Arnavutköy'de patrondan, fabrikasında çalışan kadın müdüre şiddet
Arnavutköy'de iddiaya göre, gıda üretimi yapan firma sahibi, fabrikasında çalışan kadın müdürün üzerine yangın tüpüyle tazyikli su sıktı. Olayda ıslak zeminde kayıp başını makinaya çarpan fabrika müdürü, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Fabrika müdürünün etrafa tazyikli su sıktığı ve kadının hastaneye kaldırıldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Arnavutköy'de iddiaya göre, gıda üretimi yapan firma sahibi, fabrikasında çalışan kadın müdürün üzerine yangın tüpüyle tazyikli su sıktı. Olayda ıslak zeminde kayıp başını makinaya çarpan fabrika müdürü, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Fabrika müdürünün etrafa tazyikli su sıktığı ve kadının hastaneye kaldırıldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay İstanbul Arnavutköy'de gıda üretimi yapan bir fabrikada meydana geldi. İddiaya göre fabrika müdürü olarak çalışan gıda mühendisi Tülay Arslan Torun, 25 Temmuz'da patronu Mehmet G. tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Yapılan temizliği beğenmeyen firma sahibi kapıları tekmeleyip hakaret ettikten sonra yangın tüpüyle Müdür Arslan'ın üzerine tazyikli su sıktı. Suyun etkisiyle yere düşüp sinir krizi geçiren mühendis Arslan, kafasını makinaya çarptı. Ekip arkadaşlarının ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri fabrika müdürünü hastaneye kaldırdı. Elinde tomografi ve iş göremezlik raporu olan Müdür Tülay Arslan patronu hakkında suç duyurusunda bulundu. Fabrika müdürünün etrafa tazyikli su sıktığı ve kadının hastaneye kaldırıldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Patronu tarafından saldırıya uğradığını ileri süren fabrika müdürü Tülay Arslan Torun 'Olay 25 Temmuz akşamı yaşandı. Fabrikada üretim departmanları üretimi bitirip temizliği yaptıktan sonra aşağıya servislere iniyor. Ben bir kaç kişiyle birlikte üretim alnında temizlikle ilgileniyoruz. O arada Mehmet G. sinirli bir şekilde içeri girerek bana aşağılayıcı sözler söylemeye başladı. Çağır personeli geri gelsin dedi. Ben olay tatsızlaşmasın diye arkaya gidiyorum. O da fabrikanın önüne giderek servisteki bütün çalışanları indiriyor. İnsanlar fabrikada bonesiz ve galoşsuz bir şekilde sivil kıyafetle çalışıyor. Orada bağırmaya kapıları tekmelemeye başlıyor. Kendisi de yangın tüpünü alıp etrafı ıslatmaya başlıyor. Oradaki personelin ayakları ıslanıyor. Orada iş güvenliği diye bir şey yoktu. Herkesin ayağı kayıp düşebilirdi. Arka noktada patronumla karşı karşıya gelince benim üzerime yangın tüpündeki tazyikli suyu sıktı. Sendeleyip ağlamaya başladım. Arkadaşlar müdahale edip ambulans çağırıyor. Ambulansla hastaneye gidince gerekli işlemlerim yapıldı. Kafamı çarptığım için hastanede tomografi mr çekildi. Tazyikli suyun etkisiyle vücudumda morluklarda oluştuğu için ertesi gün hastaneye gidip iş göremezlik raporu aldım. Şiddet demek dayak ya da tokat atmak değildir. Ben 5 aydır orada çalışıyorum. Orası fabrika hem üretim hem temizlik aynı anda olmuyor. Son 1 aydır hakaret ve aşağılamalar oluyordu. Oradaki bir çok insan bu muameleyi görüyor ama ben dur demek istiyorum. Olay günü 4 gün iş göremez raporundan sonra notere gidip iş akdimi fes ettim. Oradaki insanlar susmuş yada sessizce istifa etmiş' dedi.