''Ağız kokusu birçok hastalığın habercisi olabilir''
Ağız kokusu probleminin altında birçok faktörün yer aldığını belirten Prof. Dr. Vedat Göral 'Sinüzit, karaciğer enfeksiyonu, zatürre, bronşit, bronşiolit, bademcik enfeksiyonları, şeker hastalığı, reflü, laktoz intoleransı, diğer bazı mide hastalıkları, midede bulunan helikobacter pilori mikrobu, bazı böbrek ve karaciğer hastalıkları ağız kokusuna neden olabilir. Ağız kokusu kronik hale geldiğinde altında yatan neden tespit edilip tedaviye başlanmalıdır' dedi.
Ağız kokusu probleminin altında birçok faktörün yer aldığını belirten Prof. Dr. Vedat Göral “Sinüzit, karaciğer enfeksiyonu, zatürre, bronşit, bronşiolit, bademcik enfeksiyonları, şeker hastalığı, reflü, laktoz intoleransı, diğer bazı mide hastalıkları, midede bulunan helikobacter pilori mikrobu, bazı böbrek ve karaciğer hastalıkları ağız kokusuna neden olabilir. Ağız kokusu kronik hale geldiğinde altında yatan neden tespit edilip tedaviye başlanmalıdır” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Göral, hemen herkeste görülen ağız kokusu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Vedat Göral, ağız kokusunun nedeni bilinmeyen bir sağlık problemi olduğunu belirterek, “Ağız kokusu çok sık görülür ve kişiyi rahatsız eder. Ağız kokusu kronik olabilir. Sosyal, psikolojik ve hastalık açısından eşler arasında, iş yerinde arkadaşlarla, toplumda iletişimde bazı problemlere neden olabilir. Ağız kokusu olan bir kişi öncelikle, ağız ve diş hastalıkları ile kulak burun boğaz bölümüne gitmeli, gerekirse nefesi de kokuyorsa göğüs hastalıkları bölümüne gidip muayene olmalıdır. Bundan sonra yapılacak iş, endoskopi ve ultrasonografi yapılarak iç organlar tetkik edilir. Gerekirse bazı kan tetkikleri ve nefes ölçümleri de yapılarak, ağız kokusuna neden olan durumlar araştırılmalıdır” dedi.
’’Sigara en önemli faktördür’’
Ağız kokusunu tetikleyen besinlere de değinen Prof. Dr. Vedat Göral, şöyle devam etti: ’’Yenilen gıdalar da ağız kokusuna yol açar. Örneğin; soğan, sarımsak, baharatlı gıdalar, bazı peynirler, balık ve bazı asidik içecekler, kahve gibi gıdalar, düşük karbonhidratlı gıdalar nefeste keton kokusuna neden olabilir. Sigara da ağız kokusuna neden olan önemli bir faktördür. Bunun yanı sıra ağız hijyeninin de önemi büyük, düzenli olarak veya dişlerini hiç fırçalamayanlarda, gıda maddelerinin ağız ve diş aralarında kalması sonucu, ağızda biriken bakteri ve gıda artıkları sonucu ağız kokusu kaçınılmazdır. Dişlerdeki çürükler, diş eti hastalıkları da ağız kokusuna neden olabilir.’’
’’Sağlık problemleriniz varsa dikkat’’
Prof. Dr. Vedat Göral, bazı sağlık problemlerinin de ağız kokusuyla bağlantılı olduğunu işaret ederek, ’’Sinüzit, karaciğer enfeksiyonu, zatürre, bronşit, bronşiolit, bademcik enfeksiyonları, postnazal akıntı, şeker hastalığı, reflü hastalığı, laktoz intoleransı, diğer bazı mide hastalıkları, midede bulunan helikobacter pilori mikrobu, bazı böbrek ve karaciğer hastalıkları da bu duruma neden olabilir. Tükürük salgısının yeterli olmaması da ağız kuruluğuna neden olabilir. Tükürük bezi hastalıkları, bazı bağ doku hastalıkları, bazı ilaçlar ve ağızdan sık nefes alma, tükürük salgısının azalmasına neden olur. Ağız içinde enfeksiyona neden olan durumlarda da ağız kokusu kaçınılmazdır. Bunlara ek olarak bazı ilaçlar; antihistaminikler (kaşıntı giderici), bazı idrar söktürücü ilaçlar da yan etki olarak kötü ağız kokusuna neden olabilir. Sabah oluşan ağız kokusu ise birçok sağlıklı bireyde, karında biriken gazlardan ve dil sırtında üreyen bakterilerden kaynaklanabilir. Hamilelik döneminde de hormonal değişimler, yeterli sıvı alamama, yeme alışkanlığının değişmesi, bulantı ve kusma sonucu, kişide kötü ağız kokusu olabilir. Alkol kullanımı, aşırı dozda vitamin ilacı tüketimi de ağız kokusuna neden olabilir. Ağız kokusu, bazen psikolojik olup, hastanın duyduğu ancak yakınlarının duymadığı, kokunun olmadığı bir ağzı kokusu şeklinde de olabilir. Burunda tıkanıklık olanlarda, ağızdan sık nefes almaya bağlı da, kötü ağız kokusu oluşabilir’’ şeklinde konuştu.
’’Dilinizi de fırçalayın’’
Ağız kokusuna neden olan durumun mutlaka araştırılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Vedat Göral, ’’Ağız hijyenine mutlaka dikkat edilmeli, dişlerin düzenli bakımı ve düzenli fırçalama yapılmalıdır. Bol su tüketilmelidir, şekersiz sakız, tarçın, nane, maydanoz veya fesleğen gibi otlar (çiğnenerek) tüketilmesi oldukça yarar sağlar. Herhangi bir hastalık varsa örneğin; reflü hastalığı, mide hastalığı, şeker hastalığı gibi, ilgili bölümlerde kişi tedavi edilmelidir. Ağız kokusunun nedeni kullanılan bir ilaca bağlı ise ilgili doktor ile görüşülüp, ilacın kesilmesi veya başka bir ilaca geçilmesi gerekir. Ağızdaki protez ve köprüler iyi temizlenmeli, gerekirse diş ipi kullanılmalıdır. Ağızda çinko içeren gargaralarının kullanılması, dilin fırçalanması da yapılmalıdır. Ağız kuruluğu varsa, suni tükürük içeren ilaçlar tavsiye edilmelidir. Bir dilim limonu emebilir ya da onu bir bardak suya karıştırabilirsiniz. Ağız boşluğunda bulunan bakterilerin artıkları olan sülfürlü bileşikler kötü nefes kokusuna neden olur. Bu aşamada kahve çiğnemek sülfür bileşenlerini ortadan kaldıracaktır. Elma ağızda kötü koku nötralize eden okside polifenoller içerir. Çocuklarda ağız kokusu oluşuyorsa, çocuk hastalıkları uzmanına danışılmalıdır. Beyaz un, beyaz şeker, glikoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm gıdaların tüketimi azaltılmalıdır’’ diye konuştu.