AP ajansı çocuk işçiliğini inceledi: Türkiye'de yoksulluk 'kayıp bir nesil' yaratıyor
İktisadi zorluklar, özellikle çocukları derinden etkiliyor ve milyonlarca çocuk, ailelerine destek olabilmek için çalışma hayatına erken yaşta atılmak zorunda kalıyor.
Türkiye'deki ekonomik zorluklar, özellikle çocukları derinden etkiliyor ve milyonlarca çocuk, ailelerine destek olabilmek için çalışma hayatına erken yaşta atılmak zorunda kalıyor. Bu durum, 'kayıp bir nesil' yaratıyor.
Derinleşen Yoksulluk ve Çocuk İşçiliği
Uluslararası haber ajansı Associated Press'in (AP) Robert Badendieck imzalı haberinde, İstanbul'un yoksul semtlerinden Tarlabaşı'nda yaşayan Şahin ailesine dair örnekle, Türkiye'deki çocuk yoksulluğunun derinliği gözler önüne serildi. Ailenin 11 yaşındaki çocuğu Atakan, gece geç saatlere kadar çöp kutularından geri dönüştürülebilir malzemeler topluyor ve bunları satarak aile bütçesine katkı sağlıyor. Atakan, 'Okula gidemiyorum çünkü param yok,' diyerek, temel ihtiyaçlar ve eğitim arasındaki büyük uçurumu vurguluyor.
Türkiye'deki Çocuk Yoksulluğu
UNICEF ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2023 raporuna göre, Türkiye'de yaklaşık 22,2 milyon çocuğun 7 milyonu yoksulluk içinde yaşıyor. Yoksulluk, sadece ekonomik sıkıntıyı değil, aynı zamanda çocukların eğitimden uzaklaşmasını ve erken yaşta çalışmak zorunda kalmalarını da beraberinde getiriyor. Ekonomik kriz ve enflasyon nedeniyle, birçok aile, çocuklarını okula gönderecek maddi imkna sahip değil. Atakan gibi çocuklar, geçimlerini sağlamak için sokakta seyyar satıcılık yaparak ailelerine destek olmaya çalışıyor.
Yoksul Aileler ve Sosyal Yardımlar
Şahin ailesi gibi, yoksul aileler devlet yardımlarına bel bağlamak zorunda kalıyor. Ancak bu yardımlar, çoğu zaman yeterli olmuyor. Rukiye Şahin, devletten aldığı aylık 6,000 liralık (yaklaşık 173 dolar) yardımı, sadece kira ödemelerine yetiyor. Aile, gıda, kıyafet ve eğitim gibi diğer temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyor. Rukiye, 'Devlet bana yardım etmiyor. Çocuklarımla birlikte bu odadayım. Onlardan başka kimim var?' diyerek, yardımın yetersizliğine dikkat çekiyor.
Türkiye'nin Çocuk Yoksulluğunda Avrupa'daki Yeri
UNICEF'in raporuna göre, Türkiye, 2019-2021 yılları arasında Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğu oranında 39 ülke arasında 38. sırada yer alıyor. Çocuk işçiliğinin yaygınlaştığı ve eğitimden kopan çocukların çalışma hayatına atıldığı bir ortamda, bu durumun gelecekteki sosyal yapıyı nasıl etkileyeceği konusunda endişeler artıyor.
'Kayıp Bir Nesil'
Yoksulluk araştırmacısı Hacer Foggo, Türkiye'nin bir 'kayıp nesil' yetiştirdiğini belirtiyor. Çocuklar, ya erken yaşta çalışmaya başlıyor ya da eğitimle çalışma arasındaki ince çizgide sıkışıp kalıyor. Foggo, 'Çocuk işçiliği çok yaygınlaştı. Bu programlar gerçek bir eğitim değil, sadece ucuz iş gücü sağlıyor,' diyor.
Gönüllü Yardımlar ve Sosyal Dayanışma
Tarlabaşı gibi yoksul mahallelerde gönüllüler de yoksullukla mücadele ediyor. Eski bir restoran sahibi olan Mehmet Yeralan, ihtiyaç sahiplerine temel gıda maddeleri ve giyecek sağlıyor. Yeralan, 'Çocuklarımız bunu hak etmiyor. Aileler çok zor durumda,' diyerek, yoksulluğun acil çözülmesi gereken bir sorun olduğunu vurguluyor.
İlerlemek İçin Umutlar
Şahin ailesi gibi yoksul aileler, hayatta kalabilmek için mücadele ederken, çocukların daha iyi bir geleceğe sahip olma hayalleri de devam ediyor. Atakan, 'Bir gün futbolcu olup ailemi desteklemek istiyorum,' diyerek, geleceğe dair umutlarını kaybetmediğini ifade ediyor. Ancak Rukiye, 'Bazen aç, bazen tok uyuyorum. Ama ilerleyemiyoruz, hep geride kalıyoruz,' diyerek, ekonomik eşitsizliğin ailesi üzerindeki yıkıcı etkilerini anlatıyor.
Netice itibarıyla, Türkiye'deki yükselen yoksulluk ve çocuk işçiliği, ekonomik politikaların ve sosyal yardımların yetersizliğinin doğrudan bir sonucu olarak, milyonlarca çocuğun eğitimden uzak kalmasına ve erken yaşta çalışmaya zorlanmasına yol açıyor. Uzmanlar, bu yoksulluğun gelecekte büyük sosyal ve ekonomik sorunlara yol açabileceğine dikkati çekiyor.