'İklim Zirvesi evsahipliği için AB'den destek aldık'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sarı, '26. BM İklim Değişikliği Konferansında Türkiye olarak evsahipliği niyetimizi belirttik. Burada Avrupa Birliği yetkililerinden de olumlu destek sözü aldık' dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, 2020 yılında düzenlenmesi planlanan BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na (COP26) Türkiye'nin evsahipliği yapmak istediğini belirtti. Sarı, '26. BM İklim Değişikliği Konferansında Türkiye olarak ev sahipliği niyetimizi belirttik. Burada Avrupa Birliği yetkililerinden de olumlu destek sözü aldık' dedi.

BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP21) için Paris'te bulunan Bakan Sarı, AA muhabirine Türkiye'nin COP26'ya evsahipliğine ve iklim müzakerelerindeki son durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sarı, '26. BM İklim Değişikliği Konferansında Türkiye olarak evsahipliği niyetimizi belirttik. Burada AB yetkililerinden de olumlu destek sözü aldık. İnşallah 2020 yılında olumlu bir cevap alırsak COP26'ya ev sahipliği yapacağız Türkiye olarak. Bu da iklim değişikliği konferansına ve bu sürece verdiğimiz önemin bir göstergesidir' dedi.

Bakan Sarı, görüştüğü AB Komisyonu'nun İklim Eylemi ve Enerjiden Sorumlu Üyesi Miguel Arias Canete'nin Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde enerji faslının açılmasına ve 26. İklim Konferansı'nın Türkiye'de yapılmasına tam destek vereceğini ifade ettiğini aktardı.

'Yeşil iklim fonundan faydalanmamız elzem'

Türkiye'nin iklim müzakerelerinde özel koşullarına bağlı olarak ayrıcalıklı bir konumunun olması gerektiğini her fırsatta işaret ettiklarını anlatan Sarı, 'Olmazsa olmazımız dediğimiz bazı kırmızı çizgilerimiz var. Bunların içinde tabii ki birincisi, özellikle ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesi. Bunun korunmasını istiyoruz' dedi.

COP21'deki genel eğilimin yeni bir anlaşmanın çıkacağı yönünde olduğunu söyleyen Sarı, 'İkinci olarak Türkiye'nin gelişmiş ülke grubu içinde olup da daha sonraki görüşmelerde özel şartlarından dolayı farklı bir stadüye erişmiş olması kazanılmış hakkının, yeni sözleşmede de devam etmesi noktasında ısrarımızı sürdürüyoruz' ifadelerini kullandı.

Bakan Sarı üçüncü olarak finans desteğinin gerekli olduğunu belirterek, 'Finans noktasında bizim gelişmekte olan ülke olarak yeşil iklim fonundan ve teknoloji desteğinden yararlanmamız elzem. Bu noktada alacağımız her türlü finans desteği, ilerideki dönemde hedeflediğimiz emisyon azalım oranında artışı gerçekleştirme noktasında bize katkı sağlayacaktır' şeklinde konuştu.

'Türkiye'nin menfaati için elimizden geleni yapıyoruz'

COP21'de varılması beklenen anlaşmada Türkiye tarafının üzerine düşeni yaptığına dikkati çeken Sarı, 'Çıkacak bir Paris sözleşmesinde Türkiye'nin menfaatlerinin korunması noktasında elimizden geleni yapıyoruz. Bu konferans bizim için çok önemli. İklim değişikliği konferansının önemi önümüzdeki yıllarda bütün dünya tarafından daha da ciddi olarak ele alınacak ama bugün biz Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz' dedi.

Türkiye'nin müzakerelerinde iyi niyet katkısını sunduğunu hatırlatan Sarı, mevcut katkıyı arttırmak için finans desteğini taleplerini kaydettiklerini belirtti.

Türkiye'nin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji perspektifine de değinen Sarı, 'Dünya Bankası tarafından perspektifimiz memnuniyetle karşılandı. Enerji etkinliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin perspektifimiz olumlu bulundu ve destek gördü. Emisyon azaltımı ve uyum konusunda destek olmaya devam edecekler' ifadesini kullandı.www.memur5.com

Bakmadan Geçme