Adalet yolunda engel tanımadı
- İlk anayasa kitapçığını lise yıllarında edinip cebinde taşıyan, doğuştan görme engelli Avukat Bekir İlhan, adliye koridorlarındaki performansı ve işine olan aşkıyla adeta engeline meydan okuyor - Bekir İlhan : - 'Üniversite okuduğum yıllarda ders notlarını, kitapları kasetlere okuturduk. Gönüllü arkadaşlarımız kasetlere bilgileri okur, öyle çalışırdık. Şimdiki şartlarda teknoloji gelişti, bilgisayarın tüm nimetlerini kullanabiliyoruz.' - 'Bana iş veren kişiler ya bana daha önce iş verenler ya da tanıdığım insanlardı, herhangi bir vatandaş geldiğinde ön yargısı oluyordu. Davasını aldığım kişiler bir zaman sonra ilk zamanlar yaşadıkları tereddüdü itiraf ediyorlardı.'
KAYSERİ (AA) - ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Kayseri'de yaşayan görme engelli avukat Bekir İlhan, adliye koridorlarındaki çevikliği ve iş aşkıyla adeta engeline meydan okuyor.
Doğuştan görme engelli, 44 yaşındaki İlhan, bastonuyla Kayseri Adliyesinin merdivenlerini arşınlarken, mesleki bilgi ve tecrübesiyle de genç meslektaşlarına örnek oluyor. Bastonuyla tek başına Türkiye'nin 45 kentini gezen İlhan, Vakıflar Kayseri Bölge Müdürlüğünde 18 yıldır avukat olarak görev yapıyor.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu İlhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleki arzusunun küçük yaşta başladığını söyledi.
Hep hukukçu olmak istediğini anlatan İlhan, 'Görüp görmemekle avukatlığı seçmemin ilgisi yok. Lise birinci sınıfta ilk anayasamı aldım. Ceketimin cebinde bu anayasayı taşırdım.' dedi.
- 'Ders notlarını kasetlere okuturduk'
Eğitim kaynaklarına ulaşmakta zorluk çekmesine rağmen hukuk fakültesini 4 yılda bitiren İlhan, 'O yıllar kaynağa, bilgiye ulaşım zordu. Üniversite okuduğum yıllarda ders notlarını, kitapları kasetlere okuturduk. Gönüllü arkadaşlarımız kasetlere bilgileri okur, öyle çalışırdık. Şimdiki şartlarda teknoloji gelişti, bilgisayarın tüm nimetlerini kullanabiliyoruz. Şu dönemde hukuk öğrencisi olmayı daha çok isterdim. Her türlü bilgiye kolay ulaşıyorsunuz.' ifadelerini kullandı.
İlhan, 4 yıl serbest avukatlık yaptığını, bu dönemde toplumun engellilere olan ön yargısını daha yakından hissettiğini belirtti.
İnsanların görme engelli birisine davasını verme konusunda tereddütler yaşadıklarına değinen İlhan, şöyle konuştu:
'Toplumun engellilere bakış açısı burada da ortaya çıkıyordu. Bana iş veren kişiler ya bana daha önce iş verenler ya da tanıdığım insanlardı, Herhangi bir vatandaş geldiğinde ön yargısı oluyordu. Davasını aldığım kişiler bir zaman sonra ilk zamanlar yaşadıkları tereddütü itiraf ediyorlardı. Sonra da yakınlarını avukatlıklarını yapmam için getiriyorlardı. Serbest avukatlık yaparken, Vakıflar Genel Müdürlüğünün de sözleşmeli avukatıydım. 4 yıl boyunca burada büyük çaba gösterdim. O dönem Genel Müdürlüğün de dikkatle takip ettiği özel ve önemli dosyalara baktım. İş yükü çok ağırdı, avukat da azdı. En önemli referansım yapmış olduğum işler, davalar oldu. Daha sonra kurumda kadroya geçtim.'
- Dava dosyalarını nasıl okuyor?
İnsanların daha çok dava dosyalarını nasıl okuduğunu merak ettiğini aktaran İlhan, kendisine gelen kağıt evrakları önce tarayıcıdan geçirerek bilgisayar ortamına aldığını, daha sonra bunları ekran okuma programıyla okuyup incelediğini anlattı.
Vakıflar Bölge Müdürlüğünde pek çok komisyonun da üyesi olan İlhan, ihale komisyonlarında görev yaptığını, yılda bazen 96 ihale yaptıklarını ve bütün bu süreçlerin içinde yer aldığını söyledi.
- '45 kenti tek başıma gezdim'
İlhan, erişilebilirlik probleminin engellilerin Türkiye'deki en büyük sorunu olduğunu, son zamanlarda kurumlarda bazı tedbirler alınmaya başlandığını ancak bunların yeterli olmadığının altını çizerek, 'Kayseri Adliyesinde de erişim konusunda birtakım sorunlar yaşıyorum. Yolumuzu bulmamıza yardımcı olan sarı çizgiler adliyede yok, asansörlerde kabartma veya sesli bir uyarı sistemi yok. Duruşma salonlarını ya da odaları gösteren kabartmalı tabelalar bulunmadığı için zaman zaman yardım istemek zorunda kalıyorum.' dedi.
- 'Görmediğini genellikle unutuyorum'
İlhan'ın kurumdaki çalışma arkadaşı Yurdagül Kılıç Aksungur ise 4 yıldan bu yana kurumun avukatlığını yaptığını belirtti.
Aksungur, mesai arkadaşı İlhan'ın mesleki tecrübesinden çok faydalandığını vurgulayarak, şunları anlattı:
'Görmediğini genellikle unutuyorum. Çok paylaşımcı birisi, adeta vakfın hafızası niteliğinde. Onunla çalışmak ayrı bir zevk, karşınızda çok bilgili, donanımlı birisi var. Duruşmaların yanı sıra mahkeme kalemlerindeki diğer işlerimizi de takip eder, keşfe gider. Hiçbir zaman 'Siz görüyorsunuz şu dosyaya siz bakın ya da keşfe siz gidin' demez. Her alanda hayatın içinde olan birisi. Mahkeme kalemleriyle, hakimlerle, meslektaşlarımızla diyalogları çok iyi.'