Soylu: 'Aylan bebeklerin cesetlerinin kıyıya vurmasına sebebiyet veren bir dünya ile karşı karşıyayız'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, acımasız dünya düzeni sebebiyle masumların hayatlarını kaybettiğini belirterek, 'Aylan bebeklerin cesetlerinin kıyıya vurmasına sebebiyet veren bir dünya ile karşı karşıyayız' dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, acımasız dünya düzeni sebebiyle masumların hayatlarını kaybettiğini belirterek, “Aylan bebeklerin cesetlerinin kıyıya vurmasına sebebiyet veren bir dünya ile karşı karşıyayız” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Akademisi Başkanlığı'nda gerçekleştirilen ‘Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Girerken İç Güvenlik Eğitimi' programı ile ‘20'inci dönem Savaş Muhabirliği Eğitimi Sertifika Töreni'ne katıldı. Programda Bakan Soylu'nun yanı sıra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ve Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak yer aldı. Programda konuşan Bakan Soylu, 10 yılda 400'ü aşkın kişinin savaş muhabirliği eğitimi aldığını belirterek, “2012'de başlayan, 10 yıldır 20 kez eğitim gerçekleştirdik. 439 kursiyerin katıldığı, bunlardan 156'sının da yabancı ülkelerden olduğu, Polis Akademisi, TİKA ve Anadolu Ajansı'yla başarılı bir şekilde gerçekleştirilen eğitim. Bunun için de ayrıca hem gururluyuz hem de böyle bir sertifikasyonun sahibi olduğumuz için mutluyuz” dedi.
“Dünyada birçok ülkeye siber eğitim veriyoruz””
Bakan Soylu, 120'yi aşkın ülkeye güvenlik eğitimleri verdiklerini aktararak, “Polis Akademimiz, yüzlerce yabancıya eğitim veriyor. 120 ülkenin üzerinde şu anda Emniyet Genel Müdürlüğümüzün, Jandarma Genel Komutanlığımızın ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızın eğitimleri var. Dünyada birçok ülkeye siber eğitim veriyoruz” dedi.
“Az ve orta gelirli ülkeler yüksek gelirli ülkelerden nefret ediyorlar”
Dünyanın 21. yüzyıldan itibaren ‘küreselleşme' çabasına girdiğine değinen Bakan Soylu, “Dünyada üç tip ülke var. Zengin ülkeler, orta zengin ülkeler ve az gelirli ve düşük ülkeler. Az ve orta gelirli ülkeler yüksek gelirli ülkelerden nefret ediyorlar. Kendilerini sömürmelerinden, oyun kurmalarından, kullanılmaktan nefret ediyorlar. Bize 21. yüzyıl başlarken ‘küreselleşme' diye bir olgu bıraktılar. Dünya küresel bir köy haline gelecekti. Herkesin geleneği göreneği, inancı, milliyeti, dini ikinci planda kalacak, bize dayatılan bir milletin, dinin, cinsiyetsizliğin, onlara göre sözde ahlakın, hayat lisanının her birine dünyanın bütün insanları teslim olacaktı” ifadelerini kullandı.
“Marjinalizme teslim olan ve fantazilerin ötesine geçemeyen bir dünya tablosu ile karşı karşıyayız”
Batılı devletlerde acıma duygusunun olmadığını vurgulayan Bakan Soylu, “Aylan bebeklerin cesetlerinin kıyıya vurmasına sebebiyet veren bir dünya ile karşı karşıyayız. Sakın acımaları olduklarını, insanlıktan şu kadar bir kırıntı bile aldıklarını düşünmeyin. Dünya enerji kriziyle de karşı karşıya. Hani NASA'dan yönetenler, uzay programlarının altına imza atanlar, yüz yıllık gelecek perspektifi yapanlar? Bugün hangi tablo ile karşı karşıyalar? Kılını kıpırdatamayan, hareket edemeyen, marjinalizme teslim olan ve fantazilerin ötesine geçemeyen bir dünya tablosu ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
“Eğer biz bir şeyler yapmamış olsaydık bugün Ukrayna'nın kalmış olduğu sürecin aynısıyla kalmış olurduk”
Türkiye'nin 21. yüzyıldan itibaren kararlı adımlar attığını dile getiren Bakan Soylu şunları dedi:
“Eğer biz bir şeyler yapmamış olsaydık, Batılı kulüplerin, küresel güçlerin egemenliğindeki dünyaya tabi olmuş olsaydık, onların belirlediği izlerden gitmiş olsaydık bugün Ukrayna'nın kalmış olduğu sürecin aynısıyla kalmış olurduk. Bizim ruhumuzda, karakterimizde devlet var. Birçok devletimizi yıktılar ama bu millet gerekeni yaptı. Yıllarca devletlerimizi yıkanlar yeniden kurduğumuzu görünce yeni bir hamleyi ortaya koydular. Türkiye 21. asırda bambaşka bir politikaya başladı. 20. yüzyılda gördüğümüz bütün tecrübelerle, yediğimiz bütün dayaklarla ve köteklerle, bütün insanlık dışı muamelelerle, Amerika'dan Avrupa'dan gelen tehditlere, insanımızı ötekileştirmeye, kadınımızı başı açık ya da örtülü diye ayırmaya, insanımızın yaşadığı, milletimizin yaşadığı bütün değerleri onun içinden söküp atma taleplerine karşı biz 21. yüzyılın sonuna biraz yaralı ve bereli ama ayakta geldik. 20. yüzyılda cumhuriyetimizin kurulduğu ilk günden itibaren yaşadıklarımızı, bütün tecrübelerimizi zihnimizde, bedenimizde her yerimizde gördük ve Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bir 21. yüzyıl anlayışı ve yürüyüşü başlattık.”
“Her şeyi görüyoruz”
Türkiye'nin küresel düşünceye teslim olmadığını belirten Bakan Soylu, “Küresel ülkelere teslim olmayan, ikili ülke temaslarımızı, bölgesel ilişkilerimizi, ticari ilişkiler üzerinden kurduğumuz siyasi ve sosyal ilişkilerimizi, tarihin bize bıraktığı bütün ilişkilerimizi 21. asrın başından itibaren ilmek ilmek ördük. Kimiyle ilkemize ait değerlerimizi ortaya koyduk, kucaklaştık. Biz 21. yüzyılın başından itibaren yeni bir mimari ortaya koymaya çalışıyoruz. Her şeyi görüyoruz” dedi.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesi hakkında da konuşan Bakan Soylu, “Bugün Ukrayna-Rusya savaşına dengeli bakan Türkiye kavramını reddediyorum. Denge niteliksiz bir kavramdır. Biz ilkeli bakıyoruz. Tam da Anadolu gibi bakıyoruz, devlet kabiliyetimize, millet refleksimize göre, tam da bize göre bakıyoruz” şeklinde konuştu.
“Bizim en temel güvenlik alanımızı zedelemeye çalıştılar”
Türkiye'nin güvenlik tedbirlerine yönelik müdahalelerden de bahseden Bakan Soylu, “Biz Zeytindalı Harekatı için Afrin'e girdik. Bu Batı bizim terör örgütleriyle mücadelemizi yok görerek bizim üzerime ambargo koyarak mühimmatlarımızı kesti. Biz orada bir kahramanlık hikayesiyle mağdur insanlara sahip çıktık. Eğer biz 21'inci asrın başından itibaren yerli ve milli savunma üretimimizi yüzde 80'lere dayandırmasaydık, bugün terör vesayetini demokrasi kılıcı kafamızda sallıyor olacaktık. Bizim en temel güvenlik alanımızı zedelemeye çalıştılar. FETÖ ile beraber zedelemeye çalıştırdılar” değerlendirmesinde bulundu.
“Doğu Akdeniz'de hak aramak kolay bir iş değildir”
Acımasız bir dünya düzeniyle karşı karşıya kaldıklarına değinen Bakan Soylu, "Eğer biz küresel güçlere uymuş olsaydık şu anda Kuzey Irak'tan Afrin'e kadar bir terör koridoruna ait bir ülke kurulmuş ve bu konuda sadece bize ait bir bölünmenin başlangıcı değil aynı zamanda tarihi coğrafyamızın bizden sınırlarla ayrıldığı, artık onlardan izin alarak tarihi coğrafyamıza ulaşabileceğimiz bir sınırlamayla karşı karşıya kalmış olacaktık. Biz bunların hiçbirine gelmedik. Doğu Akdeniz'de hak aramak kolay bir iş değildir. Kıbrıs'ta var olmamıza sahip çıktık diye yıllarca ambargo görüyoruz. Hala uluslararası alanda Kıbrıs'ı tanımayan, hala bunun faturasını ödettirmeye çalışan acımasız bir dünya ile karşı karşıyayız” dedi.
“Türkiye altyapısını hazırladı”
Bakan Soylu, 21. yüzyılın Türkiye'nin dirilişi olduğunu ifade ederek, “Türkiye bir taraftan terör vesayetini ortadan kaldırdı, bir taraftan da kendi bölgeleri arasındaki gelişmişlik farklarını ortadan kaldırdı. Türkiye altyapısını hazırladı. Bugün Türkiye, kendi sınırlarımızın dışında ülkemizi tehdit eden yerlerdedir. Bugün attığımız adımlar 21'inci yüz yılda Türkiye'nin dirilişidir. Bizden sonraki nesiller daha çok göreceklerdir. O yüzden sorumluluğumuz başkadır. Biz teslimiyet içerisinde bir ülke idame etmiyoruz. Bizim hedeflerimiz var. Biz hedeflerimizi büyüttükçe tehditler büyüyecek” diye konuştu.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Gine Bissau Cumhurbaşkanının muhafızlarını eğittiğini ve bu muhafızların 2 ay önce ülkede gerçekleştirilmek istenen darbeyi engellediğini anlatan Soylu, ekonomik krizin yaşandığı Libya'da 0-2 yaş aralığındaki çocukların mama ve süt ihtiyaçlarının yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla karşılandığını ifade etti.
“24 saatin eğer 18 saati çalışmıyorsam ben kendimi bu ülkeye yanlış yapmış görüyorum”
Gece gündüz demeden Türkiye'nin geleceği için çalıştıklarını söyleyen Bakan Soylu, “Ben İçişleri Bakanıyım, 24 saatin eğer 18 saati çalışmıyorsam ben kendimi bu ülkeye yanlış yapmış görüyorum. Jandarmamızın ve polisimizin ayrı bilgileri vardı ve bir birlerini görmüyorlardı. Biz bütün teşkilatlarımızı bir biriyle konuşturan, operasyon kabiliyetini geliştiren bir süreci geleceğe taşıyoruz. Narkotiğin yaptığı ‘Asena' projesi, dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Binlerce verinin ortaya koyduğu sonucu izleyerek, sadece verilerle uyuşturucu kaçakçılığını yüzde 70 yakalayabilen bir programı ortaya koydular. Biz dünyadaki ülkelerden siberimiz ile alakalı eğitim taleplerini yetiştiremiyoruz. FETÖ'nün Siber Başkanlığını nasıl hançerlediğini biliriz. Türk Polis Teşkilatı tarihinin en güçlü ve en donanımlı dönemindedir” ifadelerine yer verdi.
Bakan Soylu, her şeyden haberleri olduklarının da altını çizerek, “Bugün 6 ay İçişleri Bakanlığı yapmış birisi çıkıp konuşuyor. Biz biliriz şehit istismarını, Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı'nın nasıl içini boşalttığından biliriz” dedi.
“Benim polisim eğitimden vazgeçmemelidir”
Salondaki polislere seslenen Bakan Soylu şunları dedi:
“Türkiye'de trafikteki ölümler yüz binde 13'tü, son 6 yılda yüz binde 6'ya düştü. Havayollarımız, yollarımız standartlarımızın yükselmesi, Avrupa Birliği seviyelerine geldik. Onların 10 yıllarda kazandıklarını biz şurada 8-10 yıl içerisinde bir noktaya taşımaya çalışıyoruz. Kadın cinayetlerinden, uyuşturucu ile mücadeleye kadar birçok adımı bu ülkenin sorumluluğu ile beraber atmalısınız. Hukuk rehberinizdir, demokrasi sadakatinizdir. Bunu sağlamalısınız. Evden çıkarken hiçbir zaman Ayetel Kürsi okumadan çıkmamalısınız. Hiçbir zaman yalnız değilsiniz, yanınızda şehitlerimiz var. Biz şu anda cumhuriyetin 2'inci asrına doğru yürüyoruz. Hepimizin bir ödevi var. 2023 yılında cumhuriyetin 2'inci asrına geçerken karnemizi en iyi derece tutmaktır. Sokaklarda uyuşturucu satıcısı bırakmamaktır. Dağlarda terörist bırakmamaktır. Büyüdükçe küçülen bir anlayışı ortaya koymalıyız. Siz dünyanın en kahraman teşkilatı olacaksınız. Sizin hedefiniz sadece Türkiye'de huzuru sağlamak değil, sizin büyük hedefiniz var. Siz dünyaya polisliğin ruhunu anlatacaksınız. Bizim görevimiz budur. Türk Polis Teşkilatı'nı sadece kıskanmayacaklar, gelip öğrenecekler. Macaristan, Romanya, Sırbistan sınırlarında ve Somali'de benim arkadaşlarımın kahramanca görev yapıyorlar. 2010 ile 2015 yılları arasında hizmet içi eğitim toplam 3.5 milyondu. 2016 ile 2021 yılları arasında bunu 13.5 milyona çıkardık. Benim polisim eğitimden vazgeçmemelidir. Elimizdeki bütün imkanları bu sebeple ortaya koyuyoruz.”
Programın ardından eğitimlerini tamamlayan 19 savaş muhabirine sertifikalarını takdim eden Soylu, katılımcılar ile günün anısına fotoğraf çektirdi.