Cevdet Yılmaz: Ekonomimizi büyüttükçe emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk canlı yayınında soruları cevaplayarak ekonomik ve politik gelişmeler ve emeklilerin durumuna ilişkin mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk canlı yayınında soruları cevaplayarak ekonomik ve politik gelişmeler ve emeklilerin durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, ekonomiyi büyüttükçe emeklilerin yanlarında olacaklarını vurguladı. Emeklilere yönelik yapılan çalışmaları anlatan Yılmaz, kamu bankalarının 8 ila 12 bin TL arasında promosyon vereceğini belirtti ve özel bankaları da bu uygulamaya katılmaya çağırdı. Emekli sayısının 16 milyona ulaştığını ifade eden Yılmaz, kayıt dışı istihdamla mücadele ederek sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaklarını dile getirdi. Yılmaz, prim ile gelir dengesini artırmak için çalıştıklarını vurguladı ve kayıt dışı istihdamla mücadelede kararlı olduklarını bildirdi.

Cevdet Yılmaz, emeklilere ilişkin şunları kaydetti:

"Bütçemizi sonuna kadar zorlayarak emeklimizin çalışanımızın yanında olduk. Bir taraftan büyüyeceğiz bir taraftan da büyümenin nimetlerini topluma yayacağız. 8 ile 12 bin TL promosyon verilecek. Kamu bankaları yapacak. Özel bankalara da çağrı yapalım. Müşteri kaybetmek istemeyen özel bankalar da yapacaktır diye düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte ekonomimizi büyüttükçe emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz."

Emekli sayımız 16 milyonu buldu. Bu yüksek bir rakam. 90'lı yılarda yapılan düzenlemelerin etkisi var, EYT'nin etkisi var. 2,5 milyon emekli sisteme dahil oldu. Bu geçmişten gelen yük. Bunları yöneteceğiz. Burada en önemli husus, prim ile gelir arasındaki denge. Ne kadar çok prim ödediyseniz o kadar çok gelir elde etmeniz lazım. Biz kamu olarak bunu bir miktar daha yükseltmeye çalışıyoruz. sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği önemli. Kayıt dışılıkla mücadele önemli. Biz sadece kayıtlıdan bunları ödüyoruz. 32 milyondan 24 milyonu kayıtlı. Kayıt dışının üstüne gitmeye devam edeceğiz. Bu da sosyal güvenlik sistemimizin sürdürebilirliğine katkı olacak."

"Spekülasyonların hiçbir temeli yok"

Ekonomik göstergeleri ve ekonomik krize ilişkin açıklamalarda da bulunan Yılmaz, sosyal medyada ve çeşitli yerlerde spekülatif hava oluşturulduğuna dikkat çekerek, bu tür tartışmaların temelsiz olduğunu belirtti. Enflasyonla mücadelelerinin temel öncelikleri olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu mücadelenin zaman aldığını ifade etti. Özellikle yerel seçim sonrasında Orta Vadeli Programı'nın hayata geçirilmeye devam edeceğini dile getirdi. Ayrıca "ekonomideki olumlu gelişmeleri" paylaşarak Türkiye'nin makro göstergelerinin genel olarak iyi olduğunu belirtti. Yılmaz, enflasyonun tek haneli rakamlara düşeceğini öngördüklerini ve bu yönde planlarının olduğunu bildirdi.

Cevdet Yılmaz'ın öne çıkan açıklamaları şöyle:

"Mayıs ayıyla birlikte Türkiye'de siyasi belirsizlik bitti. Ekonominin düşmanı belirsizlik. Ortadan kalkmış oldu. Hemen ardından 3 yıllık Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladık. Öngörülebilirliğin olduğu bir döneme girdik. OVP'deki hedeflerin çoğu gerçekleşti. Hatta bazı alanlarda daha fazlası gerçekleşti. Örneğin büyüme. Dünya 3 büyürken Türkiye 4,5 büyüdü. OVP'de 4'tü hedef. İstihdam da böyle oldu. Tüm olumsuzluklara rağmen ekonomimiz çok iyi performans gösterdi. Cari açık geçen yılın ortalarında 60 milyar dolara kadar çıkmıştı. Yıl sonunda 45 milyar dolarla kapatmıştık. Şu an 33 milyar dolara geriledi. Bazı ekonomistler 'Türkiye'de bütçe açığı patlayacak' dedi. Depremin etkisine rağmen 5.2 oldu bütçe açığı depreme rağmen. OVP'de 6 idi bu. Deprem harcamalarını düştüğünüz zaman 1.6. Nereden bakarsanız bakın tüm makro göstergelerde iyiyiz. Bir tanesi hariç. O da enflasyon. OVP'nin başarıyla icra edildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bu tür programların netice vermesi zaman ister. Adı üstünde 3 yıllık plan."


"Pompalanan karamsar havanın hiçbir karşılığı yok"

"Sosyal medyada ve çeşitli yerlerde spekülatif hava oluşturulmaya çalışıyorlar. Ekonomide 'temeller' diye bir kavram vardır. Temeller sağlamsa bu tür spekülasyonlar geçer. Döviz ihtiyacının artması için dövize ihtiyacının artması lazım. Döviz ihtiyacımız azaldı. Biraz önce açıkladım. Turizmimiz, ihracatımınız iyi gitti. Bankalar şirketler finansmana çok kolay erişiyor. Bu tür tartışmaların temeli yok. Vatandaşımız bunu bilmeli. Reel bir zemini yok bu işin. Uzun vadeli sermaye girişi için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Doğrudan yatırımlar biraz daha zaman istiyor. Bu yılın ikinci döneminde küresel ortam değişecek. Gelişmiş ülkelerin para politikasında farklılık bekleniyor. Faizi düşürecekler. Düşürdükçe gelişmekte olan ülkelere fon geçişi olacak. Batı, Çin dışı ülkelere yatırım yapmak istiyor. Buna hazırlıklı olduğumuz zaman bu fırsatları kullanacağız. Geçen Mayıs'ta genel seçim yaptık. Orada tartışmaları bir ölçüde anlayabilirim. Bugün bir yerel seçim yapıyoruz. Bunu unutuyoruz. Biz Meclisimizi de Cumhurbaşkanımızı da seçtik. Yerel seçimde ulusal politikaların değişmesini beklemek hiçbir temeli yok. Bu tarz şeylerin küçük yatırımcıya zarar vermesinden endişe ediyoruz. Biz yerel seçimden sonra da OVP'yi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bunun bir kısmının siyasi olduğunu düşünüyorum. Türkiye'ye zarar vermeye yönelik çalışmalar. Bir kısmı da geçmiş seçimlerden gelen hafıza. Geçen seçim genel seçimdi. Bu farkı daha iyi anlatmamız gerekiyor. Seçimden sonra bunun olumluya döneceğini düşünüyorum. Pompalanan karamsar havanın hiçbir karşılığı olmadığı görülünce ekonomimize iyi havası olacaktır. Vatandaş, yabancı para alıp yastık altına koyuyorsa o parayı basan ülkeye 0 faizle kredi veriyor demektir. Bu tür uygulamalar tasarruf sahibine de zarar veriyor. Dolarda da enflasyon var. Zaman içerisinde o da değer kaybediyor. Kaynaklarımızı atıl tutarak da ekonomimize de zarar veriyor."

'Enflasyonda 2026'da tek haneye ulaşacağız"

"Temel önceliğimiz enflasyon. Vatandaşımızın en temel sorunu enflasyonsa bizim de en öncelikle sorunumuz enflasyon. Bu mücadele belli bir zaman istiyor. Neden zaman istiyor? Birçok denge var. Bir taraftan da büyümenizi devam ettirmeniz lazım. İş, aş vermek zorundasınız. Dolayısıyla bir süreç içerisinde bunu gerçekleştiriyoruz. Aylık bazda bunu yapmıştık. Ocak, Şubat'ta bir tık fazla geldi. Bu geçici bir durum. Aylık ivme kaybını tekrar göreceğiz. Yıllık bazda ivme kaybını Temmuz'da göreceğiz. Haziran'da olacak ama açıklama Temmuz açıklanacak. Yaz döneminde enflasyonda belirgin düşüş olacak. Merkez Bankamız 36 diyor. Enflasyon anketinde 38 diyor. Bir aşağı bir yukarı bir şey göreceğiz. 2026'da tek haneye ulaşacağız. Bunun planını yaptık. Ne yaptığımızı biliyoruz. Hesabımızı kitabımızı biliyoruz. 3 sütunlu politika çerçevesiyle bu politikayı sürdüreceğiz. Yerel seçim vesilesiyle oluşturulan bir takım temelsiz söylemler var. Bunun temelsiz olduğu ortaya çıkınca pozitif katkı yapacak. KKM yapılırken ben plan Bütçe Komisyonu başkanıydım. Başından itibaren geçici bir düzenleme olarak yapıldı. Şimdi bundan çıkıyoruz. Azalış devam edecek. Belli bir zamana yayıyoruz. Hem tasarruf sahibi korumak hem de finansal piyasalar istikrarsızlığa yol açmamak için. Adım adım azaltıyoruz."

Enflasyon ve kur

"Vatandaşımız dövize çok hassastır. Ekonomi iyiye mi kötüye mi gidiyor diye dövize bakar. 2002'den önce sabit kur rejimi vardı. Sabit kur rejimlerinde enerji birikimi olur ve bir anda patlar. 2002'den sonra serbest kur rejimine geçtik. Küçük küçük etkilerle enerji yayılır. Enflasyonla mücadele eden ülkede normalde kur enflasyonun altında seyreder. Kurda nominal değişim vardır. Bir de reel kur vardır. Reel kur enflasyonundan arındırılarak bakılır. Nominal değişim normal kurdaki değişimdir. Nominal kur artmaya devam eder enflasyon artarken. Enflasyondan fazla artması beklenilmez. Bu çerçevede de geçen yılın sonlarına doğru sabitlenme olmuştu. Bu son zamanlardaki oynaklık da bitecektir."

"Gri listeyle ilgili ciddi çalışma"

Gri listeyle ilgili Maliye Bakanlığımız ciddi çalışma vardı. Bir ekip gelip bu çalışmaları sahada görecek. Kripto paralarla ilgili düzenleme eksik kalmıştı. Meclis grubumuza taslak çalışmalar iletildi. O yasanın çıkması ve gelecek grubun incelemesiyle gri listeden çıkılacak. Zaten saha incelemesinin olması oldukça olumlu tablonun göstergesi. Fitch görünümü pozitife çevirdi. Bunun devamı gelecekti. Yapısal reformlar olacak ve 4 yıl seçimsiz bir döneme giriyoruz. Bununla birlikte not artırımı gelecektir. Yapısal reform yaptığınızda kısa vadede beklenti kanalıyla olumlu etkilerini görürsünüz. Somut etkileri itibarıyla ve beklenti kanal dikkate alındığında yapısal reform çok önemli."

"Yeşil ve dijital dönüşüm"

"12. planımız var. Oranın da odağında yeşil ve dijital dönüşüm var. Bunlar hep yapısal dönüşüm öngören hususlar. Geçen yıl ekonomimiz 1 trilyon doları geçti. Dünya Bankası'nın bir sınıflandırılması var. 14 bin geliri geçtiğiniz zaman yüksek gelirli ülkeler sınıfına giriyorsunuz. Bu önemli bir eşik. Bu önemli eşiği yapısal reformlarla geçeceğiz. Bu da vatandaşımızı olumlu yansıyacak. Refah artışı olacak."

Terörle mücadele

"Terörün iki etkisi var. Biri doğrudan etkisi. Can kayıpları gibi. Bir de atıl kalan yaylalar gibi. Bu da dolaylı etki. Tüm bunların bedelini hem bölge hem Türkiye ödedi. Şimdi tam tersi bir dönem. Terör marjinalize olmuş durumda. Bu da faydalar doğuruyor. Terörün yıkıcı etkileri kısa sürede gerçekleşiyor bu olumlu etkiler ise zaman alıyor. Gabar'daki petrolden tutun Bingöl'deki Sütaş yatırımına kadar. Doğunun güneydoğunun Türkiye'ye yük olması mümkün değil. Bereketli bir toprak. Önümüzdeki dönemlerde o bölgelerde Türkiye ortalamasının üstünde büyüme göreceğiz. Bir yandan bölgede bir yandan da metropollerde faydasını göreceğiz. Tersine göç göreceğiz. Ben bunu gördüm."

Tüm beledileyer için kaynaklar eşit

"AK Parti'nin sloganı 'Gerçek Belediyecilik'. Gerçek belediyecilikten şunu anlıyoruz. Bir belediye başkanı, başkanlığı ideolojik amaçlarla da kendi kariyeri için de kullanıyorsa gerçek belediyecilik yapmıyordur. Bizim 90'lı yıllarda Cumhurbaşkanımızın oluşturduğu bir model var. Halkların sorununu çözen bir model. O zaman merkezi hükümet farklıydı. Ona rağmen Cumhurbaşkanımız devasa sorunları çözdü. Başarısızlıklarına bahane aramasınlar. Sen gelen kaynakları doğru kullanırsan çözersin. 2002 yılında belediyelere 5 milyar TL göndermişiz, geçen yıl 500 milyar TL gönderdik. Hiçbir ayrım yapmadık. Tüm belediyelerimiz için kaynaklar eşit. 2004'te belediyecilik kanununu değiştirdik. Belediye popülist işlere, reklamlara para harcarsa sonuç bu olur. Bu söylemler 'başarısız oldum' demektir. Kaynakları iyi kullanan belediye başkanının başarısız olması mümkün değil. İstanbul 5 yıl kaynaklardan yedi. Bir 5 yıl daha böyle gitmez. Kesinlikle bir ayrımcılık söz konusu değil. Dış kredi kullanacaksa sadece merkezi idareye gelir. Orada da ölçütler bellidir. AK Partili belediye de olsa CHP'de olsa umuyorsa 'yok' dersiniz. Burada ayrım yapmak söz konusu değil. Kabul edilen de reddedilen de projeleri olur. Esas olan belediyenin kaynakları ne kadar etkin kullandığıdır. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmasınlar."

memur5.com

Bakmadan Geçme