Bakan Güler İnsanlı Hava Platformları Projeleri İmza Töreni'nde konuştu

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 'İnsanlı Hava Platformları Projeleri İmza Töreni'ne katıldı.

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İnsanlı Hava Platformları Projeleri İmza Töreni”ne katıldı. Törende, Bakan Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı da yer aldı.

Bakan Yaşar Güler, törende yaptığı konuşmada, ülkemizin yerli ve millî savunma sanayisinin gözbebeği olan İnsanlı Hava Platform Projeleri'nin seri üretimine dair imzaların atıldığına dikkai çekerek Türkiye'nin tam bağımsız bir savunma sanayisine sahip olmasının vazgeçilmez olduğunu belirtti.

Güler, Türkiye'nin savunma sanayisi alanında büyük atılımlar gerçekleştirdiğini ve bu sayede uluslararası alanda etkin bir rol oynadığını vurgulayarak, üretilen hava platformlarının semalarımızın emniyetini sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin yerli ve millî teknoloji hamlesi ile son 20 yılda savunma sanayisi alanında birçok önemli projeyi hayata geçirdiğini dile getirdi.

Bakan Güler, projelerin tasarımından üretimine kadar emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ederek, hava platformlarının ülkemize, asil milletimize ve kahraman ordumuza hayırlı olmasını diledi.

Güler şunları kaydetti:

"Ülkemizin gurur kaynağı, yerli ve millî savunma sanayimizin göz bebeği ürünleri olan İnsanlı Hava Platform Projeleri Töreni vesilesiyle, sizlerle birlikte bulunmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Seri üretimleri gerçekleştirilen ve şanlı ordumuzun envanterine kazandırılmakta olan hava platformlarımızın ülkemize, asil milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Etrafı âdeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayisi ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü orduya sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri haiz bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir. Zira savunma sanayisi alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir. Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayisinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayisi ürününü, kendi imkânlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı. Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı; aksine daha çok motive etti.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde birbirinden değerli projeler hayata geçirildi

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve teşvikleriyle başlatılan yerli ve millî teknoloji hamlesi ile ülkemiz, son 20 yılda savunma sanayisi alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirdi. Bu kapsamda her geçen gün geliştirdiğimiz yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayisi ürünleri ile ordumuzun imkân ve kabiliyetleri, geçmiş yıllara kıyasla muazzam seviyede gelişim kaydetti; kaydetmeye devam ediyor. Ordumuzun ve ülkemizin gücüne güç katan bu silah sistemlerimiz, aynı zamanda çok sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkeye de ihraç edildi, ediliyor. Nitekim Karabağ'da, Libya'da ve Ukrayna'daki çatışmalarda da etkinliği açıkça görülen ürünlerimize olan talebin dünya pazarında her geçen gün arttığını, büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Türkiye artık ürettiği silah, mühimmat ve sistemler ile tüm dünyada adından övgüyle söz edilen bir marka konumundadır. Sonuç olarak bir asır önce vatanımızı işgal girişiminde bulunanlara karşı varlık yokluk mücadelesi veren ülkemiz, bugün; her geçen gün büyüyen ekonomisi, güçlü ordusu, sürekli gelişen savunma sanayisi ile bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir seviyeye ulaşmış durumdadır. Bu vesileyle vizyon ve hedefleri ile ülkemizi her alanda olduğu gibi savunma sanayisi alanında da söz sahibi ülkelerden biri hâline getiren Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum.

Semalarımızın emniyetini sağlayacak büyük atılımlar gerçekleştiriyoruz

Özelikle son dönemde yakın coğrafyamızda cereyan eden çatışmalar, bir kez daha göstermiştir ki hava platformları, ülke güvenliğinin sağlanmasında öncelikle ele alınması ve çok boyutlu olarak geliştirilmesi gereken sistemlerdir. Ne mutlu ki birbirinden değerli ve kritik projeleri hayata geçiren yerli ve millî savunma sanayimiz, karada ve denizde olduğu gibi semalarımızın emniyetini en iyi şekilde sağlayacak hava araçlarında da büyük atılımlar gerçekleştirmektedir. Bu kapsamda şu ana kadar üretilen ve büyük bir başarıyla hizmet veren silahlı/silahsız insansız hava araçlarımız ve mühimmatlarımızın yanı sıra;
- Yeni nesil gelişmiş temel eğitim ve hafif taarruz uçağımız “HÜRKUŞ”,
- Geniş görev yelpazesini üstün bir performansla yerine getirebilen jet eğitim uçağımız “HÜRJET”,
- En zorlu şartlarda, çok yönlü vazifeleri icra etme yeteneğine sahip olan genel maksat helikopterimiz “GÖKBEY” ile
- Savunma sanayimizin ulaştığı üstün seviyeyi ortaya koyan 5'inci nesil, ilk yerli-millî savaş uçağımız KAAN, ülkemizin hava platformlarındaki büyük atılımlarının en somut nişaneleridir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye; artık kendi savaş uçağını, eğitim ve jet uçaklarını, helikopterlerini üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu. Başta KAAN olmak üzere tüm bu sistemlerin üretilmesi, devletimiz ve milletimizin yıllardır var olan bir hayaliydi. Bunun için çok çalıştık ve bugün çok şükür bu hayallerimiz gerçeğe dönüşüyor. Bununla ne kadar gurur duysak azdır.

Bu sistemler nice büyük projelerin habercisi

Mevcut teknolojik gelişmeler ve her geçen gün artarak devam eden tehdit yelpazesi dikkate alındığında, bu projelerin ehemmiyeti daha da iyi anlaşılmaktadır. Tüm bu hava platformlarımızın seri üretimi ve envanterine girmesiyle birlikte semalarımızın yılmaz koruyucusu olan Hava Kuvvetlerimiz, hak ve menfaatlerimizi daha güçlü bir şekilde koruyacak; ordumuzun etkinliği ve caydırıcılığı daha da artacaktır. “Türkiye Yüzyılı” hedeflerimizin vücut bulmuş sembollerinden olan bu sistemler, havacılık alanında ülkemize katkı sağlayacak daha nice büyük ve başarılı projelerin de habercisidir. Bizler; sürekli daha ileri gitmek, sürekli daha gelişmişini üretmek mecburiyetinde olduğumuzun bilincindeyiz. Bu anlayışla Cumhuriyetimizin ikinci asrını; savunmanın, kalkınmanın ve üretimin yüzyılı yapmak, tarihimizin altın sayfalarına yeni başarılar yazdırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki başta millî uçağımız KAAN olmak üzere tüm bu hava platformlarımız, başta Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ olmak üzere Türk savunma sanayisi ailesinin yoğun gayretleriyle kısa sürede seri üretime geçecek ve semalarımızdaki yerlerini alacaktır. Millî gururumuz olan hava platformlarımızın bir kez daha ülkemize, asil milletimize ve kahraman ordumuza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Projelerin tasarımından üretimine kadar tüm aşamalarında emeği geçen başta TUSAŞ olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarımızın seçkin personeline ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum."

memur5.com

Bakmadan Geçme