Bazı bakan yardımcıları bakanlardan daha fazla maaş alıyor

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yürürlüğe girmesinden sonra bir dizi mevzuat değişikliğine gidildi. En büyük değişiklik ise 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmıştır. Yapılan değişiklikler ile çok sayıda kanun ve KHK değiştirilmiş ve yeni Sisteme uyum sağlanmaya çalışılmıştır. Başta Devlet teşkilatlanmasını düzenleyen 3046 sayılı Kanunda çok büyük değişiklikler yapılmış, hiyerarşik kademelerin düzenlendiği maddeler yürürlükten kaldırılmış, bunun yerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yeniden düzenlenmiştir.

Bu çerçevede hiyerarşik kademelerin tepesinde yer alan müsteşarlık kaldırılmış yerine mevcutta var olan ve siyasi nitelikteki bakan yardımcılığı ikame edilmiştir.

Aslında var olan ve siyasi işleri takip eden bakan yardımcıları sistemin merkezine yerleştirilerek Sistem adeta bunlar üzerine inşa edilmiştir. Yeni Sistem sanki bakanlara müsteşar, bakan yardımcılarına da müsteşar yardımcısı fonksiyonu yüklemiştir. Yani aynı işler isteyerek veya istemeyerek istisnalar dışında daha tecrübesiz personele daha yüksek ücretle gördürülür duruma getirilmiştir. Daha açık bir ifade ile bakan yardımcılarının müsteşar yardımcısının yaklaşık iki katı ücret aldığı düşünüldüğünde müsteşar yardımcısının işi iki katı ücretle bakan yardımcılarına gördürülmeye çalışılmıştır.

Öyle ki bazı bakan yardımcıları bakanlardan daha fazla maaş alır hale gelmiştir. Bakanlar ne kadar maaş alıyor derseniz hemen onu da söyleyelim. Bakanlar milletvekillerinden 3.804 TL daha fazla maaş alıyor. Özellikle bankaların yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine atanan bakan yardımcılarına bakanlar imrenir hale gelmiştir. KİT yönetim kurulu üyeliklerinden alınan huzur hakları bunların yanında çerez kalıyor.

Sonuçta bakanlardan daha az riskle daha fazla maaş almayı kim istemez ki...

Gel gelelim yeni sisteme. Yeni kurgunun gerçeklikten çok uzak olduğu uygulamada kısa sürede kendini göstermiştir. Yani istisnalar dışında geçmiş döneme göre bırakın müsteşarlık birikimini ve tecrübesini genel müdürlük birikimi dahi olmayanların bakan olarak atanması sistemde ciddi sorunlar oluşturmuştur. Bakan yardımcısı olarak atananlarının büyük çoğunluğunda da bırakın müsteşar yardımcılığı birikimini aday memur birikiminde dahi olmaması yeni sistemde büyük sıkıntılara sebep olmuştur ve halen de olmaya devam etmektedir.

Özellikle atanan bakan yardımcılarının bakanlıkların faaliyet alanlarına yabancı olmaları ister istemez bunların farklı alanlara odaklanmalarına yol açmıştır. İnsan bildiğini yapar misali, konu uzmanı olmayan kişiler de işin temsil tanıtım ve benzeri alanlarına yönelmiştir. İşi yapacak kişilerin küstürülmesi, konu uzmanı olmayan üst yönetime iş öğretilmeye çalışılması, iş bilmemenin verdiği stres ve kapris de üzerine konulunca bırakın sistem kurulmasını; eski sisteme de rahmet okunur hale gelinmiştir.

Hayatında bir sayfalık resmi yazıyı dahi baştan sona yazmayan ve okumayan kişilerin karar verici konuma geçmesi mevcut sorunlara ilave sorunlar oluşturmaya başlamıştır. Bunlara ilaveten yeni Sitemde genel müdür olmanın da oldukça basitleştirilmesi sistemi iyice içinden çıkılmaz hale getirmeye yetmiştir. Aday memurluk eğitimi dahi almayan kişilerin genel müdürlük ve üstü görevlere getirilmeleri adeta işlerin yap-boz haline döndürülmesine sebep olmuştur. Verilen yanlış talimatlara itirazlar; bürokratik direnç olarak algılanmış, her itiraz eden imhası gereken nesneye dönüştürülmüş, memur güvencesi de olsa gelecek korkusu hakim hale gelmeye başlanmıştır.

Bunlara ilave olarak yanlışa yanlış diyen ve ileride telafisi olmayan sorunlara yol açacak talimatlar için olmaz diyenler gönüllü veya gönülsüz bir şekilde kenara itilince, kurulmak istenen sistem sorun üretir hale gelmeye başlamıştır. Adeta “Ya yol bul ya yol aç ya da yoldan çekil” kuralı hakim anlayış haline gelmeye başlamıştır. Bir de her işe evet diyen türedilerin çoğalması da düşünülünce sistem tartışmaları iyice alevlenmiştir.

Sonuçta ne mi oldu derseniz bakanlardan daha fazla maaş alan bakan yardımcıları ile Cumhurbaşkanından daha fazla maaş alan milletvekillerimiz oldu. Bonus olarak da bozulan sistem ve kaybolan kurumsal hafızaya sahip olduk. Bu yazılanlar mevcut sistemin sorgulanarak eksiklikler üzerinde düşünülmesi yerine eleştiri olarak algılanırsa çok yazık olur.