Berber Osman'ın emekli maaşlarına ilişkin düşündüren analizi

Kamu personel rejimi konusunda duayen isim Ahmet Ünlü Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde emekli maaşlarıyla ilgili farklı bir değerlendirmede bulunuyor. Ünlü yazısında berber Osman'ın sosyal güvenlik sistemi hakkındaki değerlendirmesini ele alıyor.

Ahmet Ünlünün yazısı

Berberlerin kamuoyunun nabzını ölçme noktasında ciddi bir fonksiyon icra ettiğini söylememiz gerekiyor. Bunlar tıraş ettiği değişik kesimlerden müşteriler ile kurdukları sempatik diyaloglar sayesinde birçok bilgiye ulaşıp analiz yapar hale geliyorlar. Bu yazımızda basına yansıyan berber Osman'ın emekli maaşlarına ilişkin yaptığı analizi değerlendirmeye çalışacağız.

BERBER OSMAN'DAN EYT DEĞERLENDİRMESİ

Basına yansıdığı kadarıyla İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinde mütevazı bir berber salonunda berberlik yapan Osman'ın bir müşterisiyle yaptığı sosyal güvenlik sohbeti ufkumuzu açacak cinsten.

Berber Osman'ın yaptığı analize bakınca şaşırmamak mümkün değil. Demek ki gelen müşterileri ile yaptığı sohbetlerden ya da okuduklarından elde ettiği birikimle yaptığı sosyal güvenlik analizini şu ana kadar ne yetkililerden ne de Sosyal Güvenlik Uzmanı geçinenlerden duyduk.

Öncelikle yaptığı değerlendirme ahlaki bir zemine oturmuştur. Çünkü analizinde ben de nasıl EYT'liler gibi emekli olabilirim demiyor. Böyle giderse Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının emekli maaşı ödeyemeyeceğini belirtiyor.

Berber Osman daha da ileri giderek çok yakında bütün emeklilerin aynı maaşı alacaklarını söylüyor. Osman açıklamasında; “EYT sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bütçesi tamtakır oldu. Normalde dört çalışanın bir emekliye bakması gerekirken şimdi 1,5'e düşmüş. Böyle olmaz. Şimdi bizim gibi olanlar da erken emekli olmak için baskı yapacaklar. 40 yaşında emekli olursak bize yıllarca nasıl emekli maaşı verilecek.” diyor.

Osman hızını alamayarak diyor ki “Biz Bağ-Kur'lular 6900 TL prim ödüyoruz. Primleri zamanında ödediğimiz için de %5 de indirim yapılıyor. Şimdi en düşük emekli maaşı 10 bin TL. SGK bizden aldığı bu primle hem emekli maaşı ödüyor hem de sağlık ödemesi yapıyor. Valla bu iş böyle gitmez.”

Bir de aktif/pasif dengesinden bahsetmesi var ki takdir etmemek mümkün değil. İlkokul mezunu bir berberin Sosyal Güvenlik Kurumunun aktif/pasif dengesinden bahsetmesi doğrusu takdire şayan bir şeydir. Demek ki arif olmak böyle bir şey.

Bu köşeyi takip edenler, EYT'nin ülkeyi felakete sürükleyeceğini ısrarla vurguladığımı hatırlayacaktır. Gelinen noktada emekli sayısı 16 milyonun üzerine çıktı, aktif/ pasif oranı olması gerekenin çok altına düştü ve bütçeden yapılan transferler aldı başını gitti.

ALT SINIR EMEKLİ AYLIĞI 10 BİN TL İLE NASIL GEÇİNİLECEK?

Sosyal Güvenlik Uzmanı olmadıkları halde bu unvanı kullananlar ile muhalefet liderlerinin sorumsuzca yaptığı açıklamalar neticesinde emekli maaşlarının çok düşük olduğu hala gündem oluşturuyor. Ödenen primler ortada iken emekli maaşlarının neye göre düşük olduğu ise açıklanmıyor.

2024 yılı için en düşük emekli maaşı SSK ve Bağ- Kur'lular ile 5510 sayılı Kanuna tabi memur emeklileri için 10 bin TL, 5434 sayılı Kanuna tabi memur emeklileri içinse 14 bin 727 TL olmuştur.

Berber Osman'ın yaptığı analize göre SGK asgari ücretlilerden 5.900,74 TL (sigortalı ve işveren kesintisi toplamı), Bağ-Kur'lulardan ise 6.900 TL prim almaktadır. 5434 sayılı Kanuna tabi olan memurların ödediği prim tutarı ise daha düşüktür. Yani ¼ derece ve kademedeki üniversite mezunu bir memurdan (devlet katkısı dahil) 7.054 TL kesinti yapılmaktadır. Sonuç olarak ödenen en düşük emekli aylığının çok altında bir prim alınırken daha fazla tutarda emekli maaşı ödenmektedir. Doğal olarak ciddi bir analize dahi gerek duyulmadan sosyal güvenlik sistemine giren ve çıkan arsında çok büyük bir fark vardır. Oluşan fark ise bütçe transferleri ile karşılanmaktadır. Yani SGK açıkları vergilerle finanse ediliyor. Çok ciddi bir analize dahi gerek duyulmadan alınan primin çok üzerinde bir emekli maaşı ödenmesi sistemin açıklarını katlayarak arttıracaktır. Bu primlerin sağlık harcamaları için de kullanıldığı düşünüldüğünde SGK açıklarını varın siz düşünün. Emekli maaşının çok düşük olduğu yönündeki serzenişler elbette doğrudur. Ancak emekli maaşının ödenen primlerle doğru orantılı olduğunu düşündüğümüzde ise diyecek fazla bir şey olmadığını söylememiz gerekiyor. Bir de emekli maaşı neye göre düşüktür diye sormamız gerekiyor. Yıllarca çok düşük tutarda ödenen primler dikkate alındığında emekli maaşının hiç de düşük olmadığı görülecektir. Yani emekli maaşlarının düşük olduğunu eleştirenlerin aktüeryal bir hesaplama yaptığını düşünmüyoruz. Tamamen siyasi söylemlerle ve bu kadar maaşla nasıl geçinilecek yaklaşımıyla yapılan eleştirilerin ülkeyi ciddi bir mali krize sürükleyeceğini ise kimse düşünmüyor. Şuana kadar berber Osman'ın gösterdiği basireti gösteren bir muhalife ve Sosyal Güvenlik Uzmanına rastlamadık. 16 milyon emeklinin oylarına talip olunca olur olmaz vaatler maalesef havada uçuşuyor. Bu ülke en düşük emekli maaşının 20 bin TL olması gerektiğini söyleyen siyasilere dahi şahit oldu. Vermeden almanın Allah'a mahsus olduğunun unutulmaması gerekiyor.

EMEKLİ MAAŞI SOSYAL YARDIM DEĞİLDİR

Sosyal yardımlarla sosyal sigorta arasında çok temel bir fark vardır. Sosyal yardımlarda karşılık aranmaz. Yani devlet belirli bir gelir seviyesinin altında geliri olan vatandaşlarına karşılıksız olarak sosyal yardım yapar. Sosyal sigortacılık ise karşılıklılık esasına dayanır. Devlet çalışandan prim kesintisi yapar ve bunun karşılığında ise ona sağlık harcaması yapar ve belirli şartları sağlayanlara da emekli maaşı öder. Emekli maaşının tutarında ise en belirleyici unsur ödenen sigorta primidir. Yani ne kadar yüksek prim ödenirse o kadar çok emekli maaşı alınmaktadır. Özellikle alt sınır emekli maaşının 10 bin TL'ye yükseltilmesi yüksek prim ödeyenler açısından adaletsiz bir durum ortaya çıkarmıştır. Yani kök maaşı çok düşük olan emeklilerin alt sınır aylıklarının 10 bin TL'ye yükseltilmesi yüksek prim ödeyen emekliler açısından olumsuz bir durum ortaya çıkarmıştır. Daha açık ifadeyle 8 milyon civarındaki alt sınır aylıktan emekli maaşı alanlar sevindirilirken diğer 8 milyon emekli rahatsız edilmiştir. Bu nedenle sosyal güvenlik sisteminin mali dengelerini sarsacak düzenlemelerden olabildiğince kaçınılması gerekmektedir. Ancak tartışma rasyonel zeminden çıkarılarak yarışa döndürülünce ortaya dünyada eşi benzeri olmayan bir süreç çıkmıştır. Ülkemizde yaşanan emekli maaşı tartışmasını hiçbir şekilde batılı bir ülkede göremezsiniz. Aksine onlar emekli yaşını yükseltirken biz düşürdük. Özetle berber Osman'ın yaptığı analize dönecek olursak sigortalılar 6.900 TL prim öderken bunlara emekli olunca 10 bin TL emekli maaşı nasıl ödenecek? Prim gelirleriyle ayakta durması gereken bir sosyal güvenlik sistemi şuan vergi gelirleriyle ayakta durur hale gelmiştir. Sonuç olarak berber Osman'ı mı dinleyeceğiz yoksa hesapsız kitapsız vaatlerde bulunarak 16 milyon emeklinin oyuna talip olan muhalefeti mi? Takdir sizin.

memur5.com

Bakmadan Geçme