Bakan Çavuşoğlu'ndan BMGK'de Yunanistan'a 'göçmen' eleştirisi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çatısı altında ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu'na yaptığı konuşmada, 'Yunanistan'ın Ege Denizi'nde geri itmeleri bir çok hayatın kaybolmasına neden oluyor' ifadelerini kullanarak, Türkiye'nin 2014 yılından bu yana dünyanın en büyük göçmen nüfusuna ev sahipliği yaptığı vurguladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çatısı altında ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu'na yaptığı konuşmada, “Yunanistan'ın Ege Denizi'nde geri itmeleri bir çok hayatın kaybolmasına neden oluyor” ifadelerini kullanarak, Türkiye'nin 2014 yılından bu yana dünyanın en büyük göçmen nüfusuna ev sahipliği yaptığı vurguladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin New York kentinde bulunan BM Genel Kurulu'nda ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu'na katıldı. Çavuşoğlu forumda yaptığı konuşmada, göçün küresel bir sorun olduğunu ifade ederek, küresel ve sürdürülebilir bir yaklaşıma ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
“Şu anda aslında kelimeleri fiile dökme zamanı”
Göçle ilgili olarak BM Küresel İlkeler Sözleşmesinin kabul edilmesinin tarihi bir adım olarak nitelendiren Çavuşoğlu, “Şu anda aslında kelimeleri fiile dökme zamanı. Göçmenler, insan kaçakçılığı, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının mağdurları haline geliyorlar. İşte bu çerçevede ayrımcılığa karşı atılan tüm adımları desteklemeli ve öne çıkarmalıyız" dedi.
Yunanistan'ın Ege Denizi'nde göçmenleri geri itmesinin birçok can kaybına neden olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Aynı zamanda bütün bu çalışmalara Frontex'in bir katkıda bulunuyor olmasını görmek son derece üzücü. Hiçbir şey bunu gerekçelendiremez” dedi.
Türkiye'nin 2014 yılından bu yana dünyanın en büyük göçmen nüfusuna ev sahipliği yaptığı aktaran Çavuşoğlu, “Özellikle de Ukrayna'daki çatışmanın ortaya çıkmasından dolayı ilave 125 bin göçmene daha ev sahipliği yapıyoruz. Son derece aktif bir biçimde bu çerçevede insan refahını koruyabilmek için tüm adımları atıyoruz” diye konuştu.
“500 binden fazla kişi terörist örgütlerden arındırılmış bölgelere geri dönüş yaptı”
Türkiye'nin küresel ilkeler çerçevesinde uyguladığı göç politikaları ile gönüllü ve onurlu bir geri dönüşü desteklediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Bu çerçevede geri dönemeyecek olan kişilerin desteklenmesi gerektiğini inanıyoruz. Bütün bunlardan da önemlisi aslında göçün kök nedenlerine dikkat çekebilmeliyiz. Acil insani yardımı artırmalıyız. Örneğin Suriye'deki savaş bu çerçevede karşılaştığımız en önemli engellerden birisi. Yaklaşık 500 binden fazla kişi terörist örgütlerden arındırılmış bölgelere geri dönüş yaptı. PKK/YPG terör örgütü ile mücadele etmeye devam edeceğiz. Sivillerin bu bölgelere geri dönüşünü engelleyen bu terör örgütleri ile mücadele edeceğiz. Bu alanda daha fazla sayıda gönüllü görür geri dönüşü desteklemek için koruma alanlarına genişleteceğiz” şeklinde konuştu.
Güvenli ve gönüllü bir biçimde 1 milyon Suriyeli ülkelerine geri dönecek
Türkiye'nin göçmenlerin gönüllü geri dönüşünü sağlamak amacıyla Suriye'de 57 binden fazla konut inşa ettiğini aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Hali hazırda 57 binden fazla konut inşa ettik. Bu yılın sonuna kadar bu rakamı 100 bine çıkaracağız. Bu çerçevede geliştirdiğimiz plan güvenli ve gönüllü bir biçimde 1 milyon Suriyelinin ülkelerine geri dönmesini sağlayacak. Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan ile birlikte komşu ülkeler inisiyatifini başlattık. Suriyelilerin geri dönüşünü destekliyoruz” dedi.
BM sınır ötesi mekanizması 2,4 milyon kişi için hayat kurtaran bir inisiyatif olduğunu kanıtladığını ifade eden Çavuşoğlu, “BM Güvenlik Konseyi'nin yeni görev alanı son derece önemli” ifadelerini kullandı.
“Ekonomik çöküş ve terörizmin artışı yeni bir göç dalgasının tetikleyecek”
Afganistan'daki duruma da değinen Bakan Çavuşoğlu, “Ekonomik çöküş ve terörizmin artışı yeni bir göç dalgasının tetikleyecek” dedi.
Göçün küresel bir sorun olduğunu yineleyen Çavuşoğlu, “Bu çerçevede aktif bir uluslararası iş birliğine ihtiyacımız var. Bununla mücadele edebilmek için. Türkiye'de bu çerçevede üstüne düşeni yerine getirmeye devam edecektir. Ümit ediyorum ki uluslararası toplumun tüm üyeleri aynı şekilde bu görevi üstlenirler” dedi.