İş Kanunu ile sosyal güvenlik mevzuatı arasındaki uyumsuzluğun faturası işçi ve işverene

Çalışma Bakanlığı denetimlerinde raporlu çalışanların 2 günlük ücretini ödemedikleri için SGK'nın ceza uygulaması, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu arasındaki tutarsızlıkları gün yüzüne çıkarıyor.

Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin denetiminde, raporlu olan çalışanların 2 günlük ücretini ödemediği için SGK'nın her ay için 2 günlük ek bildirge istemesi ve idari para cezası uygulaması tartışmalara neden oldu. Okurunun yaşadığı sorun, iş kanunu ve sosyal sigortalar kanunu arasındaki uygulama farklılıklarından kaynaklanıyor. İş Kanunu'na göre maktu ücretle çalışanların hastalık nedeniyle istirahatli oldukları sürelerde işverenler tarafından eksik ücret ödenmesi zorunlu iken, sosyal güvenlik mevzuatında böyle bir düzenleme bulunmuyor. Bu durumda iş müfettişlerinin raporlarında istirahatli sigortalıların ücretlerinin eksik ödenmesi durumunda işverenlere ceza uygulanması, hukuki bir belirsizliği beraberinde getiriyor. Şu anda yapılan yaptırımların mevcut yasal düzenlemelerle uyumlu olmadığı ve iş kanunu ile sosyal güvenlik mevzuatı arasında uyumlu bir yaklaşımın gerekliliği vurgulanıyor. Bu nedenle, iş kanunu ve sosyal güvenlik mevzuatının birlikte gözden geçirilerek güncellenmesi ve maktu ücretli çalışanların durumunun netleştirilmesi önem arz ediyor.

Karar gazetesinden Eyüp Sabri Demirci, İş Kanunu ile sosyal güvenlik mevzuatı arasındaki uyumsuzluğun faturası işçi ve işverene çıktığını, bir örnek üzerinden detaylı olarak anlattı.

Eyüp Sabri Demirci'nin yazısı:

İstirahat eksik gün nedeni ise bu cezalar neden uygulanır?

Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı denetimde raporlu olan çalışanlarımızın 2 günlük ücretini ödemedik diye SGK bizden her ay için 2 günlük ek bildirge isteyip her ay için idari para cezası uygulamış. Ayrıca hem asgari ücret desteklerimizi geri almışlar, hem de prim teşvikleri için bir ay yasaklama yapmışlar, yapılan işlem doğru mudur? H.Selim Yıldız
Çalışma hayatına yön veren en önemli mihenk taşlarından biri hiç kuşkusuz 4857 sayılı İş Kanunu, diğeri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu ve Basın İş Kanunu da çalışma hayatını düzenleyen diğer kanunlardır.


Esasen İş Kanunu ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun birbirini tamamlayacak şekilde kurgulanmış olması, haliyle sosyal güvenlik mevzuatına göre yürütülen bir uygulamanın İş Kanunu'na aykırı olması veya İş Kanunu'na göre yürütülen bir uygulamanın sosyal güvenlik mevzuatına aykırı olması gibi bir manzarayla karşılaşılmaması gerekir.

Ne var ki Okurumuz Selim beyin karşılaştığı istirahatli sigortalılarla ilgili uygulamada olduğu gibi iki kanunun uygulama farklılığından dolayı kimi zaman telafisi çok güç yaptırımlarla karşılaşılabilmektedir.

Şöyle ki,

Sosyal güvenlik mevzuatında sigortalılara maktu ücret veya günlük ücret karşılığı çalıştıkları üzerinde durulmaksızın, istirahatli oldukları süreler zarfındaki ücretleri ile geçici iş göremezlik ödeneğinden karşılanmayan kısmı arasındaki fark işverenlerince ödenmemiş ise prim gün sayısı ve prime esas kazanç bildirimi yapılmayarak 01-İstirahat eksik gün nedeni seçilerek bildirim yapılmasına izin verilmiştir. Ayrıca sosyal güvenlik mevzuatında istirahatli sigortalıların maktu ücret veya günlük ücret karşılığı çalıştıklarına yönelik bir düzenleme yer almadığından maktu ücret karşılığı çalışan sigortalıların istirahatli oldukları süreler zarfındaki iki günlük ücretinin ödenip ödenmediği ve prime esas kazanca dahil edilip edilmediği noktasında SGK'nın denetim elemanlarınca bir inceleme de yürütülmemektedir.

İş Kanunu ve Borçlar Kanunu'nda yer alan hükümlere göre ise maktu ücret karşılığı çalışan sigortalıların hem hastalık nedeniyle istirahatli oldukları süreler zarfında geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyen ilk iki günün ücretinin hem de istirahatli oldukları diğer günlerdeki ücretleri ile geçici iş göremezlik ödeneği arasındaki farkın işverenlerince ödeme zorunluluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince yapılan denetimlerde maktu ücret karşılığı çalışan sigortalıların ücretleri ile geçici iş göremezlik ödeneğince karşılanmayan kısmının işverenlerince ödenmediği tespit edildiği takdirde Borçlar Kanunu ve İş Kanunu hükümleri doğrultusunda aradaki farkın geriye yönelik ödenmesi cihetine gidilmektedir.

Çalışma Bakanlığı iş müfettişlerince düzenlenen raporlarda sosyal güvenlik mevzuatını ilgilendiren bir husus varsa bu raporlar işyerinin bağlı bulunduğu SGK müdürlüğüne de gönderildiğinden SGK Müdürlüğünce raporda belirtilen hususlar doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Bu durumda iş müfettişlerinin raporlarında maktu ücret karşılığı çalışan sigortalıların istirahatli oldukları sürelere ilişkin ücretlerinin ödenmediği veya eksik ödendiği hususunda bir kanaate yer verilmiş ise işverenlerden ilgili aylar için geriye yönelik ek beyanname verilmesi istenilmekte, sonrasında sigortalıların prim gün sayısının ve prime esas kazancının eksik bildirildiği gerekçesiyle sosyal güvenlik mevzuatında öngörülen yaptırımlar uygulanmaktadır.

Taşlar yerine oturmuyor!

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 102.maddesinin onüçüncü fıkrasında,

“ Ay içinde otuz günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin;

a)Kurumca elektronik ortamda alınabilenler hariç Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularından veya işyeri hekimlerinden alınmış istirahatli olduğunu gösteren rapor,

***

eksik çalışmaya ilişkin belgelerdendir.” şeklindeki açıklamayla, maktu ücret veya günlük ücret karşılığı çalıştığı üzerinde durulmaksızın, sigortalıların istirahatli olduğu süreler zarfında işverenlerince eksik gün ve kazanç bildiriminde bulunulmasına imkân sağlanmıştır.

Haliyle Çalışma Bakanlığı Müfettişlerince İş Kanunu hükümleri doğrultusunda maktu ücret karşılığı çalışan sigortalıların istirahatli oldukları süreler zarfındaki geçici iş göremezlik ödeneğinden karşılanmayan fark ücretlerinin ödenmesi yönünde rapor düzenlendiği durumlarda, sosyal güvenlik mevzuatı yönünden mevcut yönetmelik hükümlerini yok sayıp, istirahatli sigortalıların raporlu olduğu süreler için işverenlerinden ek bildirge isteyip, her ay için idari para cezası uygulamanın, bir yıllık asgari ücret desteğini geri almanın ve prim teşviklerinden bir ay süreyle yasaklama yapmanın doğruluğunu kabul etmek mümkün değildir.

Sonuç olarak maktu ücret karşılığı çalışan sigortalılar yönünden sosyal güvenlik mevzuatında bir boşluk olduğu ortadadır. Bu bakımdan İş Kanunu'nda olduğu gibi sosyal güvenlik mevzuatında da maktu ücretli sigortalıların geçici iş göremezlik ödeneğinden karşılanmayan ücretlerinin hak kazandıkları ayın prime esas kazancına dahil edilme şartı getirilmelidir.

Şimdilerde 4857 sayılı İş Kanunu ile Basın İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu'nun güncelleştirilerek birleştirilmesine yönelik bir çalışma yürütüldüğü dikkate alındığında, İş Kanunlarının yanı sıra sosyal güvenlik mevzuatının da bu çalışmalara dahil edilmesinin faydalı ve gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

memur5.com

Bakmadan Geçme