'Gördüğüm lüzum üzerine' diyerek tazminatını kaybetti!

Bir kamu kurumunda taşeron firmada çalışan bir gıda mühendisi, işten ayrılma dilekçesine 'gördüğüm lüzum üzerine' ifadesini eklemesi nedeniyle yılların birikimi olan tazminatını kaybetti.

Bir kamu kurumunda taşeron firmada çalışan bir gıda mühendisi, işten ayrılma dilekçesine "gördüğüm lüzum üzerine" ifadesini ekleyerek yılların birikimi olan tazminatını kaybetti. Mahkeme, çalışanın tazminat talebini reddetti.

Gıda mühendisi, iş akdini feshetmeden önce işverene "gördüğüm lüzum üzerine iş akdime devam etmeyeceğim, 8 haftalık sürede çalışmaya devam edip süre sonunda iş akdini fesih edeceğim" şeklinde bir bildirimde bulundu. Ancak işveren, bu ifadeyi istifa olarak değerlendirerek çalışanın tazminat talebini reddetti.

Çalışanın emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini belirtmesine rağmen, mahkeme, "gördüğüm lüzum üzerine" ifadesini istifa olarak kabul etti. İş Mahkemesi, çalışanın tazminat talebini reddederek, tazminatın ödenmesine gerek olmadığına hükmetti.


Mahkemede dinlenen tanıklar, çalışanın iş arkadaşlarına Ankara'ya yerleşip torun bakmak istediğini ve emekli olacağını söylediğini ifade etti. Ancak mahkeme, bu ifadeleri yeterli bulmayarak iş akdinin istifa olarak değerlendirildiğine karar verdi.


Dava sürecinde davacı vekili, çalışanın iş akdinin emeklilik nedeniyle feshedildiğini ve tazminat haklarının ödenmesi gerektiğini savundu. Ancak mahkeme, çalışanın işverene gönderdiği ihtarnamedeki ifadeyi dikkate alarak, iş akdinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğine karar verdi.

Bu karar, işten ayrılma dilekçelerinde kullanılan ifadelerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Çalışanların bu konuda dikkatli olmaları gerektiği vurgulandı.

Mahkeme kararı:

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. ANKARA ...... İŞ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/......Esas KARAR NO : 2021/.....

DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : 1- - VEKİLİ : Av. DAVALI : 2- VEKİLİ : Av. DAVA : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 25/09/2020 KARAR TARİHİ : 27/10/2021

KARAR YAZILMA TARİHİ : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalılardan ...Bakanlığı'nın ...alt işvereni olarak gözüken taşeron firmalar üzerinden, gıda mühendisi kadrosunda işçi olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle iş akdini yasal süreler içinde feshedeceğini ihtarname aracılığıyla bildirdiğini, davalının “bu bir istifadır” hükmü ile davacının iş akdini bildirimsiz olarak feshettiğini, davacının feshi takiben aynı ay içerisinde SGK'ya başvurarak emekli olduğunu beyan etmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 1.000,00-TL. Kıdem tazminatı, 200,00-TL. İhbar tazminatı, 50,00-FL. Yol-Yemek ücreti, 50.00-TL. İhale sözleşmesinden kaynaklı diğer alacaklar olmak üzere, 1.300,00-TL. Toplam alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı ....Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında ve zamanaşımı definde bulunduklarını, davacı talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının hizmeti yüklenen firma tarafından istihdam edildiğini, davacının iş akdinin asıl işvereni olan şirket tarafından feshedildiğini, davanın yüklenici diğer firmalara ihbarını talep ettiklerini, davalının alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...........San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunduklarını, davalı şirketin davacı ile gıda mühendisi görevini ifa etmesi koşuluyla, 15.07.2019-14.07.2020 tarihleri arasında çalışması için belirli süreli iş sözleşmesi imzaladığını, davacının ücretinin net 2.700,00-TL olduğunu, davacının gönderdiği ihtarnamede iş akdini “gördüğü lüzum üzerine” feshedeceğini bildirdiğini, keşide edilen ihtarname ile davacıya iş sözleşmesinin feshinde haklı bir neden sunulmadığı için istifa olarak kabul edileceğinin bildirildiğini, davacının bu ihtarnameye karşı bir itirazda ya da karşı bildirimde bulunmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, yemek ve yol parası alacağının bulunmadığını, ayrıca ihale sözleşmesinden kaynaklı alacak hakkının da bulunmadığını, davalı şirketin iddia edilen işçilik alacaklarının ödenmesinde sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE : Dava, 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesine dayanan kıdem tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine dayanan ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, UBGT alacağı ve ücret alacağı talebine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin delil olarak, davacıya ait şahsi sicil dosyası ve iş yeri sicil dosyası, Ayvalık 1. Noterliğinin 18.02.2014 tarihli ihtarnamesi, taraflarca sunulan belge ve kayıtlar celp ve tetkik edilmiş, taraf tanıkları dinlenilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Dosya kapsamındaki belgeler incelendiğinde, davacının 28.05.2014 tarihinden itibaren münhasıran davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştırıldığı, hizmet ihalesini yüklenen ve hizmet bildiriminde bulunan şirketler değişse de davacının aynı işyerinde aynı işi yapmayı sürdürdüğü davalı Bakanlığın 4857 Sayılı Yasanın 2. Maddesi kapsamında asıl işveren, davalı şirketin 4857 Sayılı Yasanın 6.Maddesi kapsamında devralan alt işveren sıfatı ile sorumlu oldukları, iş akdinin 14.02.2020 tarihinde sona erdiği, buna göre kıdeme esas hizmet süresinin 5 yıl 7 ay 18 gün olduğu, Davacı vekili 21/01/2021 tarihli dilekçesiyle ihale sözleşmesinden kaynaklanan diğer alacaklar talebinden feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunmuş olduğu, Sunulan ücret bordrolarının incelenmesinden, davacının Şubat 2020 ayı 30 günlük brüt ücretinin 3.221,07-TL. olduğu, ........1. Noterliği'nin 17.12.2019 tarih ve ......yevmiye sayılı ihtarnamesi ile; İş akdine gördğüm lüzum üzerine devam etmeyeceğim, iş kanunundan kaynaklı zorunlu ihbar bildirim süresi olan 8 haftalık sürede çalışmaya devam edip süre sonunda iş akdini fesih edeceğinin bildirildiği, ihtarnamenin 23.12.2019 tarihinde işverene tebliğ edildiği görülmüştür. İş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini iddia eden işveren bu iddiasını ispat ile yükümlüdür (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/10123 Esas ve 2017/8185 Karar sayılı kararı).

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;

1- Davanın REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL ve 462,72 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 457,82 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

4-.....Limited Şirketi tarafından yargılama gideri olarak yapılan tebligat ve tanıklık giderleri olmak üzere toplam 71,00 TL'nin davacıdan tahsili ile davalı Berk Gıda Limited Şirketi'ne ödenmesine,

5-7036 sayılı kanunun 3/14.maddesi ve 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 720,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,

6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.259,22 TL tek vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,

7-Kullanılmayan gider avansın 6100 s. HMK'nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE, Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda, 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7/3 maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK 341 ve 345 maddeleri uyarınca tebliğinden itibaren iki hafta içersinde, mahkememize verilecek bir dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

memur5.com

Bakmadan Geçme