Erdoğan'ı hedef alan Ümit Özdağ'a 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' tutuklaması

Cumhurbaşkanına hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla gözaltına alınan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan yürütülen soruşturma sonucunda serbest bırakılmasına karşın, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla tutuklama talep edildi. Özdağ, sevk edildiği İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

Savcılık Açıklaması ve Tutuklama Gerekçesi

Savcılık, Özdağ'ın 19 Ocak 2025 tarihinde yaptığı konuşmalarda ve sosyal medya paylaşımlarında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği iddiasıyla soruşturma başlatıldığını bildirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özdağ'ın kamu düzenini bozmaya yönelik ifadelerde bulunduğu ve bu kapsamda delillerin toplandığını belirtti.

Özdağ'ın Savunması

Ümit Özdağ, savcılık ifadesinde, hakkındaki suçlamaları reddetti. Özdağ, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'19 Ocak 2025 tarihinde yaptığım konuşmada, Cumhurbaşkanı'na hakaret etmedim. İfadelerim eleştiri niteliğindedir ve suç unsuru taşımamaktadır. Sosyal medya hesabım üzerinden yaptığım tüm paylaşımlar, halkı sakinleştirmeye yöneliktir. Kayseri'de yaşanan olaylar sırasında, provokasyonlara karşı halkı bilinçli bir şekilde evlerine dönmeye davet ettim. Bu olaylarla Zafer Partisi'nin ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum.'

Olayın Arka Planı

Ümit Özdağ'ın sosyal medya paylaşımlarında sığınmacılara yönelik ifadeler kullandığı, Kayseri'deki olaylarla ilgili yorum yaptığı ve halkı tahrik etmeye yönelik olduğu iddia edilen içeriklerin soruşturmaya dahil edildiği öğrenildi. Özdağ, sığınmacıların ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğini savunduğunu belirtti.

Yargı Süreci ve Tepkiler

Mahkemenin tutuklama kararı, Zafer Partisi tarafından eleştirilirken, parti yetkilileri sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti. Adalet Bakanlığı ise sürecin yasal çerçevede yürütüldüğünü ve adli soruşturmanın devam ettiğini açıkladı.

Öte yandan İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, dava kapsamına ilişkin yayın yasağı kararı aldı.