Hayata karşı dik duruşun ifadesi 'kılıç kalkan'
Müziksiz oynanan ender oyunlardan Osmanlı payitahtı Bursa'ya özgü kılıç kalkan sadece folklör değil aynı zamanda 'mertlik cesaret kardeşlik barış kısaca hayata karşı dik duruşu' ifade ediyor.
Yaklaşık 700 yıllık bir tarihe sahip olduğu tahmin edilen, dünyada müziksiz oynanan ender oyunlardan biri olan Osmanlı payitahtı Bursa'ya özgü kılıç kalkan halk oyunu, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' vurgusuyla yıllardır 'barış' mesajı veriyor.
Oyunun, Bursa'nın 1326'da Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesinin ardından askerlerinin zaferi kutlamak amacıyla kılıç ve kalkanlarıyla yaptığı doğaçlama figürlerle ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Oyun, İnebey Medresesi'nde beden eğitimi derslerinde kılıç kalkanı öğreten Mustafa Tahtakıran tarafından 1930'lu yıllarda yeniden düzenlenerek, bir koreografi oluşturulup bugünkü sahne düzeniyle sunuluyor.
Tahtakıran Kılıç Kalkan Derneği Başkanı Metin Dikerel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı zamanında kılıç kalkan oyununun peştamal kuşanma törenleri, hafız yetiştirme ve hatim cemiyetleri, sünnet şölenleri, düğünlerde doğaçlama olarak oynandığını söyledi.
Dikerel, oyunun altı, sekiz veya çift olmak şartıyla daha fazla kişiyle oynanabildiğini belirterek, 'Günümüzde milli günlerde, kurtuluş günlerinde, yurt dışı festivallerinde aranılan bir halk oyunudur. Biz de bu kültürü tanıtmaya çalışıyoruz. Her geçen gün ilgi azalsa da çalışmalarımıza en az 50 gencimiz iştirak ediyor' ifadelerini kullandı.
'Er meydanında ölmek var, dönmek yok'
'Kılıç kalkan, dünyada müziksiz oynanan ender oyunlardan biridir' diyen Dikerel, kılıç ve kalkanın birbirine vurulmasıyla bir ritm ortaya çıktığını ve oyunun bu ritmler eşliğinde oynandığına dikkati çekti.
Dikerel, gençlere kılıç kalkan kültürünü tanıtmayı amaçladıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Kılıç kalkan, asla haşin bir oyun değildir; tamamen bir kültürü yansıtır. Askere giden gençlerin halk tarafından uğurlanmasını anlatan figürlerle başlar. Askeri talimler, silahlar üzerine çalışmalar, Türklere özgü 'Er meydanında ölmek var, dönmek yok' diye ant içme töreni canlandırılır. Bu sırada gençler, iki gruba ayrılıp cenk yaparlar ama üstünlük sağlayamazlar.
Her iki gurubun en iyi dövüşçüsü, kozlarını paylaşır. Birbirleriyle kılıçlarını değiştirdikleri sırada bir tanesi hile yapar, silahını atmaz. Diğeri silahsız kalır ama ant içmiştir. Er meydanından kaçmak yok, ne yap et, silahını al. Bir oyun tatbik eder ve silahını alır. Dövüşürler ama üstünlük sağlayamazlar. 'Kardeşlik, dostluk, barış varken biz neden dövüşüyoruz' diye birbirlerine sarılırlar. 'Yurtta sulh, cihanda sulh' oyunun vurgusu, budur.'memur5.com