Atanamayan öğretmenler MEB önünde: Şiddetten ezilen sadece bedenlerimiz değil

Ataması yapılmayan öğretmen adayları, mülakat değerlendirmelerinde haksızlık yaşadıklarını iddia ederek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde eylem yaptı. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen protestoda öğretmen adayları, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi ve haklarının teslim edilmesi çağrısında bulundu. Eyleme eğitim sendikalarının yanı sıra siyasi parti temsilcileri de destek verdi.

“Gördüğümüz Şiddetten Bedenlerimiz Ezildi”

Perşembe akşamı eylem sırasında gözaltına alınan ve polis müdahalesine maruz kalan bir öğretmen adayı, yaşadıklarını şu ifadelerle aktardı:
“Gördüğümüz şiddetten dolayı bedenlerimiz ezildi ancak herkes bilsin ki ezilen bizlerin bedenleri değil, öğretmenlerin alın teri, emeği ve umutlarıdır. Buraya hakkımızı aramak, verdiğiniz sözlerin tutulmasını talep etmek için geldik. Ancak karşımızda ne bir muhatap bulabiliyoruz ne de adil bir çözüm. Bize ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız' dediniz ama perde arkasında yaşananları itiraf ettiniz. Bu mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz.”

“Biz Pes Etmiyoruz”

Başka bir öğretmen adayı, eylemlerine devam edeceklerini belirtti ve yetkililere seslendi:
“Dün yapılan gözaltılar, maruz kaldığımız yanlış muameleler kabul edilemez. Burada sadece bizler değil, ailelerimiz de var. Hak arama mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in bizi muhatap almasını ve öğretmenlerin sorunlarına çözüm bulmasını istiyoruz. Biz pes etmiyoruz ve haklarımızı aramaktan geri durmayacağız.”

Sendikalardan ve Siyasetçilerden Destek

Eyleme eğitim sendikaları da destek verdi. Eğitim-İş Genel Sekreteri Seher Ergin, mülakat sisteminin adil olmayan uygulamalara neden olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada mülakat mağduru öğretmenlerimizin haklı mücadelesi için toplandık. Mülakatların kaldırılacağına dair önceki Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in ve Cumhurbaşkanı'nın verdiği sözler tutulmalı. Ancak görüyoruz ki bu sözler yerine getirilmedi. Binlerce öğretmenin hakkı gasp edilmiş durumda.”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise, “Bu arkadaşlarımızın talepleri çok net ve haklı. Onların ana sütü kadar helal olan haklarını teslim etmek neden bu kadar zor? Bu mağduriyet giderilene kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz,” dedi.

“Adalet Duygusu Kayboldu”

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Başkanı Eren Edebali, MEB'in adaletsizliğini eleştirerek, “Bu arkadaşlarımız yasaları, haklarını çok iyi biliyorlar. Ancak bakanlık, en temel adalet duygusunu kaybetmiş durumda. Mülakat sistemiyle yüzlerce kişinin hakkı yenmiş ve emekleri hiçe sayılmıştır. Artık öğretmenler için somut bir çözüm üretilmelidir,” dedi.

“Cumhurbaşkanı Bu Soruna El Atmalı”

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ise öğretmenlerin mağduriyetinin giderilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı göreve çağırdı:
“Bu gençlerin umutlarını daha fazla tüketmeyin. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bu sorunu çözmeye yanaşmıyor. Cumhurbaşkanı olarak seçim öncesi verdiğiniz sözlerin arkasında durun. Bu gençler, aileleri ve çocuklarıyla birlikte büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Mülakat sisteminin kaldırılması ve yaşanan haksızlıkların giderilmesi artık bir zorunluluktur.”

“Mülakat Kaldırılmalı”

Eyleme katılan eğitim sendikalarının temsilcileri, mülakat sisteminin kamuya alımlarda neden olduğu sorunlara dikkat çekerek bu sistemin tamamen kaldırılması gerektiğini belirtti. Eğitim-İş'ten bir temsilci, “Öğretmenler KPSS gibi zorlu sınavlardan geçerek haklarını kazanıyorlar. Ancak mülakat sistemi bu emeği hiçe sayıyor,” ifadelerini kullandı.

“Dün gece Ankara'da, Kızılay'da çok fazla ananın ahını aldınız”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Selcan Taşçı, 6 Aralık 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, perşembe akşamı Ankara Kızılay'da Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde oturma eylemi yapan mülakat mağduru öğretmen adaylarına yönelik polis müdahalesine sert tepki gösterdi. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Taşçı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, öğretmen adaylarına karşı uygulanan bu müdahalenin adaletsizliğe işaret ettiğini söyledi ve hükümete çağrıda bulundu.

Taşçı, polis müdahalesini eleştirirken, kanunlar açısından eylemin haklı olduğunu vurguladı. Şunları söyledi: "Kanunlar diyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre herkes önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısız olarak, kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve yürüyüş düzenleyebilir. O öğretmenlerin orada olmasına yol açan adaletsizlik mi peki kanun? Milli güvenliğe tehdit oluşturmadıkları sürece, kamu düzenini bozmadıkları, vatandaşın yaşamını zorlaştırmadıkları sürece orada haklılıklarını haykırabilirler."

"Analardan alınan ahlar üzerine hiçbir iktidar ayakta duramaz"

Taşçı, eyleme katılan öğretmen adaylarının haklarını savunmak adına harekete geçen İYİ Parti milletvekillerinin polis müdahalesine uğramalarının ardından yaptığı açıklamada, "Hiçbir iktidar yoktur ki; anaların, haklı anaların, masum anaların, mazlum anaların ahları üzerine abad olabilsin. Dün gece Ankara'da, Kızılay'da çok fazla ananın ahını aldınız" şeklinde konuştu. Bu sözleriyle, hükümetin yaptığı adaletsiz uygulamaların toplumda yarattığı derin huzursuzluğu dile getirdi.

"Mülakat belirleyici olacaksa, KPSS neden yapılıyor?"

Taşçı, aynı zamanda mülakatın öğretmen alımındaki belirleyici unsur olmasının mantıksız olduğunu belirtti. “Mülakat belirleyici olacaksa, o zaman KPSS neden yapılıyor? İnsanlar aylarca sınavlara çalışıp kurslara gidiyor. Eğer mülakatla alım yapılacaksa, o zaman neden KPSS uygulanıyor?” diyerek, mevcut sistemin tutarsızlıklarına dikkat çekti.

Taşçı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir kez daha çağrıda bulunarak, Milli Eğitim Bakanı'na mülakat sistemine son verilmesi talimatı verilmesini istedi. İYİ Parti'nin, mağduriyet yaşayan öğretmen adaylarının yanında olmayı sürdüreceğini ifade etti.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Selcan Taşçı ve İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, perşembe günü mülakat mağduru öğretmen adaylarının başlattığı oturma eylemine destek vermişti. Öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılan eylemde, mülakat sisteminin kaldırılması talebinde bulunuyorlardı. Ziyaretin ardından polis, eyleme müdahale ederek, öğretmen adaylarını ve destekçilerini dağılmaları için uyarnış, ardından eyleme zor kullanarak müdahale etmişti.