Cevdet Yılmaz'ın gündeminde DPT'nin yeniden kurulması var mı?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) yeniden kurulması için çalışmalar yaptığı iddia ediliyor.*
Gazeteci Erdal Sağlam, Mesele Ekonomi yayınında, Ankara kulislerinde dolaşan son iddiaları ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) yeniden kurulması konusunda yapılan görüşmeleri değerlendirdi. Sağlam, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın, DPT'nin yeniden hayata geçirilmesi yönünde çalışmalara başladığını belirtti. Bu konudaki girişimlerin, 2011 yılında kapatılan DPT'nin yerine kurulan ve bugüne kadar faaliyette olan kurumların yetersiz kaldığı gerekçesiyle gündeme alındığı iddia edildi.
Erdal Sağlam, Mehmet Şimşek'in istifa ettiğine yönelik iddiaları değerlendirirken, ekonomik programın geleceği ve iş dünyasının talepleri gibi konuları da ele aldı. Sağlam, Ankara kulislerinden edindiği bilgilere göre, DPT'nin yeniden kurulması durumunda, bu adımın ekonomik programın sıkılaştırılması yönünde etkiler yaratacağını ifade etti. Özellikle bütçe ve strateji konularında yapılan eleştirilerin ardından, Cevdet Yılmaz'ın DPT benzeri bir kuruma ihtiyaç olduğunu dile getirdiği, hatta bu konuda Cumhurbaşkanı ile görüştüğü belirtildi.
DPT, 5 Ekim 1960'ta kurulmuş ve Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine yönelik planlar hazırlayan, hükümete danışmanlık yapan önemli bir kurum olarak görev yapmıştı. Ancak 2011 yılında, dönemin Kalkınma Bakanı olan Cevdet Yılmaz'ın da katkılarıyla, DPT kapatılarak yerine Kalkınma Bakanlığı kurulmuştu. 2018 yılına gelindiğinde ise Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı'nın Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile birleştirilerek Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Strateji ve Bütçe Başkanlığı olarak yeniden yapılandırıldı. Kalkınma Bakanlığına bağlı olan Kalkınma Ajansları ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına devredildi.
Sağlam, bu kurumsal değişimlerin yeterli olmadığını düşünen bazı ekonomi çevrelerinin, DPT'nin yeniden kurulmasını savunduğunu belirtti. Bu görüşe göre, DPT'nin yeniden faaliyete geçmesi, Türkiye'nin ekonomik planlama ve kalkınma süreçlerinde daha etkin ve bütüncül bir yaklaşım benimsemesini sağlayacak. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın da bu düşünceyi benimsediği ve bu konuda adımlar atmaya başladığı öne sürüldü.
Bu gelişmeler, özellikle OVP'nin (Orta Vadeli Program) gündemde olduğu bugünlerde dikkat çekiyor. DPT'nin yeniden kurulmasının, ekonomik planlamada sıkılaşma anlamına geleceği ve ekonomik politikaların daha merkezî bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyacağı değerlendiriliyor. Cevdet Yılmaz'ın 2011 yılında Kalkınma Bakanı olarak görev yaptığı dönemde başlattığı reformları şimdi DPT'nin yeniden kuruluşuyla taçlandırmak istediği konuşuluyor. Bu adımın, Türkiye'nin uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşması açısından kritik bir hamle olabileceği yorumları yapılıyor.
Bir zamanlar DPT vardı
Ekonomist yazar Servet Yıldırım, Ekonomim'de yayımlanan köşe yazısında Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) önemini vurgulayarak, bu kuruluşun kapanmasının ardından oluşan boşluğun hala doldurulamadığını kaleme almıştı.
Yıldırım, DPT'nin kuruluşundan itibaren ekonomide sanayileşme ve büyüme stratejilerini belirleyen, 5 yıllık kalkınma planlarını hazırlayan ve kamuya nitelikli kadrolar kazandıran bir yapı olduğuna dikkat çekmişti. Yazıa, politikacıların bu kurumun değerini anlamakta zorlandıkları ve DPT'nin 2011 yılında kapatıldığı hatırlatılmıştı.
Yıldırım, DPT'nin kapatılmasıyla birlikte bu kurumun görevlerinin Kalkınma Bakanlığı'na devredildiğini, 2018 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte Kalkınma Bakanlığı'nın yerini Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın aldığını anımsatmıştı. Yıldırım, Bu değişimlerin ardından Türkiye ekonomisinin istikrarsızlık yaşadığını ifade eden Yıldırım, planlama ayağının zayıflamasının bu istikrarsızlıkta bir faktör olabileceğini öne sürmüştü.
Yazısında, Mahfi Eğilmez'in "Yapısal Reformlar ve Türkiye" kitabına atıfta bulunarak DPT'nin yeniden kurulmasının, Türkiye'nin ekonomideki sıkıntılarını aşmasında önemli bir adım olabileceğini ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin planlı ekonomiye geri dönmesinin ülkeyi rahatlatacağı görüşünü dile getirmişti.