Ambulans sürücüleri işte bu zorlu eğitimlerden geçiyor
Zamanla yarışarak hayat kurtarmaya çalışan ambulans sürücüleri, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce personele verilen, Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi (ASGE) ile ileri sürüş teknikleri noktasında zorlu eğitimlerden geçiyor.
Zamanla yarışarak hayat kurtarmaya çalışan ambulans sürücüleri, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce personele verilen, "Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi (ASGE)" ile ileri sürüş teknikleri noktasında zorlu eğitimlerden geçiyor.
Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, ambulans kazalarının önlenmesi, etkin ve verimli bir hizmet sunumunun sağlanması amacıyla 2005 yılından itibaren hastane öncesi acil sağlık hizmetleri personeline "Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi (ASGE)" veriliyor. Toplamda 32 saat olarak planlanan eğitim 8 saat teorik, 24 saat uygulama ve ardından teorik ve uygulamalı sınav ile tamamlanıp, başarılı kursiyerlere "Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitici Eğitimi Başarı Belgesi” veriliyor. Zorlu eğitim sürecinden geçen sürücüler, trafikte karşılaşacağı tehlikeli durumlarda yapması gereken doğru manevraların ve diğer güvenli sürüş becerilerinin kazandırılması amacıyla çeşitli etaplardan oluşan parkuru tamamlıyor.
“Ambulans bir hız aracı değil, kontrollü ve güvenli bir kurtarma aracıdır”
Uzun yıllardır Ankara İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı bünyesinde paramedik olarak görev aldığını vurgulayan Koordinatör Ahmet Özkan, “Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi olarak bilinen ASGE modülümüz hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde görevli meslektaşlarımıza sürücü bilgisi, becerisi, tavrı ve tutumunu geliştirmek amacıyla yaptığımız eğitimlerdir. Halk tarafından yanlış bilinen imajı da silmek istiyoruz. Ambulans bir hız aracı değildir. Ambulansın amacı sizin sevdiklerinizi ve sizi en güvenli şekilde hastaneye ulaştırmak ve hayatınızı kurtarmaktır. Bununla ilgili de arka kabinimizde yeterli donanıma sahibiz. Bu yüzden de ambulans bir hız aracı değil, kontrollü ve güvenli bir kurtarma aracıdır. Cankurtarandır” ifadelerini kullandı.
“Sürücüler bize yol verirse geçebiliyoruz, bunu unutmamamız gerekiyor”
Yaklaşık 10 yıldır paramedik olarak çalışan ve 6 yıldır da ambulans sürüş güvenliği eğitmeni olarak görev yapan Çağla Ünal, “Haftalık 32 saatlik bir eğitim sürecimiz oluyor. 8 saati teorik olarak, 24 saati uygulama olarak gerçekleşiyor. Önümüze ani çıkan araç, çocuk ve benzeri durumlarda ne yapmamız gerektiğini tecrübe ediyoruz. Direksiyon hakimiyeti, ayna kontrolü, derinlik algısı bunlar çok önemli. Bunların burada etaplarla eğitimini veriyoruz. En son günde de arkadaşlarımız demolara giriyorlar. Onların başarılı olmasına göre sertifikalarını veriyoruz. Özellikle değinmek istediğim bir konu var. Sürücüler bize yol verirse geçebiliyoruz, bunu unutmamamız gerekiyor. Asıl amacımız güvenli sürüşü empoze etmek” şeklinde konuştu.
“Sağlı sollu yani fermuar sistemi şeklinde yolu açmak gerekiyor”
Yaklaşık 15 yıldır paramedik olarak çalıştığını ve son 2 aydır da ambulans şoförü olarak hizmet sağladığını belirten ASGE kursiyeri Zeliha Yılmaz, “Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi’ne katılmamın sebebi; kendimi biraz daha geliştirmek, park ile ilgili problemlerimiz var mı yok mu bunlar gibi konuları ileri sürüş eğitimi alarak aşmak, nerelerden nasıl yapacağımızı biraz daha tecrübe etmek için geldim. Eğitmenlerimiz de sağ olsunlar çok özverililer, bu konuda bize çok yardımcılar. Bilinç düzeyinin biraz artması lazım. Önce siren sesini duyup tepe lambalarının yandığını görerek ambulansın geldiğini fark ettiğinde; sağlı sollu yani fermuar sistemi şeklinde yolu açmak gerekiyor. Şimdi otomatik olarak şartlandıkları için sağa kaçma eğiliminde bulunuyorlar. Bu kez sol boş olsa da sen ortada isen senin önüne kırıyorlar. Önüne kırdıkları için fermuar sistemi işlemiyor ve sen de solda kalmak zorunda kalıyorsun. Fermuar sistemi olsa sağlı sollu açılırlar ve ambulans ortadan çok güzel şekilde ilerler” diye konuştu.