Hakim ve savcıya özel o kampanya silah ticaretine mi dönüşüyor?

Bürokrasi, dahası yargı koridorları kaynıyor... Adalet Bakanlığı ve MKE'nin hakim ve savcılara yönelik indirimli ithal silah kampanyası, döviz kıtlığı ve ekonomik kriz ortamında tartışmalara yol açtı. Geçmişte kimi yargı mensuplarınının bu silahları üçüncü kişilere sattıkları iddiası, bu tür kampanyaların 'silah ticareti'ne dönüştüğünün işaretlerini veriyor.

Adalet Bakanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı ile Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) işbirliğiyle düzenlenen özel indirimli ithal silah kampanyası, yargı camiasında büyük yankı uyandırdı. Hakim ve savcılar için başlatılan bu kampanya kapsamında, piyasa fiyatlarının çok altında fiyatlarla ithal silahlar sunuluyor. Kampanyanın, Adalet Bakanlığı tarafından UYAP üzerinden duyurulmasıyla birlikte tartışmalar hız kazandı. Özellikle, bu indirimli silah kampanyasının 30 Eylül 2024'e kadar geçerli olan kampanya bürokrasi koridorlarında, özellikle de adalet camiasında birçok eleştiri, spekülasyon ve soru işaretlerini beraberinde getirdi. Geçmişte kimi yargı mensuplarınının bu silahları üçüncü kişilere sattıkları iddiası, bu tür kampanyaların “silah ticareti”ne dönüştüğünün işaretlerini veriyor.

www.memur5.com editörü, bu konuda Ankara kulislerinin nabzını tuttu.

Öncelikle Ankara kulislerinde bu kampanyayla ilgili en çok sorgulanan noktalardan biri, döviz kıtlığı ve kur krizinin yaşandığı bir dönemde, bu kampanya için nasıl ve niçin milyonlarca ayrılabildiği? Bir başka ifadeyle Türkiye'de döviz sorunu had safhaya ulaşmışken, ithal silahların bu kadar düşük fiyatlarla hakim ve savcılara sunulması eleştiri konusu oluyor. Özellikle emekli, asgari ücretli ve öğrenci gibi milyonlarca vatandaşın ekonomik zorluklar içinde olduğu bir dönemde, yargı mensuplarına ithal silahlar için harç ve vergiden muaf tutulma imkanı tanınması, etik ve ahlaki boyutuyla tartışılıyor. Ve haliyle şu soru da cevap bekliyor: 16 milyon emekli, 10 milyon asgari ücretli, 10 milyon öğrenci açlık-yoksulluk sınırında, fakruzaruret içinde yaşam mücadelesi verirken niçin ve hangi akla hizmet böyle bir kampaya yapılılıyor? Ve hakim ve savcılar silah ithalatında harç ve vergiden niçin muaf tutuluyor?

Birbaşka kritik soru da şu: Ayrıca madem böyle bir ihtiyaç var, neden yerli mali silah tercih edilmiyor da ithalata başvuruluyor? Kulislerde, devletin hakim ve savcılara böyle bir ayrıcalık tanıyacaksa, neden yerli üretim silahların tercih edilmediğini sorguluyor. İthalat yerine yerli üretim silahlarla bu ihtiyacın karşılanmasının hem maliyetleri düşüreceği hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacağı dile getiriliyor.

İmtiyaz geçmişte 'silah ticareti'ne mi dönüştü?

Kıdemli bürokratlar, benzer bir kampanyanın yakın geçmişte de yapıldığını hatırlıyor. 2013 yılında da benzer bir uygulamanın yapılmış, hakim ve savcılara ucuza silah satılmıştı. Bürokrasi koridorlarında, adalet camiasında konuşulan iddia şu ki 2013'te bu imkandan faydalanan hakim ve savcıların yüzde 80'i bu silahları üçüncü kişilere satmışlar. Bir başka ifadeyle iddiaya göre, 2013 yılında bu fırsattan faydalanan hakim ve savcıların yüzde 80'i, aldıkları silahları başka kişilere satarak ciddi bir kazanç elde etti. O dönemde 1.000 dolara alınan silahların, piyasada 4.000 dolara satıldığı, hatta bazı silahların değerinin 10 kata kadar (4.000 dolara alınmış silahın 40.000 bin dolara satılması gibi) alıcı bulduğu belirtiliyor.

İlk satın alımda da parayı yargı mensubu yerine üçüncü kişi mi ödüyor?

Kulislerde konuşulan bir diğer iddia ise bazı hakim ve savcıların, daha kendileri satın alım aşamasında iken direkt üçüncü kişilere satışını yaptıkları yönünde. Yani "silah ticareti" süreci daha "ilk alım" aşamasında, yani hakim ya da savcının parayı öderek silahı satın alması sürecinde başlıyor. Daha açık ifadeyle iddia o ki kimi hakim ve savcının silah adım bedelini üçüncü şahıslar ödüyor.

Ve birbiri ardına sıralanan sorular:

Bu durum ne kadar etik ve ne kadar ahlaki? Ve bu tablo söz konusu tutumu sergilediği öne sürülen hakim ve savcılara yakışmakta mıdır?

Devlet, hakim ve savcılara böyle bir hak tanıyacaksa, ithalat yerine neden yerli ürün tercih edilmiyor?

Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu, yüksek yargı organları ve diğer ilgililerin bu sorulara tatmin edici cevaplar vermesi bekleniyor.

Kampanya detayları

Adalet Bakanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) işbirliğiyle düzenlenen özel silah kampanyası, hakim ve savcılara yönelik büyük bir indirim fırsatı sunuyor. Bu kampanya kapsamında, hakim ve savcılara ithal silahlar piyasa değerinin oldukça altında fiyatlarla satılacak. Adalet Bakanlığı tarafından UYAP üzerinden duyurulan kampanya, 30 Eylül 2024 tarihine kadar geçerli olacak ve hukuk camiasında büyük ilgi uyandırmış durumda. Bu kampanya çerçevesinde, dünyaca ünlü birçok markanın modelleri yer alıyor. Silahların fiyatları, normal piyasa değerlerinin çok altında belirlenmiş durumda.

Kampanyada, glock marka silahlar 585 dolardan başlayan fiyatlarla sunulurken, diğer markalar da büyük indirimlerle hakim ve savcılara ulaştırılıyor. Örneğin, Wilson Combat gibi lüks markaların modelleri 4.000 dolara kadar satılırken, Springfield Armory ve CZ gibi daha uygun fiyatlı silahlar da bulunuyor.

Wilson Combat, Kimber, CZ ve Springfield Armory gibi prestijli markalar, farklı fiyat segmentlerinde kullanıcıların beğenisine sunulmuş durumda.

En dikkat çeken silahlar arasında, Wilson Combat marka modeller öne çıkıyor. Örneğin, EDC X9 2.0 modeli, kampanyada 4.173 dolar fiyat etiketiyle yer alırken, EDC X9 L 2.0 modeli ise 4.309,50 dolarlık fiyatıyla en yüksek fiyatlı modeller arasında yer alıyor.

Daha orta segmentte yer alan Kimber markasının popüler modelleri ise uygun seçenekler arasında yer alıyor. Özellikle, sapphire ultra ii modeli, kampanya kapsamında 2.744,30 dolar fiyatıyla sunulurken, 1911 rapid dawn 45acp modeli 2.477,80 dolardan satışa çıkarılıyor. Kimber'in yüksek performanslı bu modelleri, estetik tasarımları ve dayanıklılıklarıyla biliniyor.

En uygun fiyatlı seçenekler ise Springfield Armory ve CZ markalarına ait modellerde bulunuyor. Özellikle, Springfield Armory hellcat h11 pro modeli, kampanyada 455,50 dolarlık fiyatıyla en düşük fiyatlı silahlar arasında yer alıyor. Aynı markanın hellcat h11 modeli ise 455 dolara satışa sunulmuş durumda. Bu modeller, hafif ve kompakt yapılarıyla kullanıcıların dikkatini çekiyor.

CZ markasına ait seçenekler arasında ise CZ P-10 C modeli, 500,50 dolarlık fiyatıyla oldukça uygun bir seçenek olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, CZ P-10 SC modeli de 503 dolarlık fiyatıyla bütçe dostu silahlar arasında yer alıyor. CZ markasının bu modelleri, kompakt ve güvenilir yapılarıyla biliniyor ve kampanya dahilinde uygun fiyatlarla sunuluyor.

memur5.com

Bakmadan Geçme