İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy: 'Çocukların eline kalem verirseniz terör biter'
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, 'Çocuklarımız elleri kalem tuttuğu sürece çözemeyeceğimiz ve üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun olmaz' dedi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, 'Çocuklarımız elleri kalem tuttuğu sürece çözemeyeceğimiz ve üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun olmaz' dedi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, beraberindeki Muş Valisi İlker Gündüzöz ile geldiği Varto ilçesinde Varto Kaymakamı ve Belediye Başkanı Vekili Mehmet Güder, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Abdulkadir Kütükçü, İlçe Emniyet Müdürü Şeref Gök, AK Parti İlçe Başkanı Ali İhsan Osmanoğlu ve kamu kurum amirleri tarafından karşılandı. Kendisini karşılayanlarla kısa bir sohbet yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, buradan Varto Belediye Başkanlığı makamına geçti. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Varto Kaymakamı ve Belediye Başkanı Vekili Mehmet Güder'den ilçenin sorunlarını dinledi.
Mehmet Ersoy, ardından esnafı tek tek ziyaret ederek kendilerini dinledikten sonra ilçe merkezinde iki ayrı kahvehanede oturup vatandaşlarla çay içip sorunlarını ve sıkıntılarını dinledi. Terörle mücadelede sona geldiklerini ve asayiş konusunda hayli bir mesafe kaydettiklerini ifade eden İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, 'Çocukların ellerine silah değil kalem verip okutursanız, bu ülkede sorun kalmaz. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, güzel işler çıkarıyorlar. Bulanık Belediyesinin borcunun dışında hiçbir belediyemizin borcu yoktur. Varto Belediyesinin de borcu yoktur. Devletin de ekstradan verdiği para falan yoktur. Demek ki belediyeye gelen normal aylık periyodik ödeneklerle bu kadar iş yapılabiliniyormuş. İşte tam da sormak istediğimiz soru bu, niye kayyum atıyoruz? Cevabı burada. Madem bu kadar hizmet yapılabiliyorsa öncesinden de aynı para geliyordu. Belediyemiz bütün bu hizmetleri kendi kaynakları bünyesinde yapıyor. O zaman daha önce gelen paralar nereye gidiyordu. Ne yapılıyordu da bu hizmetler yapılamıyordu? Sorusunu herkesin sormasını bekliyoruz' dedi.
'Biz yaklaşık 30-40 yıldır bölgede huzur mücadelesi veriyoruz' diyen Mehmet Ersoy, şöyle devam etti:
'Neler çektik, neler yaşadık hepimiz biliyoruz. Terörden ne sadece bölge halkı çekti ne de kamu görevlileri çekti. Bunun bedelini ödemeyen hiç kimsemiz yoktur. 1992 yılında Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde tanıştık devlet görevlisi olarak. O zamanlarda elimizde cep telefonu yok, evimizde telefon yok. TRT'den başka kanal yok. Rahmetli anam ve babam, saat 19.00-20.00'de açar, 24.00-01.00'den sonra kapatırdı. Rahmetli anam ve babam hiçbir gece TRT'nin kapanış haberlerini izlemeden yatmazdı. 'Oğlumun ilçesinde bir şey oldu mu? İlçeye baskın oldu mu? Torunlarıma bir şey oldu mu?' Tek alacağı haber oydu. İşte haberlerde 'teröristler karakola baskın yaptı, taciz ateşi yaptı' haberleri dinlerler ve 'bu akşam Nazimiye'de bir şey yok' derler ve öyle yatarlardı.'
'Hepimizin saçları bu işlerin içerisinde ağardı'
'Çocuklarımız elleri kalem tuttuğu sürece bizim çözmeyeceğimiz ve üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun olmaz' diyen Bakan Yardımcısı Ersoy, 'Bugüne kadar tüm kaynaklarımızı teröre harcamışız. Hepimizin saçları bu işlerin içerisinde ağardı. Sizler bölgede çektiniz bizler bölge dışında çektik. Polisi, jandarması, hemşiresi, doktoru ayrı, vatandaşı ayrı hepimiz bedel ödeyerek bu duruma geldik. Bugün artık elhamdülillah bu işin üstesinden geldik. Bundan sonraki enerjimizi daha çok ekonomi, daha çok ticari, daha çok tarım ve hayvancılık, daha çok madencilik, daha çok turizme ayırabileceğiz. Fırsat arayanlara, fırsat kollayanlara müsamaha etmeyelim. Kendi çocukları özel okullarda, kolejlerde okuyorlarsa, bu topraklarda sadece bizim çocukların elleri kalem tutsun. Elleri kalem tutsun, başka hiçbir şey istemiyoruz. Çocuklarımızı okullara gönderelim, eğitimlerini alsınlar, meslek sahibi olsunlar. Bu topraklarda hep birlikte hayat mücadelesi verelim' ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve beraberindekiler, daha sonra il merkezine geçti.