Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 'Darbecilerle iş tutanların hevesleri tekrar kabardı'
Manisa'da sendikasının genel kuruluna katılan Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'Tehlike geliyor. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'ndan TÜSİAD'a talimat geliyor. Biden boşuna söylemedi 'Artık Türkiye'de darbe ile değil Tayyip Erdoğan'ı seçimle götüreceğiz' dedi. Darbecilerle iş tutanların hevesleri tekrar kabardı' dedi.
Manisa'da sendikasının genel kuruluna katılan Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'Tehlike geliyor. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'ndan TÜSİAD'a talimat geliyor. Biden boşuna söylemedi; 'Artık Türkiye'de darbe ile değil Tayyip Erdoğan'ı seçimle götüreceğiz' dedi. Darbecilerle iş tutanların hevesleri tekrar kabardı' dedi.
Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Manisa Şubesinin 12. Genel Kurulu, Genel Başkan Mahmut Arslan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongrenin divan üyelerinin seçilmesi sonrası açılış konuşmalarına geçildi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 1979 yılında kurulan sendikanın yaşadığı zorluklardan bahsederek, dönem içerisinde darbelere karşı da dik durduklarını söyledi. Arslan, 'Kurucu ve onursal genel başkanımızın doğup büyüdüğü bu topraklarda sendikamıza yakışan da ilk temelin Manisa'da atılmasıydı. 1979 yılında bir grup belediye işçisiyle yola çıkan genel başkanımız ilk toplu iş sözleşmesini Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı şu an mahalle olan o günlerde belediye olan Mütevelli Belediyesinde imzalamıştı' dedi.
'ABD'den TÜSİAD'a talimat geliyor'
Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Tehlike geliyor. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'ndan TÜSİAD'a talimat geliyor. Biden boşuna söylemedi; 'Artık Türkiye'de darbe ile değil Tayyip Erdoğan'ı seçimle götüreceğiz' dedi. Darbecilerle iş tutanların hevesleri tekrar kabardı. Dolayısıyla bugün daha çok önem arz ediyor. Gelin bu ülkenin sivil toplumu, sendikaları olarak bu darbe zihniyetine karşı kimden nerden gelirse gelsin dik ve onurlu bir duruş sergileyelim. Bunu istiyoruz. Türkiye'nin benzer darbelerle muhatap olmasını istemiyoruz.'
Bugüne kadar 1 milyona yakın taşeron işçinin kamu işçisi olmasını sağladıklarını söyleyen Arslan, 'Neyi başardık biliyor musunuz arkadaşlar, 1 milyona yakın taşeron çalışan arkadaşımızın kamu işçisi olmasını sağladık. Belediyelerdeki arkadaşlarımızın bir burukluğu var, biliyorum. 'Bize kadro verilmedi, biz şirket işçisi olarak kaldık, ikramiyelerimiz eksik, emeklilik konusunda zorunluluk var' Dolayısıyla 'Biz kadro alamadık' gibi haklı serzenişleri var. Ancak arkadaşlar o süreci içinde olan birisi olarak söylüyorum. Eğer biz belediyelerdeki boş kadrolara taşeronlar yerleştirilmiş olsaydı bugün belediyelerdeki 450 bin arkadaşımız değil, belki 20-30 bin arkadaşımız ancak kadro alacaktı. O yüzden biz bütün belediyelerdeki şirketlerin çalışanlarının belediyenin kendi kadrolarına alınmasını istedik. Bugün her ne kadar sizin isminiz 'şirket işçisi' olsa da bu şirket belediyenin yüzde yüz kendi şirketi. Üstelik bu şirket imtiyazlı bir şirket. İhale almadan belediyenin bütün hizmetlerini yapan bir şirket. Bu şirket, kamu şirketidir. Dolayısıyla bu şirkette çalışmayla kadrolu işçi olarak çalışmanın hukuken hiçbir farkı yok. Fark nerede diye sorulacak olursa, kadrolu arkadaşlarımız yıllardır çalıştığı için toplu sözleşmelerde doğal olarak onlar sizden birkaç adım önde. Bunu çözmek için de kanuna gerek yok. Başkanımızla anlaştınız işte son ek zamlarda ciddi bir artış sağlandı. Yarın bir daha oturulur, başkanımızın imkanları da genişlerse kadroları eşitleyeceğiz deriz, eşitleriz. Bunda bir engel yok. Buradaki tek sorun ikramiye. İkramiyeyi de 52 gün yapmamızda bir engel yok. Zamlarınız, kıdem tazminatlarınız, izinleriniz olmak üzere hiçbir farkınız yok kadrolulardan. O zaman sakın kendinizi dışlanmış gibi hissetmeyin. Toplu sözleşmelerinizi yapıyoruz. Haklarınızı bir bir arttırıyoruz. Görecekseniz ileride 'kadrolu-geçici-şirket' ayrımı kalmayacak' dedi.
Geçici mevsimlik işçilerin sorunlarının çözülmesi ve kadro alanlarının da özlük haklarında düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizen Arslan, 'Zaman daralıyor. Gerçekten beklentiler yüksek. Kadro alamayan arkadaşlarımızın kadro alması. Geçici mevsimliklerin sorunlarının çözülmesi ve kadro alanların özlük haklarının düzeltilmesi gerekiyor. Bu konuda da kararlılığımızı her fırsatta ilan edeceğiz. Ayrıca yine bizim iş kolumuzda yer alan belediyelerdeki şirketlerde ödenmeyen 52 günlük tediyenin de artık ödenebileceği bir düzenlemenin de yapılmasını istiyoruz' ifadelerini kullandı.
'Vergi konusunda ciddi bir sorun yaşıyoruz'
Vergilendirmelerde mutlaka düzenlemelerin yapılması gerektiğini, alınan zamların vergiler nedeniyle eridiğini söyleyen Arslan, 'Vergi konusunda ciddi bir sorun yaşıyoruz. Ücret zamlarımızı temmuz ayında ilave zamlar alıyoruz. Ağustos ayına gelince vergi diliminden dolayı aldığımız para gidiyor. Dolayısıyla bu vergilendirme sisteminde makas hem dar hem de kapsamı da kısıtlı. O yüzden bizim bir önerimiz var: Nasıl ki kira yardımlarına getirilen bir sınırlama var. Enflasyon yüzde 90 ama dendi ki; 'Ya kardeşim bu kadar yüksek kira olmaz olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. 25'le sınırlandırdık' Önemli bir adım. Bence vergi için de böyle bir düzenleme istiyoruz. Bu kriz dönemi bitene kadar ücretlerin gelir vergisi oranı yüzde 10 densin. Böyle kalsın. Gerçekten alınan bir şekilde geri gidiyor. O yüzden bunun için bir çalışma yapmak gerekiyor. Bakanımıza raporlarımızı hazırladık. Taleplerimizi sunacağız. En azından ekim ayından sonra parlamento gündeminde bu vergi meselesini çözmemiz gerekiyor' diye konuştu.
Arslan'ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, belediye işçilerine yapılan büyük zam oranıyla ilgili olarak 'Bu parayı verebilecek bütçemiz var mı diye sordum önce. 'Verebilir' dedi arkadaşlarımız. 'Hayırlı olsun' dedik. Onların çalışmaları üzerine bir söz söylemedik. Bu şekilde hayırlı olsun dedik ve verebileceğimiz ücretin en yükseğini verdik. Gönül daha fazla vermek istiyor. Daha çok vermek istiyor. Herkesin çoluk çocuğu var. Aile geçindiriyor. Kimisinin evleri kira kolay değil bu çağda. Allah hepsine yardımcı olsun biz de bu konuda çok hassasiyetle davrandık' dedi.
Piyasalarda bir sıkıntının bulunduğunu ancak bunun 2001 krizi gibi olmadığını söyleyen AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, 'Şimdi Türkiye'de kriz var deniyor. 300 bin TL'lik araba olmuş 1 milyon TL ama millet kuyrukta. Evet piyasada bir sıkıntı var ama 2001 krizi, 1994 krizi gibi bir kriz yok. Olmasını isteyenler var mı? Var. Tayyip Erdoğan'ı böyle yeneceklerini, AK Parti'yi böyle yıkacaklarını hesap ederek Bir köşe yazarının söylediği gibi 'Küllerin efendisi olacaksın dense bunlar ülkeyi yakmaktan imtina etmez' Biz Hak-İş'i geçmişten de çok iyi biliyoruz. Ülkenin menfaatleri söz konusu olduğunda kendi menfaatlerini kenara bırakabilen, antidemokratik uygulamalara karşı dik durabilen bir sendika olarak tanırız. Gayretinizden dolayı sizlere teşekkür ediyoruz. Ama ülkenin bekasına kast edenlere fırsat vermeyin. Eksiğimiz olabilir. Birbirimize kızmış, küsmüş, hizmetlerimizi yarım bıraktığımız için darılmış olabilirsiniz. Bu küskünlüğünüz, bu kırgınlığınız bu gönül burukluğunuz 'Bu seçimde bunlara haddini bildirelim' söylemine dönüşürse ki bunu da birileri özellikle tahrik ediyor. Kaybeden hepimiz oluruz' diye konuştu.
'Bu memlekette şöyle arkamıza baktığımız zaman dikili eserlerimizi görüyoruz'
Kongrede konuşan eski AK Parti 22. 23. ve 24. dönem milletvekili ve Hizmet-İş Sendikası Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, 'Sendikacılık zor bir iştir. Kolay bir iş değildir. Particilik, siyasetle uğraşmak o da zor bir iştir ama sendikacılığa göre doğrusu daha kolay. Şükürler olsun bu memlekette şöyle arkamıza baktığımız zaman dikili eserlerimizi görüyoruz. Daha da önemlisi birbirimize olan muhabbetimizi görüyoruz. Çarşıya girdiğimiz zaman çay, kahve ikram etmek için esnaf kardeşlerimiz yarışıyor. Demek ki yapılanları inkar etmiyor insanlarımız' dedi.
Kongrede tek listeyle yeniden aday olan mevcut başkan Okan Polat ise çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek 'Bilhassa sendika üyelerimizi temsilen burada bulunan delege arkadaşlarıma ve onların nezdinde tüm emekçi arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yaklaşık yarım asırdır çalışanın, emekçinin hakkını koruyan Hak-İş çatısı altındaki 750 bin kardeşimize babalık yapan liderimiz, genel başkanımız Mahmut Arslan'a teşekkür ederim. Genel kurulumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum' dedi.
Konuşmaların ardından Hizmet İş Sendikası Manisa 1 No'lu Şube Başkanı Okan Polat, katılımcılara hediyelerini takdim etti.
Başkan Polat yeniden seçildi
Tek listeyle gidilen seçimde Başkan Polat yeniden seçildi.
Kongreye AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, AK Parti 22. 23. ve 24. dönem milletvekili ve Hizmet-İş Sendikası Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Haşim Yener Bilir, Öz Petrol-İş Genel Başkanı Kudret Örgen, Öz Güven-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Sipahi, Hizmet-İş Sendikası Genel Merkez Kadın Komite Başkanı Hatice Ayhan, Hak İş ve Memur Sen Manisa İl Başkanı Mesut Öner, Hizmet İş ve Hak İş genel başkan yardımcıları ve il şube başkanları, çeşitli sendika ve dernek başkanları katıldı.