'Gıdı gıdı'nın 27 yıllık hasreti son buldu
- Nazilli'de Sümerbank Basma Fabrikası'na işçi taşımak için kurulan ve 1989'dan bu yana çalıştırılmayan 'Gıdı gıdı treni'nin, restorasyon sonrası yeniden çalışmaya başlaması en çok bu trene gönül veren emekli başmakinistini sevindirdi - Gıdı gıdı treninin emekli başmakinisti Karasoy: - 'Gıdı gıdıyı durdurdular, çürümeye başladı, onu görünce ağlardım' - 'Trenin yeniden çalıştırılacağı söylenince dünyalar benim oldu. Annemden yeniden doğmuş gibiyim, çok mutlu oldum'
AYDIN (AA) - EŞBER AYAYDIN - Aydın'ın Nazilli ilçesinde atıl durumdan kurtarılarak 27 yıl sonra yeniden çalıştırılan 'Gıdı gıdı treni' 88 yaşındaki emekli baş makinist Hüseyin Karasoy'u hayallerine kavuşturdu.
Başmakinist Karasoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sümerbank Basma Fabrikası'nın temelinin 1935 yılında atıldığını, fabrikanın yapımı için tren yoluyla bağlantılı olarak özel bir hat çekildiğini, bu hatta çalışan Almanya'dan ithal edilen trenin ilk dönemlerde fabrika yapımı için inşaat malzemesi taşıdığını anlattı.
Yüklü halde yokuşu tırmanırken çıkardığı seslerden dolayı halkın bu trene 'Gıdı gıdı' ismini verdiğini ifade eden Karasoy, trenin sonraki yıllarda işçi servisi olarak çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Karasoy, ilk Türk basma fabrikası özelliği taşıyan Nazilli'deki tesisin açılışını yapan Mustafa Kemal Atatürk'ün de bu trene bindiğine dikkat çekerek kendisinin trenle tanışmasının geçirdiği hastalık sonucu olduğunu anlattı.
Isparta'nın Senirkent ilçesinde yaşadığını, 1955 yılında bir akrabasını ziyarete geldiği sırada fabrikaya iş başvurusunda bulunduğunu ve işe başladığını dile getiren Karasoy, 'Önce marangoz atölyesi kısmına verdiler. Orada çalışırken 1970'de böbreğimden ameliyat oldum, ondan sonra bana hafif iş vermek istediler. Gıdı gıdı makinisti eksikmiş, dilekçe verdim trende çalışmaya başladım' dedi.
Gıdı gıdı treniyle o gün başlayan yakınlığının yıllar boyunca eksilmeden devam ettiğini aktaran Karasoy, trenle ilgili olarak ilk bilgileri dönemin baş makinisti Selahattin ustadan öğrendiğini söyledi.
Karasoy, Eskişehir'de aldığı 3 aylık kursun ardından treni kullanmak için ehliyet sahibi olduğunu ifade ederek, 'Ehliyeti aldıktan sonra bu treni bana teslim ettiler. Selahattin usta emekli oldu, ben başmakinist oldum. Yıllarım bu trenin üzerinde geçti. Bu trenin parasıyla evlendim, evimi yaptım, 5 kız çocuğumu okuttum, hepsini memur yaptım. 'Gıdı gıdı trenine nur yağsın' diye dua ediyordum.'
- 'Onu görünce ağlardım'
Hüseyin Karasoy, 1981 yılında emekli olmasıyla yollarının resmi olarak ayrılmasına rağmen treninden kopamadığını, sık sık ziyarete gittiğini ifade etti.
Tren seferlerinin 1989 yılında durdurulduğunu duyduğunda çok üzüldüğünü dile getiren Karasoy, şöyle konuştu:
'Gıdı gıdıyı durdurdular, çürümeye başladı, içi örümcek doldu, tozlanmış bir haldeydi. Ben Nazilli'ye gelirdim onu görünce ağlardım. Belediye Başkanı Haluk Alıcık'a kaç kere gittim, '4 tane direk dikin üzerine bir teneke koyun, bu Atatürk'ün eseridir çürümesin' dedim. Sonra bana dediler ki 'amca biz o treni çalıştıracağız'. İşte o zaman dünyalar benim oldu. Bugün yeniden doğmuş gibiyim, çok mutlu oldum.'
Karasoy, gıdı gıdının çalışma sesini her duyduğunda işe başladığı ilk günün aklına geldiğini de belirterek, halkın trene sahip çıkmasının da gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
Nazilli Basma Fabrikası'nın inşaatı için getirilen ve 1945 yılında çalışmaya başlayan gıdı gıdı treni, arızalar ve bakım maliyetinin artması nedeniyle çürümeye terkedilmiş, geçen yıl Nazilli Belediyesi, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) ve TCDD ortaklığıyla yürütülen proje sonrası tekrar çalışmaya başlamıştı.