Helenistik döneme ait tapınak gün yüzüne çıkartılıyor
Helenistik dönemin tapınak merkezi olarak bilinen Komana Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 13. yılına girdi.
Helenistik dönemin tapınak merkezi olarak bilinen Komana Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 13. yılına girdi.
Tokat-Niksar kara yolu Yeşilırmak nehri yanında bulunan antik kentte kazı çalışmaları yeniden başladı. Kazı çalışmalarında Helenistik Dönemde Ana Tanrıça olarak nitelendirilen Ma'ya ithafen yapılmış olan mabetin gün yüzüne çıkartılması hedefleniyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi Yerleşim Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, aynı zamanda bir ticaret merkezi olarak da kullanılan Komana Tapınak Devletinde 6 bine yakın hizmetkarın çalıştığı söyledi.
Erken Tunç dönemine kadar tarihe ışık tutacak
Komana Antik Kentinin Helenistik ve Roma dönemlerinde Romalılar açısından önemli bir kutsal merkez olduğuna dikkat çeken Erciyas, “Komana, Anadolulu bir tanrıça olan Ma'ya adanmış. Helenistik dönemden itibaren bir ziyaret merkezi diyebiliriz. Hem festivallerin düzenlendiği, hem de ticaretin canlandığı bir yerleşim olarak dikkat çekiyor. Kazı çalışmalarını da bu kutsal merkezi ortaya çıkarmak üzere başlattık. Kutsal mabetle ilgili doğrudan doğruya tapınak yapısını henüz ortaya çıkarmadık. Ama hamam tepe denilen merkezinde yer alan tepede çok katmanlı bir yerleşim ortaya çıkarmaktayız. Geç Osmanlı döneminden başlayarak derinlere doğru indikçe erken Tunç'a kadar ulaşan bir katmanlaşmamız ve yerleşim tarihçemiz var” dedi.
Arkeolojik bulgularına katkı sağlayacak
Kazı çalışmalarının Karadeniz çevresindeki tüm ülkelerin arkeolojik bulgularına katkı sağlayacağına dikkat çeken Erciyas, “Özellikle Balkanlar'la da ilişkileri olduğunu bu bölgenin erken Tunç'tan itibaren biliyoruz. Ama tabii en önemlisi Tokat'a sağlayacağı katkı ve buradaki toplum bilincini, kültürel miras bilincini arttıracak veriler” diye konuştu.
Erciyas, bu sene yapılacak kazı çalışmalarında iki hedefleri olduğuna işaret ederek, “Bunlardan bir tanesi geçen yıl garnizon olduğunu anladığımız veya öngördüğümüz yapının daha detaylı ortaya çıkarılması. İkincisi de yine Roma dönemine ait. Geçen yıl içerisinden kılıç gelen üçüncü yüzyıl yapısı yangın geçirmiş bir bina. Bu binanın içerisinde de çalışmalarımızı derinleştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.