raporun 23 sayfasında verilen bilgisayar sayılar aşağıdaki gibidir. 364 bilgisayar ve 39 tabletin çalışan sayısı ile orantısız olduğu söylenebilir mi hususunu takdire bırakıyoruz?

metin, ekran görüntüsü, çizgi, yazı tipi içeren bir resim

Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Benzer durum Danıştay Başkanlığı 2023 yılı Faaliyet Raporunda da vardır.  1149 adedi masaüstü, 1013 adedi dizüstü ve 1 adedi tümleşik olmak üzere toplam 2163 bilgisayar bulunan Danıştay’da 113 Meslek Mensubu, 46 Savcı ve 449 Tetkik Hâkimi olmak üzere toplam 608 yargı mensubu olmak üzere toplam 1302 ( yaklaşık 432 kişi memur, 100 Şoför/127 Hizmetli /15 aşçı/23 Garson) çalışan bulunmaktadır.  Bunlar dışında Danıştay’da 271 kamu işçisi ve 64 sözleşmeli personelde hizmet vermektedir. Bu bilgisayar sayısı (2163) ile çalışan sayısı arasındaki (1302) orantısızlık dikkatlerden kaçmamaktadır.

Başkanlıkta 322 adet yazıcıdan çoğunun bu yıl yeni geçilen kartlı sistem ile devre dışı kalması oldukça başarılı ve diğer kamu kurumlarına güzel örnek olacak nitelikte olduğuna inanıyoruz.

Tablo-5: Personelin Kadro Unvanlarına Göre Dağılımı

KADRO

PERSONEL SAYISI

ORAN (%)

Yönetici

79

9,0

Strateji ve Bütçe Uzmanı

280

31,1

Strateji ve Bütçe Uzman Yardımcısı

133

14,7

İç Denetçi

1

0,1

Mali Hizmetler Uzmanı

7

0,7

Mali Hizmetler Uzman Yardımcısı

1

0,1

Araştırmacı

6

0,6

İdari Personel

225

25

Sözleşmeli Personel

3

0,3

Geçici Personel

8

0,9

Sürekli İşçi

158

17,5

TOPLAM

901

100

Kaynak: TCCB Strateji ve Bütçe Başkanlığı 2023 Yılı Faaliyet Raporu Sh:13

Başkanlığın ana faaliyetlerini yürüten 2023 yılı sonu itibarıyla 518 çalışanı (79 yönetici + 439 Uzman/Uzm Yard.) olduğunu yukarıdaki tablodan görebiliyoruz. Bu çalışanlara destek olmak ve binanın teknik iş/işlemlerini yürütmek üzere adeta  383 kişilik (İdari Personel ve Sürekli İşçilerden oluşan) bir ordu var.

Bu ordu içerisinde 158 kişilik sürekli işçilerin sayısı oldukça göze batıyor. Zihinsel emek gerektiren işlere odaklanan SBB’ye en yakın kurum olan Dışişleri Bakanlığının 2022 Faaliyet Raporuna göre Bakanlıkta 31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla 7040 personel görev yapmaktadır (Sh: 17). Bu çalışanlardan sadece 308’i sürekli işçi ve 17 kişisi ise geçici işçidir. Yani toplam çalışanların sadece yüzde 4,6’sı işçidir.

Sürekli kamu kurumlarına en ağır verimlilik eleştirilerini yönelten Sayıştay Başkanlığının hali ise içler acısıdır. Diğer kamu kurumlarına kamuda tasarrufta örnek olması gereken Sayıştay Başkanlığı maalesef sürekli işçi sayısı açısından çok kötü bir örnektir.  Sayıştay Başkanlığının 2023 yılı Faaliyet Raporuna (Sh:14) göre Başkanlıkta 412 sürekli işçi olup, bunlar toplam çalışan sayısının yüzde 23’üdür.  

Kamu yönetimi jargonuna 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ile giren “yönetim mensubu” kavramı ise İngilizlerin deyimiyle “old wine in new bottle” (eski şarap yeni şişede sunuluyor) durumu olup Kanunun 19 maddesinde  “Yönetim mensupları, 657 sayılı Kanuna tabi olarak yönetim birimlerinde çalışan görevlileri ifade eder”  denilerek bu kişilerin aslında hepimizin bildiği memurlar olduğu gerçeğini ağdalı şekilde ifade etmektedir. 

Sayıştay’da Türkiye Büyük Millet Meclisi  (TBMM) adına mali denetim yapan 891 yönetici/deneticiye,  922 memur ve sürekli işçi destek sağlamaktadır!!!. 412 sürekli işçiye 04-05 Ocak 2024 tarihinde yapılan sözlü sınav ile 3 elektrikçi, 3 sıhhi tesisatçı, 2 inşaat ustası ve 1 matbaa ustası da eklenmiştir.

Kendisi de bir kamu idaresi olan Sayıştay’ın 6085 sayılı Kanunun ilk maddesinde yer verilen amaca “kamu idarelerinin etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak çalışması ve kamu kaynaklarının öngörülen amaç, hedef, kanunlar ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olarak elde edilmesi, muhafaza edilmesi ve kullanılması” kendisinin ne kadar riayet ettiğini elbette daha detaylı değerlendirmek gerekir.

Üzülerek belirtmek gerekir ki bu yazımıza konu olan kamuda verimlilik açısından sürekli işçilerin durumu oldukça sıkıntılıdır. Bu işçilerin tahminen üçte biri temizlik, yemekhane hizmetleri, teknik bakım/onarım gibi elzem işlerde istihdam edilmektedir. Ama üzücü olan bu işçilerden önemli kısmının çay ocaklarında servis elemanı, yemekhanelerde tabldotların toplayıcılığı, sosyal tesislerde garsonluk (Sayıştay Gölbaşı ve Manavgat Tesisleri, Strateji ve Bütçe Başkanlığı 4 Kat) kat görevlisi ve oldukça fazla memur istihdamına rağmen idari işlerde çalıştırılması kamu da verimlilik açısından kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.

Sözün kısası kamuda verimlilik sağlanmak isteniyorsa buzdağının görünmeyen kısmına da odaklanılması zorunludur. Türkiye’nin saygın kamu kurumlarının da verimlilikte dokümanlar yerine uygulamaları ile örnek olmalarını bekliyoruz.  Memur5 olarak zor zamanlarda palyatif tedbirlerle ekonomiyi düze çıkarmak modasından bir an önce kurtulmak, kamu kaynaklarının etkin, etkili ve verimli kullanılmasını  bir yaşam biçimi haline getirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz.

  

 

memur5.com

Bakmadan Geçme